Reklamı Geç
Haas Taş Sanatları
Diva Otel
Ceviz Ticaret
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

AHÎLİK KÜLTÜRÜ ve İMAN KARDEŞLİĞİ

 

AHÎLİK KÜLTÜRÜ ve İMAN KARDEŞLİĞİ

 

Yüce Allah, Kur’anda: “Mü’minler ancak kardeştirler.

Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin...” (Hucurat-10) buyurarak tüm mü’minlerin kardeş olmalarını, “İyilik ve takvada birbirinizle yardımlaşın! Ama, kötülük ve düşmanlıkta yardımlaşmayın! Allah'tan korkun!” (Maide-2) emriyle de mü’minlerin iyilik ve takvada yani iyi ve güzel şeyler yapma üzerinde yardımlaşma ve dayanışma içinde olmalarını öğütlerken, kâinatın efendisi, insanlığın ebedî mürşidi sevgili peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselam da hadislerinde şöyle buyurur: “İman etmedikçe Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız.”–“Komşusu açken kendisi tok sabahlayan bizden değildir.”- “Bir kimse kendisi için arzu ettiği şeyi diğer din kardeşi için de arzu etmedikçe gerçek iman etmiş olamaz”

İşte, islamın yukardaki ilkeleriyle birlikte islamın diğer imani, insani ve ahlaki ilkelerini benimseyen ve islam diniyle şereflenen müslüman Türk erenleri bu ilkeler doğrultusunda yıllar önce Orta Asyadan Anadolu’ya gelerek Anadoluda ‘Ahîlik Teşkilatı” nı kurmuşlar ve Ahilik geleneğinin ve iman kardeşliğinin temelini atmışlar. Ahilik: Ticaret ve esnaflıkta, Güzel ahlakı, Edeb ve Âdabı, Ehliyet ve Liyakatı, Adaleti ve Merhameti, İyiliği ve Yardımlaşmayı ilke edinen, fikrinde, sözünde ve işinde doğru olmayı, nefsine hakim olmayı, harama ve günaha meyletmemeyi, gıybet ve dedikodudan uzak durmayı, ölçü ve tartıda hile yapmamayı, yalan söylememiyi, kul hakkı yememeyi, ilmin ve âlimin yanında olmayı, Anaya ve ataya hürmetkâr olmayı, insanlara karşı saygılı ve edepli olmayı, helalden kazanıp helalden yemeyi, cömert ve merhametli olmayı, fakirleri, kimsesizleri ve yoksulları gözetmeyi ve yardım etmeyi, daima Hak’tan ve doğrudan yana olmayı, her hayırlı işe Besmele ve Duâ ile başlamayı, Namazları vaktinde kılmayı, hayata ve işe Sabah Namazıyla birlikte başlamayı, rızkı yalnızca Allah’tan istemeyi, mütevazi ve kanaatkar olmayı, hayat ve ticaret düsturu olarak benimseyen bir Esnaf kültürüdür. Özellikle Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen Müslüman Türk Erenleri bulundukları bölgelerde kurdukları Ahîlik Teşkilatlarıyla, bir taraftan Anadolu’da Türk-islam kültür ve medeniyetinin temelini atmışlar. Bir taraftan da iş ve ticaretle, sanatla ve zanaatla uğraşan esnaf ve sanatkarların belli bir düzen ve disiplin içinde iş ve ticaret yapmalarına imkan sağlamışlar.

İlk yıllarda sadece Esnaf ve Sanatkarların iştirak ettiği bir Tekke hüviyeti arzeden “Ahîlik Teşkilatı” on birinci yüzyıldan itibaren daha etkili kabul görmüş ve o dönemden itibaren Sosyal ve İktisadi bir teşkilat olarak insanlara güzel hizmetlerde bulunmuştur. Ahîlik Teşkilatında Ahî mensubu olabilmek için sadece esnaf ve sanatkar olmak yetmiyordu. İlim, ahlak, edeb ve mesleki yönden de belli bir eğitimden geçmek gerekiyordu. Ahî mensubu olanlar, meslekî eğitimlerinin yanında haftanın belli zamanlarında Kur’an, Hadis, Fıkıh, Siyer, Ahlak, Matematik, Fen, Tarih ve Coğrafya gibi insanı yücelten ve feyizlendiren ilim dersleri de alıyorlardı. Ahî mensubu olanlar kültürlü, görgülü, ilim ve irfan sahi merhametli ve müşfik insanlardı. Geçmişe bakarsak, geçmişte Anadolu’daki esnaf ve sanatkarlarımızın pek çoğunun gerçekten merhametli, âdil, müşfik, iyiliksever ve güvenilir insanlar olduğunu görürürz. Anadolu’da ilk Ahîlik teşkilatının ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte, iyi bir islâmi eğitim gören, ilim ve irfan sahibi, nüfuzlu ve itibarlı bir Tekke şeyhi olan Ahî Evren tarafından on birinci asrın başlarında Kırşehir yöresinde kurulduğu rivayet edilir. Selçuklular zamanında halka ve devlete büyük hizmetlerde bulunan Ahîler, özellikle Osmanlı Devletinin kuruluşunda büyük katkılarda bulunmuşlar. Osmanlı devletinin kurucusu Osman Bey’le yakından ilgilenen ve kızını da onunla evlendirerek onunla yakın akrabalık kuran ve Osmanlı devletinin manevi kurucusu kabul edilen Şeyh Edebâli de büyük bir âlim ve itibarlı bir Ahî şeyhi idi. Aynı şekilde yakın tarihimizde, milletimizin verdiği İstiklâl mücadelesinde ve Cumhuriyetimizin kuruluşunda da Ahîlerin büyük hizmeti ve katkısı olmuştur. Ahîlik Teşkilatının kuruluşunda, bu teşkilata isim olarak ‘kardeşlik’ anlamına gelen “Ahîlik” isminin seçilmesi ise; toplumda her türlü başarının ve mutluluğun ancak “İman kardeşliği” anlayışıyla elde edilebileceğini teyid içindir. Ahîlik teşkilatında icazet alanlar birer tâcir, sanatkâr ve esnaf olmanın yanında ilim, ahlak ve edepleriyle ve örnek hayatlarıyla aynı zamanda çevrelerini aydınlatan birer Gönül insanlarıydı. Ama ne yazık ki, islam dininin ve islam ahlakının yozlaştırıldığı, materyalist ve doyumsuz bir ticaretin ve hayatın hakim olduğu günümüzde bu teşkilatın izlerini göremiyoruz. İşte, Ahîlik haftasını kutladığımız bu günlerde, millet olarak ülkemizde huzur, barış, güven ve refah istiyorsak, esnafımızla, üreticilerimizle ve sanatkarlarımızla birlikte topyekün milletçe o günlerdeki Ahîlik geleneğine ve İman kardeşliğine geri dönmeliyiz.

Cumanız mübarek olsun!

26.09.2024.

(muallimosman)

 

 

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Güneyler