ORMANLARIMIZ YANMASIN
Kâinatın yaratıcısı Yüce Allah, ağaçlarla, ormanlarla, çiçeklerle ve daha pek çok doğal güzelliklerle bezenmiş bu güzel dünyayı tüm güzellikleriyle yaratmış ve ondan güzelce faydalanalım diye biz insanlara emanet etmiş. Ancak, geçmişten günümüze insanlar, bu dünyayı ve üzerindeki nimetleri kullanırken ölçülü olmadılar. Özellikle suyu, havayı ve Toprağı ölçüsüzce ve müsrifçe kullandılar. Onları kirlettiler ve tahrip ettiler… Bu bağlamda Tabiatın canı, süsü, güzelliği ve bereketi olan ormanlarımızı da çeşitli sebeplerle kestiler, yaktılar, tahrip ettiler. Nerdeyse tükenme noktasına getirdiler.
Halbuki ormanlar, bu dünyanın ve tabiatın düzenini, bereketini, havasını ve suyunu dengeleyen, koruyan ve besleyen canlı organizmalardır… Ormanlar, temiz hava ve oksijen deposudur!.. Ormanlar; erozyonu, kuraklığı ve çölleşmeyi önleyen tabiat örtüleridir!... Ormanlar; milyonlarca insanın, kuşun, hayvanın ve böceğin yurdu, yuvası, evi, barınağı ve geçim dünyasıdır!.. İnsanların yaylalığı, mesire yeri, yol güzergahı ve konaklama yeridir. Evinin çatısı, gemisinin iskeleti, kitabının, defterinin, kaleminin ham maddesidir!.. Velhasıl ormanlar; insanın canına can katan, Allah’ın en güzel nimetlerindendir.. Yüce Allah Kur’anda: “Allah size istediğiniz her şeyi verdi. Siz Allah’ın nimetlerini sayacak olsanız, sayamazsınız.. Doğrusu insan çok zalim ve çok nankördür.” (İbrahim-34) buyurduğu gibi bizler, sadece ormanların bize sağladığı faydaları saymaya kalksak gücümüz yetmez, yazmaya kalksak nutkumuz yetmez!.
İşte bu kadar değerli ve kıymetli bir nimet olan ormanların ve ağaçların kıymetini bilmeyen biz insanlar onu yakarak, keserek ve tahrip ederek ona en büyük zararı yine biz vermekteyiz. Bunun en acı örneğini 2021 yılı Ağustos ayında ülkemizde yaşanan büyük orman yangını felaketiyle gördük ve yaşadık. Orman yangınlarının büyük bir kısmı insan kaynaklıdır.. Yani insanların sebep olduğu yangınlardır. Uzmanların tesbitine göre orman yangınlarının %93’ü insanlar tarafından çıkarılmaktadır. Bazı insanlar, bilerek veya bilmeyerek, kasıtlıca veya ihmalkârca çıkardıkları yangınlarla ormanlarımızın yanmasına ve yok olmasına sebep olmaktadırlar!... Kimisi, hasat sonu anız yakıyorum diyerek tarlasında yaktığı ateşle orman yangınına sebep olmakta!.. Kimisi, orman içindeki arazisini temizlemek veya genişletmek amacıyla tarlasının etrafındaki çalılıkları yakarak orman yangınına sebep olmakta. Bazı insanlar da ormanlık alanlarda arabasıyla veya yaya giderken yol kenarına attıkları sönmemiş sigara izmaritleriyle yangınlara sebep olmaktadır. Bazı insanlar da orman içinde yaptıkları piknik esnasında yaktıkları ateşi söndürmeden piknik alanını terk ettiği için yangına sebebiyet vermektedir.. Bazı kimseler de bilerek ve kasıtlı olarak ormanlarımızı yakmaktadırlar!.. Ve bütün bu yangınlar, binlerce ağacın ve binlerce hektarlık orman alanımızın yanıp kül olmasına neden olmaktadır!.. Bu sorumsuz insanlar, bilmiyorlar ki; bir ağacı yakmakla binlerce can yakıyorlar!.. Bu insanlar bilmiyorlar ki; Yüce Allah Kur’anda; “Kim zerre miktarı iyilik yaparsa mükafatını görecektir. Kim de zerre miktarı kötülük yaparsa mutlaka cezasını görecektir.” (Zilzal-7,8) buyurduğu gibi; yapılan her kötülüğün karşılığı, mutlaka âfet, felaket ve azab olarak kendisine geri dönecektir. Ormanları yakmak da öyle! Çünkü ormanları yakmak ormanla birlikte binlerce canlı ve cansız varlığı yamak ve onlara zarar vermektir. Onlara zulüm ve kötülük yapmaktır. Halkımızın çoğunluğu müslüman olan ülkemizde, orman yangınlarının büyük bir bölümünün insan kaynaklı olması düşündürücü ve üzücüdür!.. Çünkü, kalbinde zerre kadar Allah inancı ve Allah korkusu olan bir müslüman, aslâ ormanı yakmaz ve ormana zarar vermez. Çünkü, mü’min yukardaki ayette de belirtildiği üzere yaptığı her kötülüğün karşılığını âfet ve azab olarak göreceğini bilir. Hele; İslamın peygamberi Hz. Muhammed aleyhisselam; “Kim bir ağaç diker de onun gölgesinden ve meyvesinden insanlar ve canlılar faydalandığı her an için o kişiye sadaka sevabı vardır.” buyurmuşken, insanların altında gölgelendikleri ağaçların altına büyük veya küçük abdestini yapanlara lânet etmişken, bir müslümanın ormanları yakması veya ona zarar vermesi asla düşünülemez!.. Bu nedenle sevgili dostlar, eğer Allah’a ve ahirete inanıyorsak kendimizi, ailemizi, çevremizi ve yurdumuzu seviyorsak, ormanlarımızı yakmayalım ve tahrip etmeyelim!. Ormanlarımız yanmasın, canlarımız yanmasın! Tabiatın süsü ve canı ve bizlerin dostu olan ağaçları ve ormanları hep birlikte sevelim, koruyalım ve yaşatalım ki, yurdumuz güzel, topraklarımız bereketli, suyumuz bol, hayatımız güzel, sağlıklı ve huzurlu olsun!. (muallimosman)
Yorum Yazın