

Son yıllarda siyasetten medyaya, sosyal medyadan iş dünyasına kadar uzanan geniş bir alanda “hakaret” gerekçesiyle açılan dava sayısındaki dikkat çekici artış, kamuoyunda yeni bir tartışmayı beraberinde getirdi.

HAKARET DAVALARI SEKTÖRE Mİ DÖNÜŞTÜ?
Son yıllarda siyasetten medyaya, sosyal medyadan iş dünyasına kadar uzanan geniş bir alanda “hakaret” gerekçesiyle açılan dava sayısındaki dikkat çekici artış, kamuoyunda yeni bir tartışmayı beraberinde getirdi.

Eleştiri ile hakaret arasındaki sınırın giderek belirsizleştiğini savunan hukukçular ve vatandaşlar, bu durumun adeta “yeni bir kazanç kapısına” dönüştürülüp dönüştürülmediğini sorgulamaya başladı.
DAVA SAYILARINDA DİKKAT ÇEKEN ARTIŞ
Adliye koridorlarında son yıllarda en sık görülen dosya türleri arasında hakaret davalarının öne çıktığı belirtiliyor. Özellikle siyasi figürler, kamu yöneticileri ve tanınmış isimler hakkında yapılan paylaşımlar sonrası açılan tazminat davaları, binlerce liralık maddi ve manevi taleplerle gündeme geliyor. Bu artış, “hak arama” ile “gelir kapısı” iddialarını aynı anda gündeme taşıyor.

ELEŞTİRİ Mİ, HAKARET Mİ TARTIŞMASI BÜYÜYOR
Uzman hukukçular, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında yapılan eleştirilerle kişilik haklarına saldırı arasındaki çizginin net bir şekilde tanımlanması gerektiğini vurguluyor. Sosyal medyada yapılan sert yorumların ve paylaşımların, zaman zaman davalık sürece dönüştüğü; bu durumun da vatandaşlar üzerinde “oto sansür” baskısı oluşturduğu ifade ediliyor.
.jpeg)
Tazminat tutarları kamuoyunu şaşırtıyor
Son dönemde açılan bazı hakaret davalarında talep edilen manevi tazminat miktarlarının asgari ücretle kıyaslandığında oldukça yüksek seviyelere ulaşması dikkat çekiyor. Vatandaşlar, “eleştiri yaptık, mahkeme kapılarında bulduk kendimizi” diyerek tepkilerini dile getirirken, bu durumun sosyal adalet duygusunu zedelediğini savunuyor.

SOSYAL MEDYA DAVALARIN MERKEZİNDE
En fazla hakaret davasının açıldığı alanların başında sosyal medya platformları geliyor. Kısa bir yorum, bir paylaşım ya da bir etiket sonrası açılan suç duyuruları, hem bireyleri hem de hukuk sistemini meşgul eden uzun süreçlere dönüşebiliyor. Hukuk çevreleri, dijital platformlarda yapılan paylaşımlar için daha açık ve net yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
.jpeg)
KAMUOYUNDA BÜYÜK SORU İŞARETİ
Artan dava sayılarıyla birlikte kamuoyunda tek bir soru öne çıkıyor: “Hakaret davaları gerçekten hak arama mekanizması mı, yoksa yeni bir sektör mü haline geldi?” Tartışmalar sürerken, gözler yargı sistemi, yasa koyucular ve ifade özgürlüğü dengesi üzerine çevrilmiş durumda.




































Yorum Yazın