Aşk-ınız
Yollar efendim/yollar.
Aşık olmak içinler elbet.
Yalnız o kentte birşeyler var,
Hiç gitmediğim o kentte o kadar çok bulundum ki.
Dudaklarınızla o kadar yakın oldum ki.
Tadları mı?
Şiirleri besleyen mürekkep kadar tatlı/
Katiller büyütecek kadar 'dehşet verici'
Efendim, size sarılmak/yeniden, her gün doğmak,
Sizi izlemek/sonsuz denizin kusursuzluğuna bakmak,
Efendim;
Sizi yaşamak/şehirleri sevmek gibi.
Saçlarınızın kokusu/sabahın ilk ışıklarıyla
Yeniden yükselen güneşin verdiği huzur.
Gözyaşlarınızın seyri/baharın ilk yağmuru,
Kızıl dudaklarınızdan çıkan her bir kelime/
Bir çocuğun ilk kelimesi. Gibi.
Efendim uykulu haliniz/sarhoşlamış Ankara.
Mutluluğunuz/ bahar-a ulaşmış Akdeniz.
Aşkınız/sapmış bir milletin tanrı arayışı kadar
Sonsuz ve karışık.
Efendim sizin gözleriniz hep, bir güler/bir küser mi?
Yoksa üstünüzde sabah-ı görmek istemeyen
Güneşin cilvesi mi var?
Efendim siz nasıl bir aşık-sınız.
Çok aşk gezdim sizinkisi;
Hiçbir limanda görmediğim asillik/güzellik
Ve azgınlık içinde.
Galiba siz aşıkların en/aşık-ısınız efendim.
Hüseyin Mert Turan
20.07.23
























































Yorum Yazın