KARDEŞLİKLER VE HAKLAR İYİ TESİS EDİLİRSE BARIŞ VE HUZUR DA MÜKEMMEL OLUR
Yüce Allah Kur’anda; “Ey insanlar, şüphe yok ki biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışasınız diye sizi, kabile ve kavimler halinde kıldık Şüphe yok ki Allah katında derecesi en üstün olanınız, Allaha karşı gelmekten en çok sakınanızdır... ” (Hucurat-13) buyurduğu gibi insanlar birbirleriyle kolayca tanışabilsinler ve iyi ilişkiler kursunlar ve kardeş olsunlar diye Allah insanları kabile ve kavimler halinde yaratmıştır. Kur’an ve Sünneti incelediğimizde insanların genel olarak üç temel kardeşliğe sahip olduğunu görürüz. Peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselam Veda Hutbesinde: “Ey İnsanlar, sözümü iyi dinleyin. Rabbiniz birdir. Babanız birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır...” buyurduğu gibi tüm insanlar Hz.Âdemin neslinden gelmeleri hasebiyle birbirleriyle kardeştirler. Ayrıca aynı anne ve babadan doğan insanlar da kan bağıyla birbirleriyle kardeştirler. Ayrıca Yüce Allah Kur’anda: “Müminler ancak kardeştir.” (Hucurat-10) buyurduğu gibi Allaha iman kapsamında mü’minler ayrıca iman kardeşidirler.
Hak ise: Bu evrende var olan insanlar dahil, her varlığın yaratılış gayesine uygun olarak sahip olduğu veya sahip olması gereken her türlü nimet ve değerlerdir. Mesela; “Yaşamak” bir Haktır. “Hür olmak” bir Hak’tır. “Sağlık” bir haktır. Bu bağlamda başta Yaşama Hakkı olmak üzere, can, mal, ırz, namus, inanç ve düşünce hakkı gbi insanları yaşatan ve yücelten birçok haklar vardır. Ve insanlar birbirlerinin bu haklarını korumada ve yaşatmada birbirlerine karşı görevli ve sorumlurdurlar. Eğer bir toplumda Kardeşlik’ler ve Hak’lar iyi kurulmuşsa o toplumda barış ve huzur olur. Aksi halde gerçek barışı ve gerçek huzuru bulamazsınız. Bu, tüm dünya insanlığı için geçerlidir. Bakın, günümüz insanlarına!. Barış ve huzur görebiliyormusunuz?.. Öyleyse sevgili dostlar, öncelikle Allaha inanan biz mü’minler Rabbimizin emrine uyarak önce biz gerçek bir iman kardeşi olmalıyız ve birbirimizin haklarını gözetmeliyiz. Böylece toplumsal barışı ve huzuru önce bizler tesis etmeliyiz ki, bu konuda dünya insanlığına bizler örnek olalım. Tıpkı Asrı Saadet toplumunda olduğu gibi. Öyle değil mi? Birgün bir yahudi, tarla sınırını devamlı ihlal eden komşusu olan müslüman kişiyi peygamberimize şikayet etti. Peygamberimiz o kişiyi çağırdı olayın doğru olup olmadığını sordu. O kişi: “Doğru Yâ Rasulullah ama o bir yahudi.” dedi. Peygamberimiz o kişiye şöyle buyurdu: “komşusu şerrinden emin olmayan kişi bizden değildir. Git o sınırı düzelt ve komşunla helalleş.” Adam gitti sınırı düzeltti ve yahudiden de özür diledi ve helalleşti. Bu hassasiyeti gören yahudi birkaç gün sonra peygamberimizin yanına gitti ve islama girdi. İşte barış böyle tesis edilir. Yanlışlar ve hatalar düzeltilerek ve Hak’lar korunarak.
Kardeşliğin ve Hakların tesisinde takip edeceğimiz yola gelince, Birincisi; Bu konuda Rabbimiz Allah “Mü'min Erkeklerle Mü'min Kadınlar, birbirlerinin dostudur. Onlar iyiliği öğütlerler, kötülükten sakındırırlar." (Tevbe-71) buyurduğu gibi mümin olarak bizler birbirimize ve çevremize daima iyiliği ve doğruluğu öğütleyerek, kötülüklerden, haramlardan ve yanlışlardan sakındırarak kardeşliğimizi iyi tesis etmeliyiz. İkincisi ise: Yine Peygamberimiz bir hadisinde: “Bir kimse kendisi için arzu ettiği şeyi mü’min kardeşi için de arzu etmedikçe gerçek iman etmiş olamaz” buyurduğu gibi mü’min olarak bizler kendimiz için arzu ettiğimiz güzel şeyleri din kardeşlerimiz ve diğer insanlar için de arzu ederek bu konuda birbirimize destek ve yardımcı olmalıyız. Bir başka ifadeyle kendimize yapılmasını hoş görmediğimiz ve istemediğinmiz şeyleri bizler de başkalarına yapmamalıyız. Mü’minin, din kardeşini kendine denk görmesi, hatta kendinden üstün görmesi güzel bir davranış ve güzel bir kardeşlik hakkıdır. Ve her müslüman peygamberimizin şu ikazını da unutmamalı: “Bir kimsenin din kardeşini hakir ve hor görmesi o kişiye günah olarak yeter.” Selamlaşmak, duâlaşmak, ziyaretleşmek, yardımlaşmak, davete icabet etmek, hastaları ziyaret etmek, cenazesine katılmak gibi güzel davranışlar güzel kardeşlik davranışları ve kardeşlik hakları olduğu gibi Gıybet, Dedikodu, Haset, Kin, Düşmanlık, Hakaret, alay etme, yalan, iftira, gibi kötü söz ve davranışlarda bulunmamak da güzel bir kardeşlik hakkıdır. Kardeşliğin ve Hakların tesisinde takip edeceğimiz yolun üçüncüsü ise: Yine peygamberimiz bir hadisinde: “Müslüman o kimsedir ki, insanlar Onun elinden ve dilinden emindirler.” buyurduğu gibi müslüman olarak bizler elimizle ve dilimizle kimseye zarar vermemeliyiz, kimseye kötülük yapmamalıyız ve böylece peygamberimizin ifadesiyle güvenilen müslümanlar olmalıyız. Müslüman daima mütevazi, merhametli, şefkatli ve hoşgörülü olmalı. Sözün özü sevgili dostlar, Yunus Emrenin: “Yaradılanı severiz Yaradandan ötürü.” dedği gibi Allah için birbirimizi sevmeliyiz ve yine Allah için birbirimizle kardeş ve dost olmalıyız ve birbirimizin Hak ve Hukukunu gözetmeli ve yüceltmeliyiz ki, hem bu dünyada gerçek kardeş olabilelim, gerçek huzuru ve barışı tesis edebilelim, hem de âhiret kardeşliğini ve Cenneti hak etmiş olalım. İmanınız kavi, sevginiz ve kardeşliğiniz güzel ve bâki, ameliniz sâlih, ömrünüz feyizli ve bereketli olsun!.. (muallimosman)
Yorum Yazın