DEDENİN YEDİĞİ KORUK VE TORUN
"Dede koruk yer, torunun dişi kamaşır." Atasözümüz üzerine birkaç cümle....
Dedeyi tanımasak da, hayatımızda ağzımıza koruk atmasak da, aile geçmişimizdeki olayları kabul etsekte etmesekte bizi etkiliyor....
Bu etki olumlu olduğu kadar olumsuzda olabiliyor. Bu etkiyi anlamak için kendi aile hikayemizi yeniden gözden geçirelim, yaşadıklarımıza daha titiz ve teferruatlı bakalım.
Hayat yolculuğumuzda yaşadığımız mevcut problemleri ve arkasında yatan aile dinamiğini anlamak bize geniş bakış açısı kazandırıyor. Bundan elde edeceğimiz kalıcı anlayışla, dolaylı bir şekilde hayatımızın akışı, genlerimizin işleyişi değişiyor. Bilim buna epigenetik demektedir.
Genlerin ötesinde bir değişim, daha doğrusu biz olmayan benzerliklerden özgürleşme ve bizi engelleyen sağlıksız bağların sağlıklı hale gelmesi sağlanıyor. O vakit hayat güzelliklerle akmaya başlıyor.
Her bireyin bağlı olduğu aile ve atalar sistemi, Kainat'ın her seviyesinde mevcut.
Atom-altı dünyadan tutun da, gökyüzünde gördüğümüz tüm cisimler sistemler halinde hareket ediyor ve birbirlerini etkiliyorlar. Kuantum fizikçilerinin de belirttiği gibi Kainattaki her şey birbirine bağlı…
Eğer bizler kendi iç dünyamızı (buna aile sistemimizde olanlar da dahil ) dış dünyamıza yansıtıyorsak, her şey birbirine bağlıysa ortaya şöyle bir sonuç çıkıyor:
Bireysel düzeydeki yaşanmışlıkların toplamı toplumsal yanşanmışlıkları ortaya çıkartıyor. İçimizdeki çatışmalar, savaşlar dışarıda da vuku buluyor.
Bu durumda bireysel duygularımız toplumsal duygu ve refleksimizi doğuruyor.
Lütfen duygularımıza, zihnimize, ruhumuza, düşüncelerinize ve sözlerimize dikkat edelim.
Yorum Yazın