Reklamı Geç
Fima Oto Durmuş Yıkar
Gümüş Oto
HM İnşaat Mustafa Karadeniz
Ekrem
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

SELAMLAŞMA DUÂLAŞMADIR

 

SELAMLAŞMA DUÂLAŞMADIR

Her toplumda ve her millette selamlaşma vardır. Bizim inancımızda ve kültürümüzde de selamlaşma var. Çünkü selamlaşma sevginin tezahürüdür. Selamlaşma; insanların birbirine esenlik ve sağlık dileğinde bulunduğu güzel bir duâlaşmadır. Ve Rabbimiz Allah Kur’anda: “Size bir selâm verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selâmla karşılık verin. Şüphesiz Allah, her şeyin hesabını bilendir.” (Nisa-86) buyurduğu gibi insan verilen selamı engüzel şekilde almalı, aynısıyla veya daha güzeliyle karşılık vermeli. Selamlaşma halk arasında; “Hayırlı sabahlar” - “Hayırlı günler” -“Günaydın.” “iyi günler”- iyi geceler” -“Selâm” - “Merhaba” gibi sözcüklerle yapıldığı gibi halkımız arasında yaygın olan; ‘Allahın esenliği ve rahmeti senin üzerine olsun!’ anlamını ifade eden “Selâmün aleyküm” sözcüğüdür, iâdesi de; “Aleykümüsselâm” sözcüğüdür. Ama Rabbimiz Allah yukardaki âyette de öğütlediği gibi verilen selâmı en güzel şekilde almak ve daha güzeliyle veya aynısıyla iade etmek ahlâki bir davranıştır. Bu bağlamda selâmlaşma çok güzel ve çok feyizli bir âdettir. Bunu hem Rabbimiz Allah öğütlüyor hem de peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselam öğütlüyor. Peygamberimiz bir gün ashabıyla otururken şöyle buyurdu: “Yaptığınız zaman aranızda muhabbeti artıracak bir şeyi size söyleyeyim mi? Aranızda selâmlaşın!” Mü’minlerin birbirleri üzerindeki haklardan biri de birbirlerini selâmlamaları ve verilen selâmı almalarıdır. Selâmlaşmalar samimi ve içten olmalı, sevgi ve dostluk içermeli. Büyüklenerek, kibirlenerek veya iş olsun kabiliniden verilen ve alınan selâmın bir değeri ve kıymeti olmaz, feyzi ve bereketi de olmaz. Mü’min sadece diliyle değil, hem diliyle, hem de kalbiyle ve tebessümle selamlamalı ve tebessümle selamı iade etmeli. Hatta karşılaşan iki mü’min sadece selamlaşmayla yetinmemeli, peygamberimizin sünnetini örnek alarak; mümkünse birbiriyle müsafahalaşmalı, tokalaşmalı ve birbirinin hâl ve hatırını sormalı ve iyi dileklerde bulunmalı. Burada hoş olmayan bir hususu da belirtmek isterim: Toplumumuzda selamlaşma esnasında yaygın olan ve başka kültürlerden bize geçen ‘kafa tokuşturma’ âdeti hiç de hoş olmayan bir davranış. Maalesef bunu çoğumuz yapıyoruz. Bunu terketmek lâzım. Bunun yerine yukarda da ifade ettiğimiz gibi selamlaşırken peygamberimizin sünneti olan ‘müsâfaha” yapılmalı.

Peygamberimiz, tanısın tanımasın karşılaştığı herkese selâm verirdi, çocuklara dahi selâm verirdi. Peygamberimizin bu sünnetini âdet edinen ve büyük küçük herkesle selamlaşan ihlaslı bir zât, bir gün yolda giderken çamur içinde oynayan bir çocuğa rastladı, onun o çamurlu halini görünce selâm vermeden geçip gitti. Biraz gittikten sonra yaptığı işin yanlış olduğunu düşündü ve geri döndü, o çocuğa selam verdi. O çocuk o selam öyle güzel aldı ve öyle güzel bir karşılık verdi ki, adam şaşırdı kaldı. Ben çok küçük çocuk görürüm ki, selamları ve duâları büyükleri utandıracak kadar güzel ve feyizlidir. Bu nedenle selam verirken kişi seçmeyelim ve mümkünse herkesle selamlaşalım.. Selâmı ilk vermenin ecir ve mükafatı daha çok olduğundan selâmlaşmada peygamberimiz daima selâmı ilk veren olurdu. Biz de öyle yapalım!.. Genelde ayakta olan oturana, binitte olan yayaya, küçükler büyüğe, az olanlar çoğunluğa selâm verir. Bizde gelenek böyle. Bizde nedense Hanımlar erkeklerle veya erkekler hanımlarla pek selamlaşmazlar. Bu bir eksikliktir. Halbuki selamlaşma bir duâlaşmadır. Selâm verildiğinde alamayacak durumda olanlara selam verilmez. Meselâ; Kur’an okuyana, kitap okuyana, abdest alana, o anda namazda olana selâm verilmez. Birçok arkadaşlıkların, dostlukların ve güzel ilişkilerin küçük bir selamlaşmayla başladığını unutmayın ve karşılaştığınız herkesle Allah rızası için selâmlaşın ki, hem aranızda dostluklar ve sevgiler artsın, hem de Allahın rahmeti ve bereketi sizlerin üzerine olsun. Zira peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselam bir hadisinde: “Her güzel söz Sadakadır” buyurduğu gibi verilen ve alınan her selamın karşılığı mükafat ve bereket olan güzel bir sadakadır. Yüce Allah Kur’anda: “Melekler onların (sâlih müminlerin) canlarını temiz olarak alırlar ve şöyle derler: “Selâm olsun size. Yapmış olduğunuz güzel işlerin karşılığı olarak girin Cennete!” (Nahl-32) buyurduğu gibi Melekler dahi sâlih müminlerin canlarını alırken ve onları Cennette karşılarken onları “Selam olsun size” diyerek karşılarlar. Rabbimizin ve peygamberimizin öğütlerinden de anlaşıldığı üzere ‘Selâmlaşma’ güzel bir söz, güzel bir duâ ve güzel bir sadakadır. Öyleyse sevgili dostlar, birbirimizle ve karşılaştığımız herkesle selamlaşalım. Böylece hem selamlaştıklarımızın sevgisini, duâsını ve dostluğunu kazanalım hem de Rabbimizin rızasını ve mükafatını kazanalım. İmanınız kavi, ameliniz sâlih, selâmınız güzel, ömrünüz feyizli ve bereketli olsun! (muallimosman)

 

Antikya

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Güneyler