“BANA BİR HARF ÖĞRETENİN
KIRK YIL KÖLESİ OLURUM.”
Hz.Ali
Biliniz ki, insanlığın ve medeniyetin en değerli sermayesi “Bilim-İlim”dir. Ve gerçekten insanlar bilmediklerini öğrenmek, cehaletten kurtulmak, bilgili, erdemli ve medeni insanlar olmak için küçük yaştan itibaren okumaya ve öğrenmeye başlarlar. Bu uğurda yıllarca emek sarfederler, sıkıntı ve zahmet çekerler, okullara giderler, kütüphanelere giderler, kitap okurlar, öğrenmek için uzak memleketlere giderler, keşifler yaparlar, araştırma ve incelemeler yaparlar...v.s. Ve yazımızın başlığında Hz.Ali’nin de: “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” dediği gibi insanlar âdeta ilmin kölesi, talebesi olurlar. Çünkü, her türlü kötülüğün, ahlaksızlığın, sapıklığın, inançsızlığın ve geri kalmışlığın temelinde bilgisizlik ve cehâlet var. Her türlü gelişmenin, iyiliğin, güzel ahlakın edep ve âdâbın, doğruluğun ve doğru inancın, medenî ve mutlu olmanın temelinde ise bilgi var. ilim var. Ve bu nedenledir ki. Rabbimiz Allah Kur’anda şöyle buyurur: “Hiç bilenle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer-9) Elbette olmaz. Çünkü biri bilgili ve kültürlüdür, diğeri cahil ve azgındır.
Bu kapsamda geçmişte pek çok kavim ve millet cehaletleri nedeniyle doğru yolu bulamamış veya doğru yoldan ve doğruluktan sapmış, azgınlaşmış, zalimleşmiş, hayasızlaşmış ve birbirine kötülük ve zulmetmiş, yaşadığı dünyanın huzurunu ve düzenini bozmuş. Bu yüzden de pekçoğu işledikleri kötülükler ve zulümler nedeniyle Allahın gazabına uğrayarak helak olmuş. Rabbimiz Allah bunu Kur’anda şöyle bildirir: “Biz, birbirine zulmeden nice kasaba halkını helak ettik, Ve arkasından oraya başka toplumlar yerleştirdik.” (Enbiya-11) Günümüzde de aynı cehalet nedeniyle aynı haksızlıklar, zulümler, kavgalar ve cinayetler yaşanmaktadır. Bu nedenle insanlar huzursuz ve mutsuzdur. Birbirinden emin değildir. İşte bu olumsuzluklardan kurtulmak, toplumda barış ve huzuru, sevgi ve saygıyı, merhamet ve adaleti, iyiliği ve yardımlaşmayı, birlik ve beraberliği, kardeşlik ve dostluğu tesis etmek istiyorsak, huzurlu ve mutlu olmak istiyorsak, müreffeh bir toplum olmak istiyorsak; yedisinden yetmişine mutlaka hepimiz okuyup ilim ve irfan sahibi olmalıyız. Güzel ahlak ve erdem sahibi olmalıyız. Bu da ancak okumakla ve öğrenmekle olur. Zira Rabbimiz Allahın bizlere ilk emri “Oku!” olmuştur: “Oku! Seni yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! Senin Rabbim sonsuz iyilik sahibidir. Kalemle yazmayı öğreten O’dur. İnsana bilmediklerini öğreten O’dur.” (Alak:1-5) Çünkü, ilimdir insanın mürşidi. ilimdir insanın en güzel rehberi, ilimdir insanın hayat ve huzur reçetesi. Bu nedenle peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselam bizlere şu öğüdü verir: “İlim Çinde dahi olsa gidip onu alın.” Bu nedenle Hz.Ali ilmin ve âlimin kölesi olmayı istemiştir. Bu nedenle Rabbimiz Allah hayatın güzelliklerini ve ilkelerini öğrenelim ve feyizli bir hayat yaşayalım diye hem okumayı emretmiş, hem de okuyup ders ve öğüt almamız için bir hayat ve öğüt kitabı olan mukaddes kitabımız Kur’anı bizlere göndermiş ve şöyle buyurmuştur: “Bu kitab (Kur’an) insanlar âyetlerini okuyup düşünsünler ve aklını doğru kullanalra öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.” (Sâd-29) Bu nedenle Peygamberimiz bir hadisinde bizlere şu öğüdü verir: “Ya öğrenen olun, ya öğreten, ya da onları sevenlerden olun, sakın dördüncüsü (cahillerden) olmayın. Yoksa helâk olursunuz. Öğrenirken de öğretirken de hem ilmi sevelim hem de öğrenenleri ve öğretenleri sevelim, severek öğrenelim, severek ve sevdirerek öğretelim. Öğretene de öğrenene de saygılı, müşfik ve merhametli olalım. Hep birlikte; hem öğrenen hem öğreten olalım. Hem öğretmen, hem de öğrenci olalım. İnsan, âlimlerden, öğretmenlerden ve büyüklerden pekçok güzel şeyler öğrendiği gibi bazen küçük bir çocuktan bile çok şeyler öğrenebilir. Mesela; otoyolda arabayla hız yapan bir babayı uyaran duyarlı bir evlat gibi. Ezan okunurken TV’nin sesini kısarak ezana saygılı olmayı hatırlatan güzel bir çocuk gibi. Anneye kızıp anneye bağırıp çağıran babayı uyaran güzel ahlaklı bir kız evladı gibi. Ve Rabbimiz Allah Kur’anda: “Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği öğütlerler, kötülükten alıkorlar...” (Tevbe-71) buyurduğu gibi her zaman birbirine iyilikleri ve doğruları öğreten ve öğütleyen ve birbirini kötülüklerden sakındıran ve koruyan dostlar olalım. Böylece birbirimizin iyilik dostu olalım. Bilim ve teknolojide, kültür ve medeniyette, ahlak ve fazilette dünyaya örnek huzurlu ve mutlu, medeni ve müreffeh bir millet olalım. Bu bağlamda yeni bir öğretim dönemine başladığımız bu günlerde tüm öğretmenlerimize ve öğrencilerimize feyizli, huzurlu ve başarılı bir Eğitim ve Öğretim Dönemi geçirmelerini dileyelim.
Allah hepsinin yâr ve yardımcısı olsun!
(muallimosman)-
Yorum Yazın