Hatay halkı işi ehline verir(di) 

Hatay halkı işi ehline verir(di) 

Hatay binlerce yıllık geçmişiyle antik dönemden bu yana yaşam alanı.

Pek çok medeniyetin, kültürün izi var. Her kültür de Hatay’ın mevcut yaşantısına bir katkı yapmıştır.

Bu yüzdendir ki Hatay kadirşinas bir memlekettir.

Burada kimse kimseye yakın döneme kadar yanlış yapmazdı, işler zamanında yapılır, kimse mağdur edilmezdi, bir iş yapılacağı zaman ehline emanet edilirdi.

Bir usta varsa ve adı da duyulmuşsa o iş o ustaya verilirdi.

Bu usta da isim yaptı mı, hele de işini beğendirdi mi hemen daha yüksek mertebelere çıkarılırdı.

Durum hala aynı.

Hatay’a atanan bürokratlar, görevliler hiç daha alt kademeye düşmedi.

Hatay öyle bir yer ki buraya gelen valiler, terfi ederek ayrıldılar.

Sağlık İl eski müdürümüz Ümit Mutlu Tiryaki Hatay’ın 2 katı büyüklükteki Gaziantep’e atandı, bir önceki il müdürümüz Sabahattin Yılmaz, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile mesai arkadaşı oldu, Bakan Koca’nın yardımcılarından biri oldu. İİl Milli Eğitim eski müdürümüz Kemal Karahan Genel Müdürlüğe, Altınözü Kaymakamımız Gaziantep Vali Yardımcılığına, daha önceki Altınözü Kaymakamımız Ali Arslantaş direkt Valiliğe atandı gibi daha pek çok örneği vardır.

Nitekim son yapılan atama içimde bir burukluk oluşturdu.

Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği görevine ben şahsen sayın Tülin Durgun Yetim’in atanmasını bekliyordum.

Yunus Doğramacı ismi doğrudur yanlıştır ben bunu tartışmıyorum.

Yunus hocamız da Hatay’ın bir değeridir ve görevini hakkıyla yapacaktır.

Ancak göreve yeterliliği bakımından ve uzun zamandır her hastasına olan şefkati ve yakınlığıyla takdir gören sayın Tülin Durgun Yetim’e vefasızlık yapıldığı kanısındayım.

Bu işin en ustası olarak o makamda görmek isterdim kendisini.

Tülin hocamızı kime sorarsanız sorun en iyi doktor, en iyi arkadaş, en iyi anne, en iyi komşu, en iyi yönetici, en iyi hocadır.

Bu değeri Hatay’ın en üst makamlarından olan başhekimlik görevine getirmek ustaya iş vermek gibi olacaktı.

Kadın elinin değeceği bir hastane adeta çiçek bahçesi gibi olacak, evi gibi gördüğü hastaneyi gözünden sakınacaktı.

Sayın Mahmut Bayrakçıoğlu hocamız gecesini gündüzüne katarak mesaisinin tamamını hastaneye ayırdı ve eksiksiz bir hastane meydana getirdi.

Onun emanetini daha üst çıtaya taşıyacak olan isim bana sorarsanız sayın Tülin Durgun Yetim olmalıydı.

Ancak takdir büyüklerimizindir.

Buna eminim Tülin hocamız başhekim olsaydı Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi çok başka bir noktada olacaktı.

Birkaç seneye kadar tüm kurumlar Tülin hocamızı kapmak için uğraşacaktı.

Bence Hatay büyük bir değerini kullanamadı.

Tülin hocamızın bilgi birikimiyle, uzun zamandır yöneticilik deneyimiyle Hatay için yapacak daha çok şeyleri var.

Benim ümidim var.

Hatay, Tülin hocamıza hak ettiği yerleri geri verecektir.

Dediğim gibi benim amacım yapılan atamayı sorgulamak değildi.

Gönlümden geçenleri söyledim sadece.

Bu atama benim içimi burktu dostlar…

Kalın SAĞ’lıcakla…!!