SURİYE’DEKİ KİMYASAL SALDIRININ ŞİFRELERİ
ŞEMSETTİN GÜNAY
Doğu Guta’da kimyasal silah kullanımı ABD ile birlikte tüm yandaş Batı’yı ayağa kaldırdı.
Sanki daha önceki aylardır devam eden bombardımanlarda kadın ve çocuklar ölmüyor, katliam boyutu ilk kez yaşanıyormuş gibi.
Öncelikle bir kimyasal saldırının doğru olduğunu ve tüm verilerin bunu gösterdiğini biliyorum ve inanıyorum.
Ancak Suriye rejiminin şu aşamada bir kimyasal saldırı yapıp kendi bacağına kurşun sıkacağına inanmıyorum.
Doğu Guta’da Ceyşül İslam denilen örgüt oralardan çekilmeyi deklare etmişken, Suriye rejim güçleri artık Doğu Guta’yı ellerinde olarak kabul etmişken, tüm dünya sağ kulağının üzerine yatıp oradaki soykırımı görmezden gelmişken, birdenbire kimyasal silah kullanıp tüm dünyanın dikkatlerini oraya yoğunlaştırmak akla ziyan bir davranış olarak görünmektedir.
Hem de bu olay tam da Türkiye, Rusya, İran üçlüsünün ABD’yi masa dışına atarak bir Ankara zirvesi yaptıkları ve yeni bir döneme adım attıkları bir sırada…
Tam da ABD Başkanı Trump’ın “Para vermezseniz Suriye’den çekiliyoruz” beyanatları ortadayken…
Tam da Türkiye’nin Afrin harekatıyla Ortadoğuda kartlar yeniden karıştırılırken…
ABD ve İsrail biliyor ki Türkiyenin Rusya ve İranla ilişkilerindeki en yumuşak karnı Suriye’dir.
Suriye rejimi konusunda bu iki ülkeyle sorunlar devam etmekte ve bir anlaşma sağlanamamaktadır.
Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda hemfikir olan bu üç ülke, konu Esat ve rejim konusuna gelince ayrışmaktadır.
Ancak bu üç ülkenin ayrışma noktalarını dondurup, ortak payda oluşan noktalarda işbirlikleri, S-400 füzelerinin alımı, ticari hacimlerinin yükseltilmesi kararları ve en önemlisi kendi aralarındaki ticarette ABD dolarını devre dışı bırakmaları ABD ve Batı ülkelerini çıldırtmaktadır.
Rusya ile ilişkeleri torpillemek için elden gelen her şey yapılmış, Rus uçağının düşürülmesinden, Rus Büyükelçisinin bir polis tarafından vurdurulmasına kadar hiçbir şey eksik bırakılmamıştır.
Gaye Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkileri bozmak ve Türkiye’yi eskiden olduğu gibi sorgulamaksızın ABD’nin kucağına bırakmaktır. Bunda zaman zaman kısmen başarılı oldukları bile söylenebilir.
Ancak hem Rus liderlerin, hem de Türkiye yöneticilerinin ferasetli davranışları ile tüm badireler atlatılmış, ilişkiler eskisinden daha iyi konuma getirilmiştir.
İşte tam bu sırada Türkiye’nin gözlerini kapatamayacağı Suriye’de kimyasal saldırı gerçekleşmiş, Türk hükümetinin haklı tepkisinin oluşması sağlanmıştır.
Bu tepkinin varılan Ankara mutabakatının sona erdirilmesine kadar gitmesi amaçlanan hedef olmakla birlikte, ABD ve Batının yeniden haklı gerekçelerle Suriye’yi mesken tutmasına kadar gideceği aşikardır.
Yani bu saldırı bir taşla birkaç kuşu avlama ve avlatma saldırısıdır.
Arkasında ABD ve İsrail vardır ve bu çok yakında anlaşılacaktır. Şimdi bile bağımsız gözlemciler saldırı yapan uçakların kimliğinin belirlenemediğini söylemekteler.
Yani yapılan saldırı Ahmet Ayan gibi düşünenlerin çoğalması amacıyla yapılmıştır. Türkiye bu tuzağa düşmemeli ve temkini elden bırakmamalıdır. 10.04.2018
