Reklamı Geç
Ekrem
Güneyler
Avula Hikmet Hatunoğlu
Merkez Market
Zülfiyar

Zülfiyar

Mail: [email protected]

Z-kuşağı deyip geçmeyiniz…

 

Z-kuşağı deyip geçmeyiniz…

Süleyman Yılmaz1

 

Sosyal hayatımızın akışı içinde belki de yeknesaklıktan sıkılanlara ümit ışığı olacak bir kuşağı dikkatinize sunacağım; z-kuşağı. Kimimizin hocam fazla anlam yüklüyorsunuz dediğini duyar gibiyim. Ama gerekçelerim var elbette. Mevcut ana kadar beş kuşak periyodunun karakteristik özelliklerini biliyoruz. Bunlar; sessiz kuşak (silent generation), bebek patlaması (baby boomer), x-kuşağı, y-kuşağı, z-kuşağıdır. Z-kuşağı, milenyum sonrası (2000 ve sonrası) dünyaya gelmiş, hayli farklı karakteristikler taşıyan sıradışı bir kuşaktır. Bunun etkili nedenleri arasında www (world wire web) ile internetin hayatımızın merkezine oturması, teknolojinin baş döndürücü ilerlemesi, beş milyarı bulan kullanıcı sayısı sosyal medya mecrası ve yeni dönem öğrenme becerileri sayılabilir.

Yapılan araştırmalara göre bu kuşağın sosyal hayattaki yeri ve bakışları farklıdır;

- Yeni nesil değişimin hızını derinden yaşıyor.

- Çok parçalı ve akışkan' kimliklere sahipler.

- İnsan hakları ve sosyal adalet onlar için önemli.

Düşünce kuruluşu SETA’ya göre; bu değişime uyum sağlayabilmek siyasi partilerin en çok zorlanacakları alan, bu kuşağı tanıma ve anlayabilme yetileridir. Eğitim ve Sosyal Politikalar Direktörü Prof. Dr. Arkan z-kuşağının mevcut siyaset arenasındaki rolünü şöyle özetler; Yeni genç seçmen kitlesi kendisinden önceki kuşaklara göre oy kullanma davranışlarında çok daha esnek bir siyasal bakış açısına sahiptir. Bu ne demektir? Siyasi partilerin ikbali bu kuşağa bağlıdır. Artık eskisi gibi katıksız teslimiyet sağlayacak, itaat kültürüne boyun eğecek bir kitleler yığını yok karşımızda. Gerçek anlamda değer görmek isteyen, insan onuruna sahip çıkan, insanca ve huzurlu yaşamayı tercih eden bilinçli bir kitle var. Neden? Çünkü sunulan teknoloji onlara her şeyi sorgulama imkânı da sunuyor. Basmakalıp, düşünce formatından yeni bir boyuta evriliyor. Aklına yatmayana onay vermiyor. Soruyor, sorguluyor, elindeki teknolojiyle araştırıyor. Haksızlık yapılmasına tahammül etmiyor, tolerans göstermiyor. Hayatı ağırdan alıp, miskin, vurdumduymaz gibi gözükse de farkındalık ve hassasiyet limiti oldukça yüksek bir anlayışa sahipler. Hem kafasına vurma, hem de istikamet gösterme dönemi bitti. Ebeveynlere, eğitmenlere, karar vericilere düşen yegâne görev, bu kuşağı tanıma ve var saymadır. Biz ayar ve istikamet verebiliriz diktasından vazgeçmedir.

SETA Direktörü, 2023'te beş milyon yeni seçmenin oy kullanacağına dikkati çekerek, z-kuşağını temsil eden bu seçmenlerin oylarının kendilerinin hayata bakışı gibi esnek olacağını, farklı parti ve siyasi aktörlere rahat bir şekilde oy verebileceklerini vurguluyor.

24 Haziran 2018 seçimlerinde kayıtlı seçmen sayısı 56.322.632 iken % 84,3 oy kullanımı gerçekleştiği göz önünde tutulursa, 2023 seçimlerindeki 18-23 yaş bandındaki beş milyon yeni seçmen olarak toplam seçmen sayısının % 10’unu teşkil edeceği aşikârdır. Bu ise mecliste grup kurmak için yeterli bir yüzdelik dilimine yakındır. Buradan gelecek dönemde siyasetin şekillenmesi üzerinde gençlerin ne kadar etkili olacağının bir göstergesidir. Zaten hâlihazırda Mart 2019’da iptal edilen ve Haziran 2019’da yenilenen İstanbul yerel seçiminde bu gerçeği herkesin hissettiğini düşünüyorum.

Taha Akyol Karar’daki yazısında ülkede değişen ekonomik göstergeler sonucu yaşanan farklı bir gerçeğe işaret ediyor. Akyol yazısında; son üç yılda Türkiye’den dolar milyoneri 10 bin kişinin ve 23 bin iş insanının yurt dışına gittiğine dikkat çekiyor. Bu rakamlar bizi Çin ve Hindistan’dan sonra dünyada 3. sıraya, nüfusumuza göre ise 1. sıraya taşıdığını gösteriyor.

Bu bağlamda, Yeditepe Üniversitesi ve MAK Danışmanlık iş birliği ile gerçekleştirilen en kapsamlı Gençlik Araştırması ise z-kuşağının gençleriyle ilgili daha çarpıcı sonuçları ortaya koyuyor. 18-29 yaş grubu arasında yapılan araştırmaya göre; gençlerin % 76'sı daha iyi bir gelecek için yurt dışında yaşamak istiyor. Her iki gençten biri mutlu olmadığını ifade ederken, % 77'si torpilin yetenekten daha etkili olduğuna inanıyor. Araştırmanın genel dağılımı şöyledir;

- Gençlerin % 50,5'i mutlu değil.

- Gençlerin % 26,2'si mutluluğu parada arıyor.

- Gençlerin % 90'nına yakını büyüklerin kendilerini anlamadığını düşünüyor.

- Arkadaş ortamları kötü alışkanlığa sevk ediyor.

- Gençlerin % 82'si kendini bir dini inanca sahip olarak tanımlıyor.

- Gençlerin % 11,7’sinde Ahiret inancı yok.

- Gençlerin % 74'ü siyasetle yakından ilgililer.

- Gençlerin % 76'sı başka ülkede yaşarım, diyor.

- Daha iyi bir gelecek için yurtdışını istiyorlar ve en çok da Instagram kullanıyorlar.

Tüm bu verilerden şu sonucu çıkarabiliriz; elimizde hayata bakışı, genel imkân, kişisel beceri ve kabiliyetleri, hayattan beklentileri ile farklı genç kitle var. Hayatın akışı içerisinde bu genç kitleyi anlamak zorundayız. Kendi medeniyet tasavvurumuzun bu kitle üzerinde çok bir anlam ifade etmediğinin farkına varmak zorundayız. Karar vericiler, eğer ikballerinin daimi, siyasi beklentilerinin sürdürülebilir olmasını düşünüyorsa, kurgularını bu gerçeklik üzerinden yapmaları lehine olacaktır. Karar sizin…

Dilan Polat

Makale Yorumları

  • Enejan13-10-2021 21:23

    Çok güzel anlatım olmuş hocan

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Ekrem