ÇOCUKLARI PEYGAMBER SEVGİSİYLE SEVELİM
Her insan sevgiye ve sevilmeye muhtaç olduğu gibi çocuklar da sevilmeye ve sevgiye muhtaçtırlar. Sevgi ve merhamet çocukların kalbine ilk önce ailede birer tohum olarak atılır ve serpilir, zamanı gelince birer birer filizlenir, yeşerir, güzel bir söz ve güzel bir davranış olarak kendini gösterir… Bu nedenle anne ve babalar çocuklarını en güzel sevgiyle, şefkatle ve merhametle sevmeli, iman, ahlak ve edeple büyütüp yetiştirmeli.
Peygamberimiz Hz.Muhammed alehisselamın sünnetlerinden biri de çocukları çok sevmesi ve onlara hediyeler vermesiydi. Sahabeden İbni Câfer çocukken yaşadığı bir olayı şöyle anlatır: “Rasûlullah, bir gün seferden dönerken yolda Onunla karşılaştık. Yanımda Hasan ve Hüseyin de vardı. O, üçümüzü birden hayvanının terkisine bindirdi ve bizi Medine’nin içine kadar götürdü. Biz buna çok sevinmiştik.” Buradan şunu anlıyoruz ki, sadece kendi çocuklarımızı değil tüm çocukları sevmeliyiz. Peygamberimizin hanımı Hz.Âişe anlatıyor: “Ben çok hastaydım. Hastalığımı öğrenen babam Ebu Bekir, evimize gelmişti. Bana ‘Nasılsın kızım?’ dedi, alnımdan öptü ve benim için Allah’tan rahmet ve şifa diledi ve duâ etti.. Beni öyle mutlu etmişti ki, babamın bu sevgisini ve şefkatiini ömür boyu unutmadım.” Buradan şunu anlıyoruz ki, insan hangi yaşta olursa olsun baba ve anne katında her zaman çocukturlar ve babalarından, annelerinden ilgi, sevgi ve şefkat beklerler. Peygamberimiz kızı Fatıma’yı da çok severdi. O evlendikten sonra bile fırsat buldukça onun evine uğrar, hediyeler götürür, hal ve hatırını sorardı. Peygamberimizin iki torunu vardı onları çok severdi. Onlar için şöyle duâ ederdi: “Yâ Rabbi Ben onları seviyorum. Onlara merhamet et!” Birgün yine onları kucağına almış başlarını okşayıp seviyordu. Öteden bir adam geldi ve peygamberimizi ayıplarcasına Ona şöyle dedi: “Ey Allahın Rasûlü, siz çocukları kucağınıza alıp seviyormusunuz? Benim on çocuğum var bugüne kadar hiç birini kucağıma alıp sevmedim, öpmedim.” Peygamberimiz ona şöyle buyurdu: “Allah senin kalbinden merhameti söküp almışsa ben ne yapayım.” Ve arkasından şunu ilave etti: “Merhamet etmeyene merhamet edilmez.”
Peygamberimiz vefalı bir insandı. Peygamberimizin oğlu İbrahim’in süt annesinin kocası bir demirciydi. Peygamberimiz, zaman zaman ona uğrar ziyaret ederdi. Peygamberimizin oraya geldiğini gören o adamın çocukları da oraya koşar gelirlerdi. Peygamberimiz onların başlarını okşar, severdi, varsa yanında hediyeler verirdi. Peygamberimizin bu davranışı hem o çocukları mutlu ederdi, hem de anne ve babalarını.
Sakın, çocuklara öfke, azarlama, aşağılama ve dayak gibi süflî duygularla yaklaşmayın. Zira bu olumsuz davranışlar onlara beslediğiniz sevgiyi ve merhameti zedeler ve yok eder. Yeteri kadar sevilmeyen çocuklarda; konuşma bozukluğu, ifade zorluğu ve davranış bozukluğu meydana gelir. Horlanan, hırpalanan ve azarlanan çocuklarda; nefret, öfke, şiddet gibi bir takım olumsuz duygular gelişir. Bu da çocuklarda, isyan, itaatsizlik, korku ve güvensizlik gibi psikolojik ve davranış bozuklukları meydana getirir!. Bu nedenle çocukları daima sevgiyle ve şefkatle sevelim. Çocuklar için sakın; “Bunlar çocuktur, bir şey anlamaz” demeyin! Zira, çocuklar o dönemde dahi, kendi idrak ölçüleri içerisinde etrafındaki her şeyi görür, gözetir, hisseder, duyar, düşünür ve algılar. Duyduğu, gördüğü ve hissettiği birçok şeyi bir kamera gibi hafızasının bir köşesine kopyalar ve zamanı gelince bunlar bir bir otaya çıkar. Bazen sizin onlara çok küçükken söylediğiniz bir sözü veya yaptığınız bir davranışı yıllar sonra size hatırlatırlar da siz apışıp kalırsınız.. Onun için başta anne ve babalar olmak üzere, bütün büyükler; çocuklarla olan münasebetinde, onlara değer vermeli ve onlara sevgi ve şefkatle yaklaşmalıdırlar. Onların şahsiyetlerini, sözlerini ve düşüncelerini ciddiye almalıdırlar. Küçük, büyük karşılaştığı herkese selam veren gönül dostu biri bir gün yolda giderken çamur içinde oynayan çocuğu ciddiye almadı, selam vermeden geçip gitti. Az sonra bu yaptığının yanlış olduğunu anladı ve geri döndü, çocuğun yanına geldi ve selam verdi “Selamün aleykül evladım, nasılsın? dedi. Çocuk; “Aleykümüsselam emmi, sağ ol.” dedi ve selamını aldı. Demek ki. Çocukları da ciddiye almalıyız, Netice olarak çocuklarımızı ve tüm çocukları peygamber sevgisiyle sevelim ki, Allah da bizi sevsin!.. İmanınız kavi, sevginiz güzel, ahlakınız güzel, ömrünüz feyizli ve bereketli olsun. (muallimosman)
Yorum Yazın