İNSAN, SAĞLIĞINDAN DA SORUMLUDUR
Yüce Allah’ın biz insanlara bahşettiği en değerli nimetlerin biri de “Sağlık” tır.
Ve insan sahip olduğu her şeyin hesabını Allaha vereceği gibi sağlığın da hesabını verecektir. Yani insan sağlığından da sorumludur. Bu nedenle ömrümüz süresince vücudumuzu sağlıklı kılmak ve sağlığımızı korumakla da mükellefiz. Çünkü, sağlığın olmadığı yerde feyizli bir hayat olmaz! Geçmişten günümüze insan sağlığını tehdit eden pek çok hastalık bulunmaktadır. Ve bu hastalıkların pekçoğu Allahın haram kıldığı yiyecek ve içecekler ile kötü ve zararlı alışkanlıklar vesilesiyle insana sirayet etmektedir Meselâ, bugün dahi insanları tehdit eden ve çok sinsî bir Akciğer hastalığı olan “Verem -Tüberkülöz” hastalığı da bu nevi çok tehlikeli ve çok sinsi bir hastalıktır. Bugün dünyada her yıl milyonlarca insan Verem - Tüberkülöz hastalığına yakalanmakta ve her yıl 1,5 milyondan fazla insan bu hastalıktan ölmektedir. Ülkemizde de pekçok insanımız bu sinsî hastalığa yakalanmakta ve pekçok insanımız bu hastalıktan ölmektedir. Verem-Tüberkülöz hastalığı bulaşıcı bir hastalık olduğu için insanlar bu hastalığa daha çabuk yakalanmaktadır. Bu nedenle insanların bu konuda daha çok hassas olması gerekiyor. Verem hastalığını tetikleyen etkenlerin başında yetersiz beslenme, kirli hava, sigara ve alkollü içecek kullanımı gelmektedir. Sağlıksız ve kötü beslenme gelmektedir. Sağlıksız üretilen, temiz olmayan, mikroplu ve hastalıklı yiyecek ve içecekler gelmektedir. Kirli hava, mikroplu çevre ve kalabalık ortamklar ise; bu hastalığın en çok üreme ve bulaşma ortamlarıdır. Uykusuzluk, stres ve çok çalışarak vücudun dirençsiz kalması da bu hastalığın oluşma nedenidir. Bu hastalık, insandan insana öksürük ve hapşırık yoluyla ağızdan çıkan tükürük damlacıklarıyla da bulaşmaktadır.
Sağlıklı olmak için insana düşen en önemli görev; hayatını temiz, ölçülü ve düzenli yaşamasıdır. Bedenini ve organlarını hastalıklardan korumasıdır. Bunun da üç yolu vardır. Bunlardan biri; Allah’ın emirlerine ve yasaklarına ve öğütlerine uyarak her şeyin temizini, helal olanını ve sağlıklı olanı tercih etmektir. Zira Rabbimiz Allah Kur’anda şöyle buyurmaktadır: “Eğer gerçekten yalnızca Allaha kulluk ediyorsanız, artık Allah’ın size helâl ve temiz olarak verdiği rızıklardan yiyin ve Allaha şükredin.” (Nahl-114) Hastalıklardan korunmanın ikinci kuralı ise; Allah’ın haram kıldığı, kötü ve çirkin gördüğü alışkanlıklardan ve davranışlardan, aşırılıktan, lüksten ve israftan uzak durmaktır. Yüce Allah Kuranda: “Ey iman edenler, içki (alkol), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytan işi birer pisliktir. Öyleyse onlardan uzak durun ki; kurtuluşa eresiniz.” (Mâide-90) buyurduğu gibi Allah’ın haram kıldığı ve insan sağlığını tehdit eden sigara, alkol, esrar, eroin, kumar… gibi zararlı ve kötü alışkanlıklardan, zararlı içecek ve yiyeceklerden uzak durmaktır. Ve yine Yüce Allah bir ayette; “Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz. Zira Allah israf edenleri sevmez.” (Âraf-31) buyurduğu gibi israftan ve aşırılıktan uzak durmaktır. Üçüncü bir yol da; Peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselam bir hadisinde: “Müslüman o kimsedir ki, diğer insanlar onun elinden ve dilinden emindirler” buyurduğu gibi Müslümanın; eliyle veya diliyle insanlara hastalık bulaştıracak şeylerden kaçınmasıdır. Örneğin bazı insanları görürsünüz ki,onlar utanmadan aksırığını sokağa tükürür. Çöpünü, pisliğini sokağa, yola, çevreye atar, döker. Mikroplu kirli su atıklarını dereye, ırmağa, göletlere veya boş arazilere boşaltır. Hapşırırken, öksürürken ağzını kapatmaz, tükürüklerini ve salyalarını etrafa saçar.Yemek yerken ağzını alabildiğince açarak konuşur etrafa yiyecek kırıntılarını ve tükrüğünü saçar, kalabalık ortamlarda sigara içerler, sigaranın zehirli dumanıyla insanları zehirlerler. Bazı insanlar da mikroplu ve sağlıksız yiyecek ve içecekleri insanlara bilerek satarlar.. Bütün bunlar toplumda; Verem, Tifo, Dizanteri, Kanser... gibi pekçok hastalığın yayılmasına neden olur. Müslümanın bu gibi uygunsuz ve zararlı olan ve Allah’ın hoş görmediği ve haram kıldığı zararlı şeylerden uzak durması gerekir ki, peygamberimizin ifadesiyle hem kendisini, hem de çevresindeki insanları hastalıklardan ve kötülüklerden korumuş olsun!.. Zira Yüce Allah Kur’anda şöyle buyurur: “Ey iman edenler! Kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın!... Hastalıklardan korunmanın yollarından biri de, alınan tüm tedbirlere rağmen insan her hangi bir hastalığa yakalanmışsa hemen tıbbî tedavisini yaptırmalıdır. Çünkü, sağlığın olmadığı yerde feyizli bir hayat olmaz! Peygamberimiz de bir hadisinde “Tedavi olunuz ey Allah’ın kulları! Allah, ihtiyarlığın dışında tüm hastalıkların şifasını yaratmıştır.” buyurduğu gibi kişi herhangi bir hastalığa yakalandığı zaman hemen bir Hekime gidip muayene olması ve tedavi olması gerekir. Zira yüce Allah, yarattığı her hastalığın şifasını, tedavisini de yaratmıştır.
Ama bu konuda insanın en önemli görevi; yukarda da ifade ettiğimiz gibi haramlardan, zararılı alışkanlıklardan, aşırılıktan, lüksten ve israftan uzak durarak, helâl, temiz, düzenli ve ölçülü bir hayat yaşayarak sağlığını korumasıdır. İmanınız kavi, ibadetleriniz makbul, ameliniz sâlih, hayatınız ve ömrünüz; temiz, sağlıklı, huzurlu, feyizli ve bereketli olsun!..
(muallimosman
Yorum Yazın