Reklamı Geç
Mevlüt Yanmaz Bungalov
Bambinoo Eda Güneşer
Atlı spor Kulübü Yusuf Yener
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

ALLAH’A KULLUK O’NU TEFEKKÜRLE BAŞLAR

 

ALLAH’A KULLUK O’NU TEFEKKÜRLE BAŞLAR

 

İslam dini, bir saatlik tefekkürü, bir gecelik nafile ibadetten daha efdal görür, daha faziletli görür..

Çünkü, Allah’a imanın, O’na ibadetin ve O’na kulluğun anahtarı tefekkürdür. İlim, iman ve güzel ahlak ve medeniyet tefekkürle elde edilir. Bu nedenle Müslüman; her ânını tefekkürle geçirmelidir ki, imanı güçlü, ilmi feyizli ibadeti makbul ve ameli sâlih olsun!.. İyi ve kâmil bir insan olsun!.

Dünyası da ahireti de mâmur olsun!... Yüce Allah tefekkür edenler hakkında Kur’anda şöyle buyurur: “O akıl sahipleri, ayakta dururken, otururken ve yanları üzerine yatarken dâimâ Allah’ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler ve: ‘Rabbimiz! Sen bunları boş yere yaratmadın.. Sen bütün eksik sıfatlardan uzaksın.

Bizi cehennem azabından koru!’ derler.” (Ali imran-191)

Pekî tefekkür nedir?

Tefekkür, İnsanın Allahı, kendisini ve Allahın yanrattığı kainatı, arz ve semayı ve içindeki varlıkları ve olayları ve onların mahiyetini ve yaratılış hikmetlerini düşünmek ve onlardan faydalı dersler çıkarmaktır. Aslında Tefekkür; insanın özünde var olan bir duygudur.

Zira İnsan; düşünüyorsa vardır, düşünüyorsa insandır. İnsan düşünüyorsa değerlidir. İnsan düşünür ve tefekkür ederse; ancak, o zaman hayatın anlamını ve değerini bilir. İnsan düşünürse, kâinatın yaratılışındaki sırları ve güzellikleri bulabilir. Allah’ın gücünü ve kudretini görür, anlar ve O’na inanır, O’na sığınır ve O’na kul olur. İyi bir insan iyi bir kul olur. Hz.İbrahim, Allah’a imanı, tefekkür sayesinde elde etmedi mi? Yüce Allah bunu Kuranda şöyle haber verir: “Gecenin karanlığı onu kaplayınca bir yıldız gördü. ‘Rabbim budur’ dedi.

Yıldız batıp kaybolunca da ben batanları sevmem dedi. Ay’ı doğarken gördü ve Rabbim işte budur dedi. O da batınca Rabbim bana doğru yolu göstermezse ben de sapıtanlardan olurum dedi. Bu defa Güneşi doğarken gördü ve İşte Rabbim budur, zira bu daha büyük dedi. O da batınca kavmine; ‘Ey kavmim! Ben sizin Allah’a ortak koştuğunuz şeylerden uzağım dedi.” (Enâm-76,77,78) Ebu Zer de tefekkür neticesinde; hakikati görerek islama girmemiş miydi?

Bildiğiniz gibi sahabenin büyüklerinden olan Ebu Zer, islama girmeden önce putperestti. Bir gün tapınakta puta dua ediyordu. Taptığı putun önünde bir tas süt bulunuyordu. Tam o esnada bir kedi gelerek tastaki sütü içti ve içine de pisleyip gitti. Bunu gören Ebu Zer şöyle düşündü; ‘Bir put kendi önündeki sütünü koruyamıyorsa, beni nasıl korur, gücü bir kediye bile yetmiyorsa; bu put nasıl benim yaratıcım olabilir? Bu put benim Rabbim olamaz’ dedi.

Ve peygamberimize gelerek durumu anlattı ve şahadet getirerek Allaha iman etti ve islama girdi.

Demek ki İnsan, tefekkür sayesinde Hak ve hakikati buluyor, iyiyi ve doğruyu görebiliyor. Allah’a kul olmayı ve medenî insan olmayı öğreniyor.. İnsanca yaşamanın ve Allah’a kul olmanın hazzını ve mutluluğunu yaşayabiliyor. İnsanı değerli kılan; onun fizîki güzelliği veya bedenî gücü değildir. Onu değerli ve faziletli kılan; onun aklı ve tefekkürüdür, tefekkürle elde ettiği değerleridir, yaptığı faydalı ve güzel şeylerdir. Yüce Allah Kur’anda: “Biz sana bu mübarek kitabı (Kur’anı), akıl sahibi olanlar düşünüp öğüt alsınlar diye gönderdik.” (Sâd-29) buyurduğu gibi mukaddes kitabımız Kur’an da onun ayetlerini okuyup, tefekkür edip, öğüt almamız için gönderilmiştir. Bakın size kitabımız Kur’andan ömür boyu tefekkür edeceğimiz ve dersler alacağımız örnek bir ayeti hatırlatayım.

Bu ayet hakkında insanlar geçmişten günümüze düşündükçe birçok dersler almışlar ve birçok faydalar elde etmişlerdir.

Allah bir ayette şöyle buyurur: “De ki: Suyunuz çekiliverse, söyleyin bakalım, size kim bir akar su getirebilir?” (Mülk-30) Peki, biz müslümanlar Kur’an için ne yapıyoruz? Sadece onu namazlarda, cenazelerde ve merasimlerde dua niyetiyle okumakla ve ezberlemekle yetiniyoruz. Öyle değil mi? Biliniz ki. tefekkür etmeyen insan; boşlukta duran saman çöp gibidir. Rüzgar nereye eserse oraya savrulur duurur. İşte, şeytan ve nefis de tefekkürsüz insanı oradan oraya sürükler durur!..

Çünkü tefekkür etmeyen insan; Hak ve hakikati, iyiyi ve doruyu göremez, doğru yolu bulamaz!.. Bakınız etrafınıza!. insanların işlediği kötülüklerin ve günahların pek çoğu düşüncesizlik nedeniyle işlenen kötülükler ve günahlardır.. Pek çok insan; yaptığı hatanın ve yanlışın sonunda demez mi ki; ‘Böyle olacağını bilseydim yapmazdım.” Eğer, bugün insanlar, tefekkür etmiş olsalardı; Allah’a isyan ederler miydi?.. Onun emir ve yasaklarına karşı gelirler miydi?..

Kötülükleri, haramları ve günahları hayasızca işlerler miydi?..

Paranın, gücün, lüksün ve dünyanın esiri olurlar mıydı? Biliniz ki, Tefekkürün olduğu yerde, kötülük ve zulüm olmaz!. Tefekkürün olduğu yerde mutlaka fikir, hikmet ve fazilet olur. Faydalı iş ve sâlih amel olur. Çünkü; ilim, iman, ahlak ve fazilet; tefekkürün meyveleridir, tefekkürün ürünleridir!.. Çünkü, bütün iyiliklerin ve güzelliklerin anahtarı tefekkürdür!..

Allaha imanın ve O’na kul olmanın anahtarı da Tefekkürdür. (muallimosman)

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Avula Hikmet Hatunoğlu