O GÜNLERDEN BUGÜNE

O GÜNLERDEN BUGÜNE

Bir rüya gecesinde,
Bırakırım kendimi uçsuz bir yardan
Yere değer değmez kanatlanmaya
Düşmekten kurtarır beni aniden uyanışım
Tahta bir mutfağın köşesinden sotede
Kanlı dut gözetliyor gecede az öte
Ben seçim yaparken o müşahidim
Bir tahta mutfak köşesi ki ikinci bir şahidim

Ve bir gerçek sahnesinde,
Yalınayak dolaşırım yokluğun yıllarında
Kuru kır sıcağı bastırmıyor toprağa
Bir amcaya emanet, bir dayıda vekalet
Su taşırım çocukluğum büyüklüğünde
Karağı takarım bir bir tütünün iplerine
Demet demet askılara taşımak niyetiyle

Bir de hayalim vardı,
Bir Pazar günü Ordu'dan abdal gelse
Bir davul bir de zurna getirse
Köyün kızlarının köyde kalacağı düğünlere
Biz de yarım yanan ağaçlar ellerimizde
Fener alayı yapsak düğüncü önlerinde

Bıraktım yine kendimi uçsuz bir yardan
Vira uçmak için sonsuza
Kanlı dut gözetliyor yeniden az ötede
Ben seçim yaparken o müşahidim
Bir tahta mutfak köşesi ki ikinci bir şahidim.

Yazmışım adını mor çayır çiçekleri renginde
Sarı borcak filizini de yanına ekleyerek
Ben senmişim, sen benmişsin ey çocuk
Sen aşkmışsın onca yılın ardından
Acı tuz da olsa, bal gibi de olsa varlığın
Ne tuzundan mahrum bırak acılı bir çanakta
Ne de balını esirge bugün yol ayrımında.
                                                              //mhd