

Deprem sonrası yeniden ayağa kalkmaya çalışan Hataylı esnaf, bu kez de bürokratik engellerle mücadele ediyor.

Hataylı Esnaf Nefes Değil, Adeta Darbe Alıyor!
Deprem sonrası yeniden ayağa kalkmaya çalışan Hataylı esnaf, bu kez de bürokratik engellerle mücadele ediyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından duyurulan Nefes Kredisi paketi, ismiyle umut verirken uygulamasıyla hayal kırıklığına neden oluyor. Kredi imkanının duyurulmasıyla umutlanan esnaf, banka kapılarında gerçeklerle yüzleşti: Her banka sadece iki esnafa kredi veriyor. Bu nasıl “nefes” vermek, bu nasıl bir destek anlayışı?
Tavan limitin 2,5 milyon TL olarak açıklandığı kredi paketinde, Hataylı esnafa verilen miktarın 1,5 milyon TL ile sınırlandırıldığı görülüyor. Bu, bırakın nefes almayı; esnafa adeta oksijen maskesi varken hortumunu söküp geri vermek gibi bir durum. 
Depremin ardından varını yoğunu yitirmiş, dükkanını, müşterisini, gelirini kaybetmiş bir esnaf; şimdi de destek adı altında çelişkilerle dolu uygulamalara maruz kalıyor.
Hatay Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Hikmet Çinçin’in kamuoyuna yaptığı açıklama ise bu konuda oldukça net ve yerinde. 
Başkan Çinçin, TOBB’un bu uygulamasında Hatay’a özel acil bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu açıkça dile getiriyor. "Deprem sonrası toparlanma sürecindeki ilimiz için bu yeterli değildir. Hatay'da da 2,5 Milyon TL üst limit geçerli olmalıdır" diyen Çinçin, sadece bir sorun tespiti yapmakla kalmıyor, aynı zamanda çözüm için irade de ortaya koyuyor.
Sayın Çinçin’in bu konuda ilgili kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunacağına olan inancım tam. Ancak sadece bir oda başkanının çabalarıyla bu mesele çözülemez. 
TOBB’un, sahadaki gerçekleri görmesi ve bölgesel farklılıkları dikkate alarak politika geliştirmesi şart. Ankara'dan bakıldığında "kredi verildi, sorun çözüldü" gibi bir görüntü oluşabilir. 
Ancak Hatay’daki banka şubelerinde yaşanan gerçeğin bu görüntüyle uzaktan yakından ilgisi yok.
Buradan açık bir çağrı yapıyorum:
TOBB, eğer bu ülkenin tüm esnafını temsil ettiğini iddia ediyorsa, Hataylı esnafa da aynı şartları tanımak zorundadır. Deprem bölgesine özel, daha esnek, daha ulaşılabilir ve samimi bir destek politikası geliştirmek vicdani bir sorumluluktur. 
Aksi halde bu krediler, sadece kağıt üzerinde kalır; sahadaki esnaf ise “destek alıyoruz” diye değil, “destek alamıyoruz” diye nefes nefese kalmaya devam eder.
Unutmayalım, Hatay’ın ayağa kalkması sadece Hatay için değil, bu ülkenin ekonomisi için de hayati öneme sahip. Esnaf, üretirse şehir canlanır; şehir canlanırsa ülke kazanır.
Destek, adı üstünde “dayanak” olmalı. 
Şartlı, sınırlı, göstermelik değil.
Kalın SAĞ’lıcakla…!!!




































Yorum Yazın