MASUM DEĞİL(SİN)İZ
MASUM DEĞİL(SİN)İZ
Kıymetli okuyucularım,bugün sizlerle aslında pek de masum olmadığımız durumların derlemesinden oluşan bir kaç şey paylaşacağım.
Öncelikle ‘Biz’ dediklerim, kadim memleketimiz,yaralı şehrimiz Hatay’lı hemşehrilerim,kardeşlerimdir.
Neden mi masum değiliz?
Hemen izah etmeye başlayayım. 6 Şubat sabahına doğru, uykumuzun en tatlı yerinde, deprem ile birlikte sahip olduğumuz her şeyi kaybetme anını yaşayana kadar şehrimiz bizim cennetimizdi,fakat ;güneşi göremeyecek olan evladına sarılan anneler,onları korumaya çalışırken vefat etmeyi göze alan yiğit babalar, enkaz altında aile fertlerinin kaybettikleri canları ile saatler,günler geçiren,hayatları boyu silinmeyecek manzaraları iliklerine kadar hissederek yaşayan çocuklar,onları kurtarmaya gelip de seslerini duymalarına rağmen,can çekişmelerini acı ile izlemek zorunda kalan, elinden hiçbir şey gelmeyen isimsiz canlar,uzuv kaybı yaşayan yüzbinlerce yaralı yürek,yaralı olarak kurtulduğuna pişman olan,ailesini kaybetmektense kendi canını onlar uğruna gözünü kırpmadan vermeye hazır olmasına rağmen yakınlarının cenazesini elleriyle battaniyeye sarılı halde,kokusuna doyamadan defnetmek zorunda kalanlar,motosiklet üzerinde cenazesini çaresizce taşıyan abiler,enkaz altında ezilerek hayatını kaybetmiş kızının elini sımsıkı tutan bir baba, evladı hayatta kalsın diye enkaz altında onu hayatta tutmak adına emzirmeye devam etmeye çalışan ama kurtarılamayan bir annemiz ve günahsız evladı,evlatlarını korumak için merdivenin yıkılacağını anlayan babanın ailesini tek tek dışarı çıkararak kurtulmalarını sağlayan ama maalesef onları kurtardıktan sonra merdiven altında hayatını kaybeden aslan bir baba, milyonluk evlerden insanları kurtarmaya çalışan yoksul yardımseverler,cenazesini bulamayıp,ellerini Yüce Rabbimize açıp CENAZESİNİ BULMAK İÇİN YARDIM DİLEYEN çaresiz melekler,enkaz altında vefat etmekte olan kocası ile uzaktan vedalaşan vefakar bir hayat arkadaşı ile, komşusunu kurtarmaya çalışırken ölümden korkmayan koca yürekliler…
İLE AYNI DÜNYADA HALA NEFES ALMAYA DEVAM EDEN;
Felaketi fırsata çeviren ‘adi’ ithamının az bile kaldığı, mağdur edebiyatı yapıp insanların vicdanını kullanan ve bir şişe suya muhtaç olanları göz ardı edip,yardımları stoklayanlar, ev kiraları çok cüzi bir durumda iken,kendisi de depremzede olmasına rağmen vicdan yoksunluğu yapıp kiraları onlarca bin liralara çıkaran kirli zihniyetler,deprem anında silahlanıp vefat etmiş canlarımızın malına dadanan insan görünümlü yaratıklar,yövmiyeleri üç yüz beş yüz lira iken bunu iki bin,üç bin liralara çıkaran zat’lar,yaşanan ekonomik kriz ve deprem felaketini bahane edip ihtiyaç duyulabilecek her şeye ciddi anlamda zam yapan bazı sözde esnaflar,komşusu aç,açıkta iken mangal keyfine dur durak demeden devam eden şahsiyet yoksunları,yakını serada,çadırda soğuktan donup,sıcakta kavrulurken onun yüzüne bile bakmayan akrabalar,şehirde kalan insanlarımız bir şişe suya muhtaç hale gelmişken,koşa koşa sermayesini başka yerlere nakleden cebi zengin,yüreği fakir,vicdanı aç varlıklı sözde hemşehrimiz olan iş insanlarımızın bazıları,dostuna düşmanındanda beter davranışları sergileyen akılzedeler;masum değilsiniz,sizi insan yerine koyup muhattap alan biz;masum değiliz…
En önemlisi de; onbinlerce vefat eden insanımızın,yüzbinlerce yaralanan canımızın vebalinin üzerinde olduğu cani müteahhitler,bina yapımında imzası olan günahkar her kim varsa,siz HİÇ Mİ HİÇ MASUM DEĞİLSİNİZ,DAHASI KATİLSİNİZ!
Elbet bir gün başta Hatay’ımız olmak üzere deprem felaketini yaşamış şehirlerimizin tümü ayağa kalkacak,şahlanacak ve eskisinden daha güçlü bir şekilde küllerinden doğacak?
Ama şunu da asla unutmayacağız; bize bir dilim ekmek verenimiz varsa,soframızda ölene dek bir tabağı,evimizde huzurla kalacağı bir yatağı,yüreğimizde de unutulmayacak bir vefası olacak.
Öte yandan beceriksiz bazı siyasilerin yapamadığı bir çok şeyi fazlasıyla yapan yardımsever sosyal medya fenomenini,atletiyle haber sunduğu için bazı çevrelerce ayıplanan, sesini dünyaya duyurmak için çırpınan haber spikerini, sessiz sedasız yardımını yapan,BAZILARI GİBİ REKLAMA ÇEVİRMEYEN güzel ülkemizin tertemiz yüreğe sahip hayırseverleri,deprem günü yağmur çamur demeden uçarcasına,hayatını riske atarak yardıma koşmaya çalışan şoförlerimizi,deprem anında kaçmak yerine hasta çocuklarını anne edasında kucaklayan hemşiremizi,aylarca çadırda kalıp hala şehri terketmeyen sanatçımızı,televizyonlarda soğuk duruşu yüzünden eleştirilen ancak deprem anından itibaren ocağını kurup binlerce insana karşılıksız yemek veren şefimizi,kumbarasını deprem bölgesine oyuncak bebeğiyle gönderen masum evladımızı ve daha sayamadığım milyonlarca güzel insanı UNUTURSAK KANIMIZ KURUSUN!
Yazımı şu düşüncelerimle bitirmek istiyorum,lütfen sakın galeyana gelmeyin sevgili depremzede kardeşlerim,şehrimizi kimse satamaz,sahiplenemez,bu memleket sadece bizim,MUSTAFA KEMAL PAŞA’mızın bize emaneti! Memleketimiz ayağa kalkacak,her şey yeniden daha da güzel başlayacak,bizi yerle bir eden depremin yaşattığı acıların aslında bizi çok daha güçlü insanlar haline getireceğini göreceksiniz.
Zaman alacak evet ANCAK sabretmek zorundayız, çünkü yıkım çok büyük.
Vazgeçersek elini avuşturanların istediklerine hizmet etmiş oluruz.
VAZGEÇMEYECEĞİZ!!!
Saygılarımla,
Murat KONDAKCI

Yorum Yazın