GEÇMİŞTE YAŞAMIN IZDIRABI

GEÇMİŞTE YAŞAMIN IZDIRABI

O kadar çok keşke ve pişmanlıkla yaşıyoruz ki, anın kıymetini fark edemiyoruz.

Kim bilir, şu an televizyon izlerken ya da kahveni yudumlarken, zihninde hangi geçmiş parçalarını birleştirmeye çalışıyorsun?

Düşüncelerin yine orada  çoktan bitmiş bir zamanda.

Peki sana bir farkındalık sorusu:

Geçmişi düşünmek, şu anki sana ne kazandırıyor?

İzlediğin programdan keyif alabiliyor musun? Ya da kahvenin tadını hissedebiliyor musun?

Aslında geçmişi düşünmek, sadece zihnin içinde yaşattığın bir ızdıraptır.

Gerçek huzur, şu anda olmayı seçtiğinde başlar.

Evet, bizler insanız; etten kemikten varlıklarız.

Dolayısıyla hata yapmak bize bahşedilmiştir çünkü bu, insan olmanın fıtratında vardır.

Ne güzeldir ki hata yapmak…

Ne güzeldir ki o hatalar bizde farkındalığı yükseltir…

Ve ne güzeldir ki o hatalar, şu anda ders almamızı sağlayan, tekâmül sürecimizi hızlandıran ve aklımızı çalıştıran rehberlerdir.

Hata yapmak güzeldir be dostum…

Eğer o hatayı yapmasaydın, “Keşke” demeseydin, pişmanlık duymasaydın ve vicdanının kapısı sana çalınmasaydı nereden bilecektin o hatanın seni büyüteceğini?

Öyle keşkeler, öyle pişmanlıklar var ki; geceler boyu uyutmayan, panik atak krizlerini çoğaltan… Sonra durdum, düşündüm ve dedim ki: Akıllı insanlara da keşkeler ve pişmanlıklar gelir.Ama önemli olan ne yapacağın değil, şimdi kalkıp en doğru olanı, en layıkıyla yapmaktır.Geçmişte ne kadar oyalanırsan, bugünün enerjisinden o kadar uzaklaşırsın.

Geçmiş seni büyüttü, evet… ama artık seni ileriye taşıyamaz.

Zihnini sürekli “neden”lerle meşgul ettiğinde, yaşam enerjin tükenir.

Kendine şunu hatırlat:

Ders al, ama orada kalma.

Çünkü gerçek değişim, geçmişi onarmakta değil; onunla barışıp bugünü yaşamaktadır.

Bir koç olarak söylüyorum

şu an, yeni bir hikâye yazmak için en doğru zaman.

Ve o hikâyenin kalemi, sadece senin elinde.

Hayat bana ikinci bir şans bahşetti.

Geçirdiğim kazadan sağ çıktım… Elbette bazı yaralar aldım ama o kaza beni öyle olgunlaştırdı ki beni özümle yeniden buluşturdu.

Kendi değerimi, varlığımın anlamını ve yaşamın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha fark ettim.

O günden sonra anladım ki;

kendimi daha çok önemsemeli, hayatı dolu dolu yaşamalıyım.

Rab bana bir kez daha “uyan” dedi ben de kırıntıları bırakıp çok daha güzel bir gelecek yazmaya karar verdim.

Benden bana, bizden size gelsin.

Gamze Arslan

Yaşam Koçu