Eğitim ve demokrasi kültürü…
Süleyman Yılmaz1
Bu hafta MEB’in gerçekleştirdiği 20. Eğitim Şurası ve demokratik kültürden bahsetmek istiyorum. Her ikisi de sosyal hayatımızın önemli unsurlarındandır.
Bir çocuk için evde ebeveyn ile başlayan erken çocukluk dönemi eğitimi, daha sonrasında;
+ 1 yıl okul öncesi
+ 4 yıl ilkokul
+ 4 yıl ortaokul
+ 4 yıl lise
+ 4 yıl yüksek öğretim olmak üzere, hayatının baharında toplamda 17 yıllık bir formal eğitim sürecini kapsar. Böylesine hayati bir konuda MEB’in şûra düzenlemesi, eğitim konularını muhataplarıyla enine boyuna değerlendirmesi önemli bir adımdır.
Büyüklerimiz, “Asya'nın bahtının miftahı; meşveret ve şûradır”, derler. Meşveret, istişare etme, şûra ise karar alma mahal ve kuruludur. Köklerimiz Asya'ya dayanır. Konuşmak, tartışmak, bir karara varabilmek, geleceğimiz adına önemlidir. Kararlılık, ihlâs ve samimiyetle yapılan tartışmalar, alınan kararlar “derde deva, sadra şifa” sonuçları netice verebilir. Bir eğitimci, bir veli olarak, geneli olmasa da bazı özel hususiyetleri dikkate sunmakta fayda vardır. Şöyle sıralayalım;
- Bilsem özel ve genel yetenek sınav şekli yeniden gözden geçirilmeli. Özel kabiliyeti olan öğrenciler sınavı aşamıyor, sınavı aşanın öğrenciler ise özel yetenek sınavında yeterli değiller. Tarama sınavları ile ilgili bir denge kurulmalıdır.
- 2023 vizyon belgesinde yer alan önemli ayrıtlardan biri; "Tasarım, Beceri Atölyeleri" olup, bu proje bir an önce yedi bölge yedi iklime yaygınlaştırılmalıdır. Hatta farklı bakanlıktaki aynı amaca hizmet edecek olan "Dene, Yap Atölyesi" projesi ile birleştirilmeli ki, mali kaynaklar daha verimli değerlendirilebilsin!
- Okul sadece akademik bilginin paylaşım yeri değildir. Entelektüel kimliğin oluşumuna katkı verecek; okuma ve sanat kültürü, sosyal ve bilimsel etkinlikler, felsefi sorgulamaların da adresi olmalıdır.
- Milli, kültürel ve dini bütünlüğün göstergesi olan, ailede başlayıp okulda pekiştirilmesi gereken "Değer eğitimi" daha ciddiye alınmalı, kültürel kimliğin oluşması öncüllenmelidir.
- Ders kitapları ve yardımcı kaynaklar Talim Terbiye Kurulu denetiminde, profosyonel, nitelikli, hedefe hizmet eder muhtevada hazırlanmalıdır. Bu hazırlıkta eğitim eşitsizliği ve velilerin ekonomik şartları da göz önünde tutulmalıdır.
Sonuçta; gençlik güven ister, ümit ister, iş ister, aş ister. Onların gençliğini, en güzel yıllarını heba etmeye kimsenin hakkı yoktur!
Eğitimin önemli çıktılardan birisi de demokrasi kültürünün yerelleştirilmesidir. Bu hususta kavramlar doğru tanımlanmalı, zihinlerde doğru oturmalıdır;
Devlet, toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlıktır. Devletin tüzel varlığı, ortak bir ideal ve kültür gerektirir. Bu hususta ezelden ebede herkes içinde farklı hesaplar beslemiyorsa devletinin yanında olmak zorundadır.
Devlet adına kurumsal işleyiş icraya aittir. Yani, yetki ve sorumluluk o anki hükümete aittir. İcracının her yaptığı doğru olacak, isabetli olacak diye bir kaide, kural yoktur. Beşeri sistemlerde, başarı ve kabul görme icradaki beşerin hünerine bağlıdır. Doğru işler taltif edilir (ki marifet iltifata tabidir), yanlış olanlar eleştirilir ki, daha iyisi yapılsın. İcra mutlak iyi işler yapsa, hükümetlerin gelir, geçer olmasına gerek kalmaz. Seçmen icrayı değiştiriyorsa, demek ki mutlak beğenmiyor demektir. Eleştirilerimiz kişi ve kurumlar üzerinden değil, prensipler üzerinden olmalı, itidal ve sağduyu tercih edilmelidir. Kitlelerin sokaklara taşması, beraberinde kaosu da getirebilir.
Demokrasinin adresi sandıktır.
Seçimler sandıkta kazanılır.
Herkes sandığına sahip çıksa, demokrasi için kafidir.
Yorum Yazın