Başkanlığa Giden Yol Adaylıktan GEÇMİYOR
Siyasi Partilerin herzaman başlarında olan il ve ilçe başkanlığı seçimlerinde yaşanan hengamelerden biridir aday adaylarının çokluğu.
Kimi millet beni podyumda görsün kimide hakikaten görev yapmak için aday olur.Kimileride sosyal medyanın gazı ile veya milletin gazı ile öne fırlar.
Gelin görün ki işin içi hiç de öyle değildir.
Siyasi partiler kanunu ve aday olacağı partinin tüzüğünü dahi bilmeyenler ''adayım '' diyerek komik duruma düştüklerinin farkında bile değiller.Çünkü il ve ilçe başkanlık adaylığını, milletvekilliği ve belediye başkanlığı adaylığı ile karıştırıyorlar.
Milletvekili ve belediye başkanlığı adaylık sürecinde seçimlere 3 ay kala aday adaylığı başvuruları başlar.YSK'nın seçim takvimi işletilir.Aday adaylığı değerlendirmeleri sonucunda adaylar belirlenir ve seçime gidilir.
Unutmayalım ki sözünü ettiğimiz genel ve mahalli seçimlerde halk oy kullanır.Parti il ve ilçe başkanlıklarında ise halk değil parti üyeleri arasından seçilen delegeler oy kullanır.Her gün adaylığını açıklayan arkadaşların henüz bu farkın farkına varmadıklarının farkındayız.
Siyasi partilerde ise adaylık süreci kongre günü divana müraacat ile gerçekleşir.Yani bir partinin il veya ilçe başkanlığına aday olmak için aday adaylığı süreci diye bir kavram yoktur.Bu ne siyasi partiler kanununda nede siyasi partilerin iç tüzüğünde yer almamaktadır.
Aday olmak isteyen kişi kongre günü kongreyi gerçekleştirecek divan kuruluna müraacat ederek gerçekleştirir.
Burada da şu anlaşılmaktadır ;
1- Aday adaylığı diye birşey yoktur.
2- Aday olmak isteyen şahıs desteği sokakta değil parti içinde araması gerekmektedir.
3- Gazla veya kayığa binerek aday olunmaz.
4- Partiliyim diyerek eğoları için partiye zarar vermeye kalkmaları
