PEYGAMBERİMİZİN GÜZEL AHLAKI
BİZİM DE AHLAKIMIZ OLMALI
Yüce Allah Kur’anda: “Yâ Muhammed! Muhakkak ki sen en güzel ahlak üzeresin.” (Kalem-4) buyurduğu gibi peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselam en güzel ahlak üzereydi. Bu bağlamda Rabbimiz Allah Kur’anda bize şu öğüdü verir: “Andolsun, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı arzu eden ve Allahı çokça ananlar için Allah’ın Rasûlünde güzel örnekler var.” (Ahzab-21) Bu bağlamda, âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselamın hayatı; her insanın örnek ve öğüt alacağı “Güzel ahlak” örnekleriyle doludur. Çünkü, Hz.Âişe validemizin ifadesiyle Onun ahlakı; Kur’an ahlakı idi. Bir hadisinde: “Ben, güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim.” buyuran sevgili peygamberimiz, insanlara islamı tebliğ ederken aynı zamanda Güzel ahlakı da öğütlüyordu. Çünkü, Peygamberimiz bir hadisinde: “Sizin en hayırlınız ahlakı güzel olandır.” buyurduğu gibi ahlakı güzel olan iyi insandır, iyi müslümandır. Bu nedenledir ki, Peygamberimiz Güzel ahlakı tamamlamak için gönderildiğini buyurmuştur.
Bir hadisinde: “Bir saatlik tefekkür, bir gecelik nafile ibadetten efdaldir.” buyuran peygamberimiz; çok tefekkür eder, az ve öz konuşurdu. Tefekkür, Onun en güzel âdetlerindendi. Çünkü tefekkür eden insan şuurlu insandır. Çok konuşmayı, faydasız ve lüzumsuz konuşmayı sevmezdi. Ve şöyle buyururdu: “Ya hayır söyleyin ya da susun!” Asla yalan söylemez ve kimseyi aldatmazdı ve şöyle buyururdu: “Bizi aldatan bizden değildir.” Bir hadisinde: “Kişinin, kardeşini hakir görmesi, o kişiye günah olarak yeter.” buyuran peygamberimiz, kimseyi küçük ve hakir görmezdi, hakaret etmezdi. O, vakar sahibiydi, ama aslâ kaba, katı ve çatık kaşlı değildi. O daima güler yüzlü ve yumuşak huylu idi. Bir hadisinde: “Kişinin kardeşini tebessümle (güleryüz) karşılaması sadakadır.” buyuran peygamberimiz, insanları hep güler yüzle, tebessümle karşılardı Peygamberimizin konuşması da gülmesi de edepli idi. Bağırarak ve yüksek sesle konuştuğu ve kahkaha ile güldüğü hiç görülmemiştir. Onun konuşması da gülmesi de latif ve yumşaktı. “Temizlik imandandır.” buyuran peygamberimiz, Beden ve Elbise temizliğine ve çevre temizliğine çok dikkat ederdi. Yemekten önce ve sonra ellerini yıkardı. Her Namazdan önce dişlerini misvaklardı (fırçalardı).
Bir hadisinde: “Yaptığınız zaman aranızda sevgiyi-muhabbeti artıracak bir şeyi size söyleyeyim mi? Aranızda selâmlaşın!” buyuran Peygamberimiz selamlaşmayı çok severdi ve ilk selamı kendisi vermeyi severdi. Peygamberimiz çevresine karşı çok duyarlı idi. Bir hadisinde: “Kim, din kardeşinin bir ihtiyacını giderirse, Allah da onun bir ihtiyacını giderir.” buyuran peygamberimizin güzel adetlerinden biri de ihtiyacı ve sıkıntısı olanlara yardım etmekti. Kendisinden bir şey istendiğinde “yok” dediği hiç görülmemiştir. Ramazan ayında bir gün, mescidin önünde dostlarıyla birlikte akşam ezanının okunmasını, yani iftar vaktinin girmesini bekliyordu. Öteden bir adam gelerek; “Ey Allah’ın Rasûlü! İftar vakti girmek üzere benim iftar edecek bir şeyim yok, bana yiyecek birşey verirmisin?” dedi. Peygamberimizin yanında ise sadece bir tek hurma vardı ve onunla da orucunu açacaktı, iftarını yapacaktı. Ama peygamberimiz feyizli cömertliğiyle elindeki o tek hurmayı o kişiye verdi ve kendisi o gün iftarını sadece su ile yaptı. Bir hadisinde: “Komşusu açken kendisi tok sabahlayan bizden değildir.” buyuran Peygamberimiz komşuluğa çok önem verirdi. Peygamberimiz bir gün Ebu Zer’e şöy demiştir: “Yâ Ebâ Zer!. Çorbanın suyunu biraz fazla koy ondan komşuna da ikram et!” Peygamberimiz, insanlardan gelen her türlü kötülüğü ve eziyeti sabırla karşılardı. Kötülük yapanlara karşı asla kin ve öfke beslemezdi, kötülükle muamelede bulunmazdı. Kendisine kötülük yapanlar için, hakaretlerde bulunanlar için: “Yarabbi! onları affet ve ıslah eyle. Onlar bunu bilmeyerek, şuursuzca yapıyorlar.” diye duada bulunurdu. Kendisine hergün hakaretler eden bir yahudi kadının hastalandığını öğrenince gidip onu ziyaret etmesi onun güzel ahlakının güzel bir örneğidir. Bir hadisinde: “Bir dere kenarında abdest alıyor olsanız dahi suyu israf etmeyin!” buyuran peygamberimiz israfı sevmezdi. O genelde iki öğün yemek yerdi. Gösterişi, şatafatı ve lüksü sevmezdi, daima mütevazi ve sade bir hayat yaşadı.. Hz.Ömer birgün Ona şöyle dedi: “Yâ Rasulüllah tüm hükümdarların sarayı var. Sizin için de güzel bir saray yapsak olmaz mı? Peygamberimiz şöyle buyurdu: “Yâ Ömer, dünya sarayları onların olsun, Cennet sarayı bizim olsun istemezmisin!” Bunlar peygamberimizin güzel ahlakından bazılarıdır. Sevgili dostlar, eğer bizler de dünyada huzurlu ve mutlu olmak istiyorsak, Rabbimiz Allahın rızasını, sevgisini, mükafatını ve Cennet sarayını hak etmek istiyorsak, ahlakımız peygamber ahlakı olmalı.
(muallimosman)
Yorum Yazın