KURBAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN
(21 Ağustos Salı günü Kurban Bayramı – Bayramınız mübarek olsun)
Muallim Osman - İslam Dininde Kurban Bayramı; Zilhicce ayının onuncu günü başlayıp dört gün süren dînî bir bayramdır. Kurban Bayramının en büyük fazileti ise; gücü yeten müslümanların Kurban Bayramında Allah rızası için Kurban kesmesi ve kestiği Kurbanların etini başta aile efradı olmak üzere misafirlerine ve diğer mü’min kardeşlerine pay ve ikram ederek Allah rızası için dağıtması ve paylaşmasıdır. Böyle yaparak kestiği Kurbanın ve bayramın feyiz ve sevabından hissedar olmasıdır. Zira Yüce Allah, Kur’anda şöyle buyurur:"Elbette kurbanların ne etleri ne kanları Allaha ulaşmaz. Allah'a ancak sizin takvanız ulaşır." (Hac -37)
Kurban Bayramı Hicretin ikinci senesinde Cenâbı Allah’ın peygamberimize vahyettiği: Ey Resulüm! Biz sana Kevseri (Cennette Kevser Havzı) verdik. O halde namaz kıl ve kurban kes.”(Kevser 1-2) ayetle emredilen Kurban ibadetiyle birlikte ihya edilen dîni bir bayramdır. Cenâbı Allah’ın bu emri üzerine Hicretin ikinci senesinden itibaren sevgili peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselam vefat edinceye kadar her sene Kurbanını kesmiş ve ashabıyla bayramlaşmıştır. Kurban Bayramı o günden bu yana İslam âleminde ihya edilen iki dini bayramdan biridir.
Zilhicce ayının 9.ncu günü Kurban Bayramının Arefe Günü’dür. Ramazan Bayramında olduğu gibi, Kurban Bayramında da Arefe Günü Müslümanlar büyük bir telaşla bayram için son hazırlıklarını yaparlar. Mü’minler, arefe günü, sabah namazından itibaren, Bayramın dördüncü günü ikindi namazı sonuna kadar her namazın farzından sonra “Allahü Ekber, Allahü Ekber, Lâ ilâhe illallâhü vallâhü Ekber, Allâhü Ekber ve lillâhi’l hamd” sözleriyle tekbir getirirler ve büyük bir heyecanla Allah’ı tesbih ederler. Zîra aynı gün Mekke topraklarda Hac ibadetini îfa eden mü’minler de Arafat dağına çıkarak orada vakfe’ye dururlar ve aynı tekbiri onlar da söylerler. Arefe günü kabir ziyaretleri yapılır, kabirler temizlenir mevtalar için duâlar edilir ve kabristandaki mevtalar sevindirilir.
Bayram günü müslümanlar, sabahın erken saatlerinden itibaren abdestini almış, temiz elbiselerini giymiş, olarak “Bayram Namazı” için camilere koşarlar. Büyük bir coşku ve heyecanla Kurban Bayramı namazını camide cemaatle kılarlar ve o güne kavuştukları için Allaha şükrederler. O gün camilerimiz büyük bir heyecan ve coşkuyla dolar, taşar!... Namazdan sonra kısa bir câmi bayramlaşması yapılır. Sonra herkes evine gider ve Allah için aldıkları Kurbanlarını keserler. Kurbanlar, Bayramın ilk üç gününde kesilir. Ancak birinci günü kesmek daha efdaldir. Çünkü çocukları, fakir ve yoksulları bir an evvel sevindirmek gerekir. Kurbanlıklar, kesim yerine eziyet verilmeden götürülmeli, kıbleye doğru yatırılmalı, tekbirlerle teskin edilmeli ve “Bismillahi Allahü Ekber” diyerek, besmeleyle nazik bir şekilde kesilmelidir. Kurbanlar, sahibi tarafından kesilebileceği gibi vekaleten başka bir müslümana da kestirilebilir. Kurban kesilirken sahibinin yanında bulunması efdaldir.
Kesilen Kurbanın etinden sahibi ve aile fertleri yediği gibi misafirlere, fakir ve yoksullara da ikram edilir. Genelde kesilen kurbanın eti üç kısma ayrılır, bir bölümü ev halkı için, bir bölümü misafirlere ikram etmek için, diğer bölümü de fakir ve yoksullara pay olarak dağıtmak için ayrılır.
Yüce Allah Kur’anda: “Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, gücünüz yeten herkese iyilik edin. Şüphesiz Allah, kibirlenen ve övünenleri sevmez” (Nisa-36) buyurduğu gibi müminler Bayramda birbirlerini ziyaret etmeli, birbiriyle bayramlaşmalı, gönülden gönüle dostluk ve sevgi bağı kurmalı. Küçükler büyüklerin ellerini öpmeli, çocuklar bayram harçlığı veya hediyelerle sevindirilmeli. Anne ve babalar, akrabalar ve komşular, arkadaşlar ve dostlar ziyaret edilmeli ve bayramlaşmalı, iyi dileklerde ve hayır duâda bulunmalı, Kurban Bayramında diğer ikramların yanında misafirlere Kurban eti ikramı da yapılmalı, fakirlere pay dağıtımı yapılmalı. Böylece Müslüman kulluğunu, cömertliğini ve şükrünü Rabbine arzetmeli. Dîni Bayramları tatil günü olarak düşünmek doğru değildir. Müslümanlar Dini Bayramları ve bayramlaşmaları Allahın dostluk ve sevgi günleri olarak bilmeli ve bayramları vesile kılarak birbirleriyle ziyaretleşerek ve bayramlaşarak, Bayramın feyiz ve bereketinden ve Allahın rahmetinden daha çok hissedar olmalıdırlar. İmanınız kavi, Kurbanınız makbul, Bayramınız mübarek, ömrünüz feyizli ve bereketli olsun!.
