ANNELERİN DUÂSI RAHMETTİR
ONLARIN HAYIR DUÂSINI ALMAYA BAKIN
Hayata gözlerini açan her insan, mutlaka bir anneye mensup olarak doğar ve doğumdan itibaren, hatta doğum öncesi geçen dokuz aylık anne hamileliğiyle birlikte annesinin himayesi ve yardımıyla büyür, gelişir ve yetişir!.. Çocukların büyümesinde ve yetişmesinde annelerin çocuklarına karşı besledikleri sevgi, şefkat ve merhametin derecesini ve değerini ölçmek imkansızdır. İnsanın yetişmesinde en çok zahmeti ve sıkıntıyı çeken Anneler'dir. Bu nedenle ailede çocuklar ve diğer bireyler üzerinde annenin emeği ve hakkı daha fazladır!.. Bu itibarla ailede ilgiye, iyiliğe, yardıma, hürmete, sevgiye ve saygıya en ziyade lâyık olan annelerimizdir!.. Onlar evin bereket ve huzur meleğidir. Onların simaları ay gibi güzel ve nurludur. Duyguları melekler kadar ulvi ve kutsaldır, niyetleri yağmur kadar temiz ve güzeldir. sözleri bal gibi tatlı, zemzem gibi şifalı ve doyurucudur!.. Kim bilir kaçımız çocukluğunda, onların şefkatli kollarında uyumuşuzdur. Gecelerin korkulu karanlığında onların aydınlık ve müşfik kanatlarına sığınmışızdır! Kaç geceler ve gündüzler onların ninnileriyle ve ağıtlarıyla uyumuşuzdur!.. Kim bilir, kaç defa onlardan ayrı kalışımız, burukluklar ve hüzünler yaşamışızdır. Çok defa "Ana gibi yâr, vatan gibi diyar olmaz" diyerek onların sevgisini, sıcaklığını ve şefkatini özlemişizdir!.. Yuvasında, analarının müşfik kanatları altında sıcaklığı, huzuru ve güveni bulan kuş yavruları gibi bizler de annelerimizin müşfik kanatları altında huzur bulmuşuzdur
Hz.Âişe bir gün yanında iki çocuğu olan bir kadını görünce onlara yemeleri için üç hurma verdi. Kadın bu üç hurmadan ikisini çocuklarına birercik verdi, diğer hurmayı da kendisi yemek üzereyken çocuklar onu da istediler. Kadın aç olduğu halde o hurmayı yemeyerek ikiye böldü ve yarımşar yarımşar çocuklarına verdi. Bunu gören Hz.Âişe o kadına tekrar bir hurma daha verdi. Hz.Âişe, gördüğü bu manzarayı peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselama anlatınca peygamberimiz şöyle buyurdu:“Yâ Âişe! Sen biliyormusun ki, Allah, o bir hurma sebebiyle o anneye Cenneti vâcip kıldı. İşte, kalbinde Allah ve evlat sevgisi bulunan bütün anneler böyledir. Onlar, bütün bunlara karşılık çocuklarından sadece temiz bir sevgi, güler bir yüz, tatlı bir söz, güzel bir davranış ve hayırlı bir duâdan başka bir şey arzu etmezler.
Bu nedenle Yüce Allah Kur’anda: “Rabbiniz yalnız kendisine ibadet etmenizi ve Anne ve babanıza iyilik etmenizi emreder. Eğer o ikisinden biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlarsa onlara karşı ‘Öf’ bile deme! Onları azarlama!. Onlara daima güzel söz söyle. Onlara acı ve himayen altına al ve şöyle de: ‘Ey Allah’ım, Onlar bana küçükken merhamet ettikleri gibi sen de onlara merhamet et.” (İsrâ-23,24) buyurduğu gibi Allaha ve âhiret gününe inanan her insan; gücü yettiğince Annesine iyilik ve ihsanda bulunmalı. onların ihtiyaçlarını gidermeli ve onlar için her zaman güzel söz söylemeli ve güzel duâlar etmeli ve onların hayır duâsını almaya gayret etmeli. Çünkü Allah katında en değerli dualardan biri de Annenin evladı için yaptığı duâdır. Bir önceki yazımızda anlattığımız Hz.Musayla ilgili kıssada anlattığımız annenin duâsı gibi. Anneler, sıkıntılı ve acılı günlerinde dahi hep çocuklarını düşünen, onlara asla gönül koymayan, küsmeyen ve kendileri için hiçbir gelecek beklentisi düşünmeyen ve sadece çocuklarının mutluluğunu ve geleceğini düşünen gönül âbidesidirler. Bu nedenle anneler ve onların hayır duâları Allah katında çok değerlidir!...
Bir gün sevgili Peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisseama bir adam geldi ve: "Ey Allah'ın Rasûlü! İyiliğe ve yardıma ilkönce kimden başlıyayım?” dedi. Peygamberimiz; "Annen” dedi. Adam tekrar sordu "sonra kim?" Peygamberimiz yine "Annen." dedi. Adam tekrar sordu: "sonra kim?" Peygamberimiz yine "Annen."dedi. Adam tekrar sordu: "sonra kim yâ Rasûlullah?" Peygamberimiz bu defa "Baban."dedi. Peygamberimizin bu hadisinde de görüyoruz ki, iyilik ve ihsanda öncelik annelerimizindir. Peygamberimiz bir gün ashabıyla sohbet ederken üç defa şöyle söylendi: “Burnu sürtülsün!. Burnu sürtülsün! “Burnu sürtülsün!. Orada bulunanlar merak edip sordular: “Kimin burnu sürtülsün Ey Allahın Rasûlü?” Peygamberimiz buyurdu: “Annesi ve babası veya onlardan biri yanında yaşlanmış olduğu halde Cennete giremeyenlerin.!” Ve Sevgili Peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselam başka bir hadisiyle bunu şöyle destekler: "Cennet Annelerin ayakları altındadır."Bunun anlamı şudur: Cenneti kazanmak isteyen kişi, mutlaka annelerinin sevgisini rızasını ve hayır duâsını almalıdır. Bunun için de öncelikle annesine iyilik ve ihsanda bulunmalı, onun rızasını, sevgisini ve hayır duâsını almalı. Çünkü, Annenin duâsı rahmettir, berekettir. Ne mutlu kendisi için hayır duâda bulunan bir anneye sahip olanlara!..(muallimosman)
























































Yorum Yazın