DEPREM SONRASI VİCDAN SINAVI:
USTALARIN İNCE ÇİZGİSİ
Depremin ardından şehirlerimiz yaraları sarmaya çalışırken, bazı ustalar – sıvacılar, fayansçılar, inşaatçılar – sessiz sedasız işlerine devam ediyor.
Bu zorlu dönemde, insanların yeniden ayağa kalkabilmesi için emeğin değeri her zamankinden daha önemli hale geldi. Ancak, bazıları için bu durum, “fırsat” olarak yorumlandı. Yıkıntılar arasında, temel ihtiyaçların peşinde koşanlar için “normal fiyat” kavramı bulanıklaştı.
Bazı esnaflar, ellerindeki becerileri bir “kâr kapısı” olarak görüp, depremzedelerin çaresizliğinden faydalanmayı tercih etti. Oysa ustalığın gerçek değeri, dürüstlükle yapılan işte gizlidir. Bu tür davranışlar, sadece maddi değil, manevi bir yaradır. Depremzedelerin güvenini sarsar, toplumun dayanışma ruhunu zedeler. Esnafın “usta” sıfatını hak etmesi, sadece teknik beceriyle değil, aynı zamanda insani değerlerle de ölçülür.
İğneleyici bir gerçeklik varsa o da, bazı ellerin “tamir” etmek yerine “tamah” etmek için uzandığıdır. Deprem sonrası yeniden yapılanma sürecinde, dürüst esnafların sesi daha gür çıkmalı. Toplumun gözü, vicdanlı ustaların yanında olmalıdır. Unutulmamalı ki, “fiyat etiketi”nin altında yatan asıl değer, insani bağlardır.
Depremzedeler, sadece beton değil, güvenilir eller arayışındadır.
























































Yorum Yazın