Tufan aynı, Nuh Nerede?
Tufan aynı, Nuh Nerede?
Farklı olan tek şey zaman, zamansızlık içinde. Masallar aynı, oyunlar aynı perde.Mekansızlık içinde sığmayışlık mekana… Ve bir o kadar kurtarıcı da aynı La mekanda… BİR’de kurtarmak var kendimizi dünya denilen talan gemisinden, açılmak var deryalara… ya da bağlayıp dilekleri çaputlara hep o ağacın meyvesiyle tutunmak umutlara!.. Yoksa zulmün dört bir yanı sardığı böylesi bir hengamenin içinde bir destanda biz mi yazsak? Gılgamış’a. Yazsak da hiç fena olmazdı hani… hep aynı havayı soluduğumuz benzer olayların, bu talan gemisine sığmayışlıkların tekraren yaşandığı, tarih olamamış tarihin en tozlu sayfalarında, aynı tozun dumanında boğulurduk,üstümüzü başımızı silkelemeye bile vaktimiz kalmazdı bu sonsuz tufanda.
İnsanlık tarihini kutsayan mitolojilerdetanrıcılık oynayan nice zalim kralların ölüme yaklaştıkça artan ölümsüzlük arzuları; kimilerini daha çok zulme iterken, kimileri yaptıkları onca zulümlerden sonra iyiliğe terfi etmiş. ‘Bütün canlıların ölümlü olacağı’ konusunda ikna olmuş ve dahi karar kılmış kimileri !... kimileri pay kalmayacak payı, hala pay etme savaşında…
‘İnsanların giderek çoğalmaları ve aşırı gürültü çıkarmaları’, rahatsız etmiş tanrıları…! tıpkıdünyayı yeniden dizayn etmek isteyen, yaşam kaynaklarını yalnızca kendilerinin tasavvur edeceği ve belirlediği sınıflarca, yani gemiye almış olduklarınca kullanacakları ve yaşam hakkı tanıyacakları tanrıcılık oynayan krallara öncülük edercesine… bilgelik tanrısı Enki, bir gemi yapmasını istemiş Utnapiştim’den… nice gemileryapılmış daha sonraları. Nice kurtarıcılar hasmınıkurtarmış sırasıyla…
Nice Gılgamışlar gelmiş geçmiş dünyadan. Nice Gılgamış’lar hayat denilen tufanda kendi egosunda boğulup gitmiş. Ve daha niceler bir kurtuluş yolu arayarak ‘insanlığı’ kurtaracak gemilerinşa etmişler. Bir o kadar gemileri kurtaracak insanlar inşa olmuş insanlığın yanı sıra!... Her canlıdangemisine zıddı ile çifter, çifter almış Nuh… (koyunları bir çift fazla almış olmalı... İbrahim’den bu yana kurban oldukça çoğalıyor sürüsüne bereket!)
Daha kaçıncı tablete yazılır orijinal bütünlüğünde bu destansı fragmanlar. Kim bilir kaçıncı perdesidir bu vahşet oyunun… her bir olgu ve olayın program yazgıcıları, farklı versiyonlarla birbirini tekerrüre müteakip… onca maceradan sonra bir ölümlü olarak ölür, ölmemeyi beceremeyen Gılgamış.
Dinseldir hikayeler, dinden dem tutan dünya denilen yerde.
Tanrıcılık oynuyor krallar, oyun kaçıncı perde?
Her yeri sarmış tufan! Tufan hep aynı tufan… gemiler de var fakat; Hazreti Nuh nerede?...

Yorum Yazın