Reklamı Geç
Diyor Pastanesi Umut Vural
Bambinoo Eda Güneşer
Kozsan Gıda Mustafa Sancak
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Ali CEREN

Ali CEREN

Mail: [email protected]

Oğlum Her Doğru Her Yerde Söylenmez...

Oğlum Her Doğru Her Yerde Söylenmez...

Hayat hep bir mücadele koşuşturma arenasıdır.

Ne kadar darbe yerseniz yiyin, ne kadar önünüze setler örülürse örülsün,ne kadar zorluk, çekerseniz çekin eza, cefa'da dahil asla ve asla yolunuzdan dönmeyin.Doğru olanın Allah her daim yar ve yardımcısıdır.

Az ve öz konuşan rahmetli babam gazeteci olmak istediğimde şöyle demişti:

Sevinmişti gerçi gazetecileride çok severdi. Gazeteci olmak istediğimde fakat babam bir gün gazetecilik bizim ailemize ve senin kişiliğine göre değil. Çok sıkıntı çekersin gazeteci olma diye diretti.  Gazeteci olduktan sonra,demeyelim bu mesleği icraa etmeye çalışan biri olarak olmadığım yerler de hep ardımdan koşunların olumsuz muhabbetlerine babam şahit oldukça üzülürdü. Ama arkamdan savunurken, yüz yüze geldiğimiz de gazeteciliğimden dolayı ve nedeni ile hep kızardı.

 Derdi ki;

Oğlum her doğru her yerde söylenmez doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.

 Yetmezdi devam ederdi, Oğlum sen yalan konuşmadıkça düşmanın artar, etrafında dostun kalmaz. Babamın dediklerinin hepsini görüyorum, yaşıyor ve yaşayacak gibiyiz.

Ama son nefesini vermeden bir hafta kadar önce hastane hastane şifa ararken birgün hastane odasında yanına çağırıp, yanımız da hiç kimse kalmadığı bir anda beni birdaha yanı başına çağırdı.

Oğlum söz dinlemeyen oğlum anlaşıldı sen doğruları söylemekten vazgeçmeyeceksin akılsız oğlum benim. Ama en azından her doğruyu her yerde söyleme ve gazetede yazma. Bunlar bu şehirdekiler çok güçlü oğlum seni ekmeğinden ederler. Babama doğru konuşmayı bana sen öğretmedin mi. Neden şimdi doğrudan vazgeç veya her yerde konuşma diyorsun dedim.  Babam, Oğlum zaman değişti insanlar değişti dünya değişti. Doğrulardan çok çıkarlar ön plana girdi. Çıkarına dokundukların seni ekmeğinden ederler yerler bitirirler susmasını yazmamasını öğren.

Babama dönüp ve dedim ki;

Baba doğruları söylemek konuşmak suç idiyse neden yıllarca bana OĞLUM ÖLECEĞİNİ BİLSEN DE DOĞRU SÖYLEMEKTEN VAZGEÇME diyen sensin.

Şimdi ne olduda değişti baba dediğimde döndü ve yüzüme dokunup gülümseyerek, Oğlum, oğlum anlaşıldı sen dik kafalılıktan bu sevdadan dönmeyeceksin. Ama bildiğini yap oğlum. Ama şunu iyi bil ki; Çok sıkıntı, dert, iftira ve baskı göreceksin. Çok yorulacaksın, bunalacaksın. Ama Allah'ın izni ile sonun da güzellikler seninle olacak. Allah'ım yolundan ayırmasın seni evladım. Allah gönlüne göre versin" dedi.  Şükür babam, atam, ne öğretti ise aynen sekte vermeden devam ediyorum. Devletin devlete borcu var. İnsanların birilerine borcu olsa ne yazar?  Allah' a ve onun emrettiği gibi, "Mahşer günü hesap için huzura çıktığımız da insanların haklarından, yalan konuşmaktan, Allah'a isyandan ve nefis terazisinden hesap vermeyelim yeter. Şimdi mücadeleye şükür aynı kararlılıkla devam ediyoruz.  Kim ne derse desin, kim hakkımızda hangi kararı verirse versin. Doğru olandan ve mücadeleden dönmek yok...  

Bu işten bu meslekten ya devletimin ya da rabbimin izni ile kurtulacağız. En azından Allah'ın huzuruna huzur içinde gideceğiz gitmeye çalışacağız. İkisine de razıyım. Atasözün de dediği gibi: " Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı asla unutmaz.

Bir gün İki kurbağa derin bir yoğurt kovasının içine düşer.

Biri birkaç çırpınıştan sonra, sıçrayarak kovadan kurtulamayacağına karar verir bir an önce ölüp kurtulmak için çırpınmayı bırakır ve boğulur.  Diğeri ise hayatını son nefesine kadar canını korumak için, elinden gelen her şeyi yapmaya azmeder. Sıçrayarak çıkamaz ama ısrarlı çırpınması ayaklarının altında ummadığı şekilde tereyağı adacığı oluşturur ve üzerine çıkıp tutunur. Ev sahibi gelince de kurbağayı kovadan kurtarıp dışarıya atar.

 Çileli hayat mücadele hayatı bizleri dalgalar halinde birbirini izleyen çukurların içine düşürür. Sağlığımız paramız eşimiz işimiz kişiliğimiz arkadaşımız çilemize dönüşebilir. Hiçbir çile dalgası kalıcı değildir.Yılmamalı, yıkılmamalı insan. Sabretmeli, direnmeli, çırpınmalı, bir çırpınma şekli sonuç vermiyorsa başka bir çırpınma şeklini keşfetmeye çalışmalıdır.  

Barış Manço'nun dediği gibi şu cennet vatanda iki ayağımın kapladığı alanın hakkını verebiliyorsam ne mutlu bana amaç bu olmalı.

Hayatı hareketlendiren, çilelerin yaşattığı canlılık çırpınışıdır. Hatta hayat harekettir. Nehir kokuşmaktan hareketle kurtulur. Huzur ve sağlık hareketle beslenir. İnsan yaşlandığı için durağanlaşmaz aslında, durağanlaştığı için yaşlanır.  Kısaca huzur, bereket ve başarı her zaman zora talip olanlara taliptir. Öyleyse amacınız daha iyi sonuçsa siz de zoru seçin, zoru sevin ve zorlukla savaşın. Biz bu duygu ve düşüncelerle sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz...

Mutlu ve SAĞ lıcakla kalın.

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Atlı spor Kulübü Yusuf Yener