İğneyi Kendinize Çuvaldızı Başkasına Batıramadınız

Yapılan son yerel seçimlerde büyük şehirlerin çoğunda hüsran denilecek biçimde oy kaybına uğramış, ittifaka rağmen oylar dağıtıldığında oy oranı düşmüş bir parti var karşımızda..

Bu partinin 3.500 – 4.000 oy ile kaybettiği 2014 seçimlerinden sonra -yollar, su sorunu, kent planları, hatta düne kadar pis koku yayan Asi Nehri konusunda bile- başarılı adımlar atamamış bir rakibe karşı 115.000 oy farkı ile kaybetmiş bir Hatay yönetimi (Milletvekilleri, İl Yöneticileri, müteahhitleri, avukatları) var burada.. 

Hala vatandaşın karşısına geçip “Biz bu İl’e 17-18 yıldır çok güzel hizmet ediyoruz, yanlışlarınız var diyenler fetöcüdür” diyerek zevahiri kurtarmaya ve milletin gözünü boyamaya çalışan…

Ama ilginç olan hiç kimse; “Biz adayımız Bakan olduğu halde 2014 HBB seçimlerini niçin kaybettik” “Hatay için 5 yılda elle tutulur bir hizmet üretmemiş bir Başkan’a karşı ittifaka rağmen 2019’da niçin vatandaşın teveccühüne mazhar olamadık” sorularına makul, toplumda kabul görecek bir cevap veremiyor bakanını söylemlere yedirecek kadar.…

Hatta cevap vermeyi bırakın hata yaptığını kabule yanaşmadığı gibi, bu konularda sesli düşünenleri bile “hain” “fitneci” olarak yaftalamanın gayreti içerisinde olan…

Böyle olduğu için de kendilerine çeki düzen vermesi gerektiğini kabul etmeyip, birkaç yöneticiyi günah keçisi ilan edilince sorunu çözdüğüne inanıp bizlerin de her şeyin yolunda olduğunu kabul etmemizi bekleyen…

Vatandaşla -cenaze ve düğünlerde mecburen- bir araya geldiğinde kendisine iletilen ciddi boyutlardaki işsizlik, ekonomik sorunlar ve temel problemler konusundaki başarısızlıkları ise yarım ağız Ankara’ya dolayısıyla dış güçlere ve “içimizdeki hainlere” bağlamayı Vekillik sayan…

Bu arada “Hainlik” söylemi revaçta olduğundan söz gelimi Ülke genelinde gittikçe derinleşen sorunların olduğunu, 17 yıldır çözülmek yerine bunların daha da büyüdüğünü ortalıkta söylemek ise “Aforoz” nedeni…

İlin kurum ve belediyelerinde yapılan ihale ve alımlar ile normal iş ve işlemlerde dahi haksızlık, yolsuzluk, torpil ve rüşvet döndüğü iddialarının vatandaşı rahatsız ettiğini dile getirenler ise konuşmayı öğrendikleri güne lanet edecek hale getiriliyor…

Tüm bunların neticesi olarak; yanı başımızda bulunan G.Antep ve K.Maraş gibi illerin 20-30 yıl gerisinde kalmış bir Hatay’da yaşamaya mahkûm edilen insanlar oluyoruz…

Böyle bir atmosferde “Ümitsiz olmak mı gerekiyor? veya “Ne yapalım da bunları düzeltelim? Dediğinizi duyar gibiyim..

Zaten bu satırları kaleme almamın nedeni;

Durduğumuz yerde “Hadi macera olsun” diye atılmış bir adım olmayıp;

Hatay olarak siyasi, ahlaki ve en önemlisi moral değerler açısından ciddi bir yenilenme beklentisi olduğunun, oluşan bu beklenin “Artık Bir Şeyler Yapılması Lazım” diyenlerin sayısını, cesaretini ve kararlılığını yükselttiğine olan inancımdır…

Kalın SAĞ'lıcakla...