© Hatay Internet TV 2014-2020

Metin Akpınarın biyolojik kızı olduğu iddia edilen Duygu Nebioğlu: Dava bittiğinde susturulmuş çocukların da sesi olacağım

DUYGU NEBİOĞLU, "MAHKEME EMNİYETE MÜZEKKERE YAZMASINA RAĞMEN ERTELENDİ. EMNİYET TARAFINDAN KENDİSİNE ULAŞILIP, BU TUTANAK HAZIRLANDIĞINDA DOSYADA BİR EKSİK KALMAYACAK VE HAKLILIĞIM ORTAYA ÇIKACAKTIR" DEDİ.

Yeşilçam oyuncusu Metin Akpınar’ın 1980’li yıllarda Suphiye Orancı ile evlilik dışı ilişkisinden doğan ikiz kızlarından biri olan Duygu Nebioğlu’nun Metin Akpınar hakkında "babalığı benimsememe" ve "babalık görevlerini yerine getirmeme" gerekçesiyle açtığı 10 milyon liralık tazminat davası karşı tarafın sosyal ve ekonomik araştırma tutanağı olmadığı için ertelendi. Duygu Nebioğlu, "Mahkeme emniyete müzekkere yazmasına rağmen ertelendi. Emniyet tarafından kendisine ulaşılıp, bu tutanak hazırlandığında dosyada bir eksik kalmayacak ve haklılığım ortaya çıkacaktır" dedi.


Dava sonrası açıklamalarda bulunan ve süreci anlatan Duygu Nebioğlu, davanın uzun sürmesinin kendisi için zorlu bir süreç olduğunu belirterek, hakikatin gün yüzüne çıkmasının kolay olmadığını gördüğünü bu süreçte çok yıpransa da kimsesiz kalmış, yalnız bırakılmış kadınlara, kucağından kopartılan çocuklara, yeryüzüne düşen tüm gözyaşları için mücadeleyi bırakmayacağını söyledi.



"İlk öğrendiğimde 21 yaşındaydım, kimliğimin peşine düştüm"


21 yaşındayken kimliğinin peşine düştüğünü anlatan Nebioğlu, "Kendi köklerimi ve kimliğimi öğrenmek için araştırmalar yaptım. Annemi ve babamı bulma sürecinde devlet kurumlarına başvurdum. Çocuk Esirgeme Kurumu’nda kaldığım dönemde annemin kuruma bir mektup gönderdiğini öğrendim. O mektup kız kardeşlerine ulaşmış ve orada Metin Akpınar’ın öz babam olduğunu, annem Suphiye Orancı’nın beyanlarından sonra öğrenmiş oldum. O yıllarda 21 yaşındaydım, üniversite öğrencisiydim. Bu süreç çok uzun, çok derin ve yıllarımı verdim" diye konuştu.



"6 yıl boyunca Çocuk Esirgeme Kurumunda kaldım"


6 yıl boyunca kimsesiz çocuklarla birlikte yaşadığını dikkat çeken Nebioğlu, "Gözlerimi Çocuk Esirgeme Kurumu’nda açtım. 6 yıl boyunca kimsesiz çocuklarla birlikte yaşadım. O yıllar çok ağırdı. Karanlık odalar, açlık, sefalet. 1988’li yılların şartları çok zordu. 6 yaşındayken Antalya’da fizik öğretmeni Özdemir Nebioğlu ve eşi Emine Nebioğlu beni evlat edindi. İkiz kardeşim olduğunu da orada öğrendim. Yetkililer ‘İkizleri ayıramayız’ deyince kardeşimle ayrılmadık. O benim ilk kök bağım oldu. Bu arayışımın en büyük sebebi ikiz olarak dünyaya gelmekti" dedi.



"Tek gecelik ilişti açıklaması beni duygusal olarak yıktı"


Basın açıklamasının kendisini çok üzdüğünü ve duygusal olarak yıkıma uğradığını ifade eden Nebioğlu, tazminat davası açmasının en önemli sebeplerinden birinin, Metin Akpınar’ın annesiyle ilişkisinden ‘tek gecelik’ olarak bahsetmesi olduğunu söyledi. Bu açıklamanın kendisini ve annesini toplum önünde itibarsızlaştırdığını dikkat çeken Nebioğlu " Bir sanatçının böyle bir açıklama yapması beni çok üzdü, hedef haline geldim. Bu nedenle hem çocukluk yaralarım hem de insan onuruna sahip çıkma adına tazminat davası açtım. Avukatlarımla birlikte yasal süreç devam ediyor. Kendisiyle görüşme talebim yok, böyle bir sorumluluk bana ait değildir" şeklinde konuştu.



"Bu dava bittiğinde kimsesiz çocukların sesi olacağım"


Nefes aldığı sürece bu davadan vazgeçmeyeceğini, sonuçlandıktan sonra toplumun karşısına çıkmaktan çekinen bütün çocukların, annelerin, babaların sesi olmak istediğini söyleyen Nebioğlu şöyle devam etti: " Ben yaşadıklarımı paylaşacağım. Kimlik arayışına giren, susturulmuş her bireye destek vereceğim. Her şey çok güzel olacak, ben onların yanında olacağım. Karşı taraftan bana, ‘Dondurma mı alacaktık, parka mı götürecektik, salıncakta mı sallandıracaktık?’ dediler. Ben de kendi eksikliklerimin üzerine gitmeye karar verdim. Kimsesiz çocuklara dondurma alacağım, parka götüreceğim, salıncakta sallandıracağım. Hayallerimi bunun üzerine kurdum. Türkiye’nin buna ihtiyacı var"



"Akseki’de doğanın içinde bir yaşam"


Şu anda Antalya’nın Akseki ilçesindeki köyünde yaşadığını, burada büyüdüğünü söyleyen Duygu Nebioğlu, "Önce yazları gelirdim, artık yaz-kış buradayım. Annem ve babamla yaşıyorum. Bu toprakları da buranın insanlarını da çok seviyorum. Ayrılmayı düşünmüyorum. Sadece çocukların değil, hayvanların da yanındayım. Köyümüzdeki hayvanları besliyorum, başka köylere ve ilçelere de gidiyorum. Sahipsiz kedi, köpek, katır ve atlarla ilgileniyorum. Elimden geldiğince bakıyorum. Köydeki kadınlara da destek olmaya çalışıyorum. Onlara şifa olduğuma inanıyorum. Bu beni çok mutlu ediyor, çünkü iyilik sadece insanla değil hayvanla da başlar" diye konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER