Bir toplumun en önemli göstergelerinden biri, insanların aynı masada oturup konuşabilmesidir. Masalar, sadece yemek yenen yerler değil dertlerin, sevinçlerin, fikirlerin paylaşıldığı alanlardır. Ancak bugün bakıyoruz ki aynı masada oturmak kolay, konuşmak zor. Bir aile yemeğinde küçük bir mesele tartışmaya dönüşüyor, iş yerinde basit bir fikir ayrılığı büyüyüp kopmalara sebep oluyor. Sosyal medyada ise tartışma kültürü neredeyse tamamen kaybolmuş durumda. Herkes haklı, herkes son sözü söylemek istiyor. Dinleyen yok, anlamaya çalışan yok.
Oysa farklı fikirler bir zenginliktir. Birbirini dinleyen toplumlar gelişir, birbirini susturmaya çalışan toplumlar ise parçalanır. Bizim de yeniden empatiyi, sabrı ve tahammülü hatırlamamız gerekiyor. Benim yorumum şu: Eğer aynı masada konuşmayı yeniden öğrenmezsek, aynı sokakta yürümeyi de unutacağız. Çünkü bir toplumun gücü, farklılıklarıyla yan yana durabilmesinde gizlidir.
Yazar Mustafa ALDIÇ
























































Yorum Yazın