Ankara'da biz çaldık, biz oynadık 

Başkentte Hatay'ı tanıtamama organizasyonuna dönüşen Hatay Tanıtım ve Gastronomi Günleri haftasonu olmasına rağmen ilgi çekemedi. 

Normalde başkentteki tanıtım organizasyonu yaz ayının sonunda Ekim-Kasım döneminde yapılırdı. O dönem başkentlilerin en uygun dönemi olduğu için seçilmiş, uzun zaman aynı tarihlerde organizasyon gerçekleştirilmişti.

Ancak, bu yıl nedendir bilinmez Mart ayında gerçekleştiriliyor. 

Söylenen o ki Hatay Valimiz Rahmi Doğan'ın tayini çıkacağı için bu yıl erken düzenlendi. Nedeni her ne olursa olsun, aceleye getirilerek yapılan organizasyona yeterli katılımın olmaması, Hatay'ın yeteri kadar tanıtılmamasına sebep oldu.

İlk gün kurdele kesimi boş koltuklara karşı yapıldı.

Cuma gününden başlayan etkinlikte yoğunluk olmamasının yanı sıra giden vatandaşların da memnuniyetsizliği gözlerinden okundu. 

360 bin Hataylının yaşadığı başkentte tanıtım günlerine parmakla sayılacak kadar ziyaretçi gelmesi, tanıtımın yetersizliğinden ve organizasyonun amatörce yapılmasından dolayıdır. 
Hatay'ın onlarca coğrafi işaret alan ürünlerinden çoğu gıda maddesi.

Dolayısıyla çileğinden samandağ biberine, Kırıkhan kavunundan Hassa üzümüne yaz aylarında yetişen bu ürünler başkentteki organizasyonda tanıtılamadı. Hatay'ın zamansız tanıtımı, gastronomiye darbe vurmuştur kanısındayım. 

Organizasyonun açılışında, kurdele kesimi için protokol ayağa kalkınca koltukların tamamen boş kalması da ayrı bir skandaldır. Devlet ricalinin hemen dibine kadar gitmişken, orada siyasi partilerden, devlet büyüklerinden hiç kimsenin olmaması da tanıtıma gölge düşürdü. 

Stantları gezenler de diğer stant açan belediye başkanları, esnaflar ve basın mensupları falan filan. Kalabalık fotoğrafları, künefe, oruk, kağıt kebabı stantlarının önünde oluşan izdihamı göremedik. Kırıkhan kavununu, Yayladağı çileğini, Belen pekmezini, Hassa üzümünü, Erzin'in yöresel ürünlerini göremedik. Kalabalık fotoğraflar göremedik.

Hatay'dan bahseden ulusal haberler göremedik. Devletin üst kademesinden kimseyi göremedik. Davullu zurnalı eğlenceleri, stantları boşalan memnun esnafları göremedik. Tek gördüğümüz kendimiz çalıp, kendimizin oynadığı bir etkinlik oldu. 
Haydi hayırlısı.

Umarım ders olur da bir sonraki organizasyon el işte görsün diye değil, gerçekten Hatay'ın tanıtımı için gerçekleşir.

BİR TEŞEKKÜR ATSO'YA

Antakya Ticaret ve Sanayi Odası, bu sene Hataylı esnaflara yer vermiş programda.

En çok eleştirilen konuların başında gelen Hatay'ı Hataylı olmayan esnafların temsil edilmesi oluyordu. Bu konuya hassasiyet gösterildiği için ATSO'ya ve HESOBa da büyük teşekkür etmek lazım. Hatayın mobilyasının da tanıtılması ayrı bir detay ve güzel olmuş.

Bu anlamda ATSO Başkanı sayın Hikmet Çinçine ve HESOB Başkanı sayın Abdulkadir Teksöze teşekkür etmek gerek. 

ORUK 10, DÜRÜM 50 TL OLUR MU HİÇ

Esnaflardan gelen şikayetlerin başında stantların küçüklüğü geliyor.

Stant küçük, zaman da sınırlı olunca fiyatlar elbette Antakya şartlarına göre pahalı olacaktır. Ancak fahiş fiyatlara da izin verilmemeli diye düşünüyorum. Hele ki bir adet oruğun 10, bir dönerin 50 TL olması asla kabul edilemez.

Hatay Valimiz bu organizasyon öncesinde fahiş fiyat denettimi yaptırmış, biz de haberi gururla sitemizde yayınlamıştık. Valimizin katıldıüğı böyle bir organizasyonda göz göre göre bu kadar fiyatın yükseltilmesi, bunun tüm yetkililerin gözlerinin önünde yapılması da ayrıca skandal niteliğindedir.

Bunun adı Hatay'ı tanıtmak değil, Hatay adı üzerinden rant elde etmektir. Bu konuya da önümüzdeki organizasyonlarda özellikle önem verilirse çok memnun olacağım bir Hataylı olarak. Eksikleriyle, olanıyla, olmayanıyla bir projeyi daha eline yüzüne bulaştırmayı başaran Hataylılar olarak tarihte yerini alacak bu etkinlik de ne diyelim.

Emeği geçenleri kutluyorum... 

Kalın SAĞ'lıcakla...