Reklamı Geç
culha gold
Haas Taş Sanatları
culha gold
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

İMAN  MUHASEBESİ

İMAN  MUHASEBESİ                                                                                                                     

      Her insan, şu ölümlü dünyada  kendisini huzurlu ve mutlu kılmak için tutunacak bir dal arar. Hayatını ve ömrünü heba etmeden, feyizli ve güzel bir şekilde geçirmek ister. Huzurlu ve mutlu olmak ister. Bunun için de didinir durur!.. İnsan, Allah’ın kendisine lütfettiği akıl ve ilim  sayesinde dünya hayatı için birçok yenilikler ve güzellikler elde ederek  hayatını modernleştirir. Ancak insan, zamanla bu iki gücün  birçok yerde tıkandığını ve kendisine huzur sağlamada yeterli olmadığını, aklın ve ilmin tek çare olmadığını görür!.. Birçok konuda kendisinin zayıf ve güçsüz olduğunu anlar ve çaresizlikler  içinde, kendisine huzur ve güven veren daha güçlü ve daha müşfik bir varlığa  güvenme ve ona sığınma ihtiyacı duyar. Ve Allaha inanması gerektiğini anlar. İşte bu düşünce; imanın başlangıcıdır. Hz.İbrahim aleyhisselam çocukluğunda Rabbi Allahı bu tefekkürle bulmuştu.

      Aslında inanma duygusu her insanın fıtratında vardır. Çünkü, her insan  bu formatta yaratılmıştır. Yüce Allah Kur’anda: “ Onlara de ki: gökten ve yerden size rızık  veren kimdir? Kulak ve gözler kimindir. Diriyi öldüren, ölüyü dirilten kimdir? Her işi düzenleyen kimdir?  Onlar: ‘Allah’tır’  diyecekler. Onlara de ki: ‘O halde Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?” (Yunus-31). buyurduğu gibi   insan,  aklını ve idrakini  doğru  kullanırsa Allah’ın varlığını anlar ve  bilir, O’nu tanır, O’na iman eder ve  O’na sığınır. Allah’a inanan ve O’na sığınanlar, O’nu dost edinenler doğru ve huzurlu yolu bulurlar. Böylece hem bu dünyada  hem de ahirette mutlu ve huzurlu olanlardan olurlar. Bakınız yüce Allah, bu konuda ne buyuruyor; “Allah, kendisine inanan mü’min erkeklerle mü’min kadınları içinden ırmaklar akan Cennete koyar. Onların günahlarını da bağışlar. Allah katında kurtuluş işte budur.” (Fetih-5)​

       İşte,  insanı değerli ve faziletli  kılan, ümitli kılan şey; ondaki “iman” cevheridir.  İman; kalbte bir fazilet tohumudur, onu  filizlendiren, yeşerten ve  güzelleştiren şey ise; insanın ibadetleri,tesbihatları, duâları, yaptığı iyi ve güzel davranışlarıdır. Yani Güzel ahlakıdır. Yani güzel söz ve güzel davranışlarıdır, Allah rızası için yaptığı güzel ve faydalı işlerdir. İnsanlara yaptıkları iyilikler ve yardımlardır. İşte insanı hem bu dünyada hem de âhirette huzurlu ve mutlu kılacak şeylerin anahtarı bunlardır. Bunlar da imandandır.  Allah’a inanan insan, imanın yukardaki güzelliklerini yaşayabilmesi  ve onun feyzinden faydalanabilmesi için öncelikle imanında  samimi olması gerekir. Sonra da imanın gereğini yapması gerekir. Yani Allah’ın emir ve yasaklarına, öğüt ve tavsiyelerine uyması gerekir, kulluğun gereğini hakkıyla yerine getirmesi gerekir. İnsana imanı sevdiren, ve onu güzelleşterin pek çok hasletler ve ameller vardır!.. Hayâ; imanı güzelleştiren  bir haslettir. Namaz, dini ayakta tutan ve insanı kötülüklerden alıkoyan ve iyiliklere yönlendiren bir ibadettir. Hac, Allah’a giden Hak yolu gösteren ulvî bir seferdir. Selamlaşmak, hediyeleşmek, ziyaretleşmek, yardımlaşmak imanı bereketlendiren feyizlendiren  imanın güzellikleridir. İmanın tadını ve lezzetini yüreğinde ve nefsinde hissedenler ve yaşayanlar  Allah’ın dostluğunu ve rızasını elde edenler  işte bunlardır. Onlar böylece hem bu dünyada hem de ahirette  Allah’ın rahmetine ve ihsanına nâil olurlar. Gerçek kurtuluşu ve gerçek huzuru yakalayanlar işte bunlardır. Allahın gerçek dostu bunlardır. “İyi bilin ki, Allah’ın dostlarına korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.” (Yunus-62)  Bir de: “Benmüslümanım.” “Benim imanım sağlam”  “Kalbim temiz” gibi sözlerle  kibir ve gururla nefsini yücelterek imanın içeriğinden  uzak yaşayanlar vardır. Bunlar mü’min gibi görünüp  Allah’ın emir ve yasaklarına ve öğütlerine uymada ihmalkar davranan, haramlardan ve günahlardan sakınmayan kimseler vardır ki, onlar;. İbadet, tesbihat, duâ ve salih amellerden uzak duran veya gösteriş için yapanlardır. Bunlar, mü’min olup da imanın feyzinden ve lezzetinden faydalanamayan ve dolayısıyla Allah’ın rahmetinden, mağfiretinden, ihsanından ve mükafatından mahrum kalanlardır. İşte bunlar da  hem bu dünyada hem de ahirette  zarara uğrayanlardır.    

         Şunu iyi biliniz ki; “iman” ile  “küfür”  arasındaki fark; “Elmas” ile “kömür” arasındaki fark kadar açık ve  belirgindir.Nasıl ki Elmas ile kömür aynı Mâden’in parçaları oldukları halde  Cenâbı Allah, Elmasa parlaklık ve güzellik vererek onu süs ve takı ziyneti  olarak  kıymetlendirmişse,  kömürü  de karartıp  ateş yakıtı olarak kılmıştır. “iman” ve “küfür” de biyolojik olarak aynı özelliği taşıyan insanlarda  bulunur. Ancak yüce Allah, kendisine ihlasla inanan  kullarını “iman” nuruyla aydınlatıp onları değerli ve feyizli kılarken, kalbini “küfür” le  karartıp  kendisine inanmayan veya imanı gereği gibi yaşamayan âsi  kullarının kalbini karartır ve onların Cehennem  yakıtı olacaklarını haber verir!... Bu nedenleinsan, “İman muhasebesi” ni iyi yapmalı ve aldananlardan olmamalı. İmanınız güzel ve feyizli, ömrünüz sağlıklı ve huzurlu olsun. Cumanız mübarek olsun! (muallimosman)    

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Diva Otel