Reklamı Geç
Diyor Pastanesi Umut Vural
Doğru Taşımacılık Şaban Doğru
Güneş Güzellik
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Ali CEREN

Ali CEREN

Mail: [email protected]

Dürüst Gazetecileri Ayağa Kaldıramayan Şehirler Hep Beraber Bu Şehrin Altında Ezilirler

KESER DÖNDÜ, SAP DÖNDÜ

LAKİN DEVİR DÖNMEDİ

Çok geriye gitmeye gerek yok aslında, bundan bir 50 yıl geriye gittiğimizde yorulan siyasetçilerin akıl odakları olurdu.

Gazeteci derlerdi bunlara veya usta kalem olarak ifade edilirdi.

Osmanlı’dan gelme bir gelenekti akıl alışverişi; Osmanlı imparatorluğu bir imparatorluktan çok evliyalar ordusuydu yani her Osmanlı padişahı bir evliya idi zaman ve hayat şartları değiştikçe bu evliya padişahlar soyutlandı.

Halktan evliyalar ortaya çıktı.

Evliyalar padişahlara yön vermeye başladı.

Gel zaman git zaman bunlarda soyutlandı.

Halk ozanları ortaya çıktı.

Halk ozanları halka padişahlara hükümetlere yön vermeye başladı.

Gelelim günümüze ne evliya kaldı ne de padişah..

Günümüzde hükümetlere liderlere yön veren akademisyenler ve birkaç gazeteci kaldı.

Tabi menfaat çıktı ortaya, halk dili ile tabir edecek olursak kurnaz tilkiler, siyaseti yumuşak olanın kapısına perde oldular.

Amaç vatan, millet, devlet düşkünlüğü değildi.

Ben bu yardımcılıktan ne elde edebilirim.

Paraya dönüşen her iş sanat olmaktan çıktığı gibi akıl hocalığı ve bilgi alışverişi yoksun içi boş kalıplara dönüştü.

Bir nevi yine halk tarafından tasvir edilen üfürükçü hocalar misali, ne onlara güven kaldı ne de siyasetin akıl hocalarına.

Peki olması gereken bumuydu?

Bir gazeteci siyasete yön verecek en objektif ve şeffaf kişilik değilmiydi?

Kendisi için değil, vatanı için yapılan yanlışları düzeltmek değimliydi bir gazetecinin asli görevi?

Bir çıkar uğruna akıl vermek veya olmayacak şeyleri nitelendirerek, kalemini ayaklar altına almak yakışır mı bu onurlu mesleğe?

Nitekim sorularda boşa, bugün ortada gazeteciyim diye dolaşan ertesi gün paşa, yarın paşayım diyen dönmüş bakmış maaşa…

Bir de akademisyenlerimiz var tabi, hani olmazsa olmaz dediklerimiz, siyaset dedin mi bir tek onlardan duymak istediğimiz, evet evet tamda düşündüğünüz gibi onlardan bahsediyorum.

Osmanlı döneminde bilge kişiler hala adından söz ettirir, ya padişaha yön vermişlerdir ya da devire, onlarda akademisyendi yüzlerce hatta binlerce öğrencileri vardı.

Şimdilerde akademisyenlerimizin çıkarları doğrultusunda akım tutar gibi parti ve kişi tutmaya başlamışlar.

Nitekim bir başka onurlu meslek daha çamura bulanmış.

Herkes benim gömleğim beyaz diyor ama, çamur lekelerini kimse fark edemiyor.

Okullar siyaset yuvası olmuş durumda, akademisyen tarih anlatmıyor, siyasi yön veriyor, akademisyen sağlık anlatmıyor, sağlıktaki siyaseti anlatıyor, akademisyen güvenliği anlatmıyor, güvenlikteki siyasi zayıflıkları veya üstünlükleri anlatıyor, anlatıyor da anlatıyor.

Çok örnek sunarım say say bitmez.

Lakin gerek yok bunları vatandaşta biliyor.

Aykırı derviş gene yazmış diyeceksiniz, gene neye kızmış diyeceksiniz.

Bu bir şeye kızmak veya küsmek değil.

Bu bir baş kaldırış, bu bir doğruyu gösterme çabası, devir dönmüyor, keser döndü sap döndü fakat devir dönmüyor, kıyametimiz yakındır…

Kalın SAĞ lıcakla...

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Atlı spor Kulübü Yusuf Yener