Reklamı Geç
Kozsan Gıda Mustafa Sancak
Nuri Restaurant
Ceviz Ticaret
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

AŞIRILIK ÖLÇÜSÜZLÜK ve SAVURGANLIK FELAKET GETİRİR BUNLARDAN VAZGEÇMELİYİZ

 

AŞIRILIK ÖLÇÜSÜZLÜK ve SAVURGANLIK

FELAKET GETİRİR BUNLARDAN VAZGEÇMELİYİZ

 

Günümüz dünyasında insanların ve toplumların yaşadığı maddi sıkıntıların, hayat pahalılığının, susuzlukların, kuraklıkların, tedavisi güç hastalıkların ve diğer birçok sosyal felaketlerin pek çoğunu bizler de yaşamaktayız.

Öyle değil mi?.. Meselâ, bu günlerde yaşadığımız Koronavirüs hastalığı gibi. Hayat pahalılığı gibi.. İşte bütün bunların sebebi; ölçüsüzlük, aşırılık ve savurganlıktır. Rabbimiz Yüce Allah bu konuda Kur’anda bizleri şöyle uyarıyor: “İnsanların kendi elleriyle yaptığı kötülükler yüzünden Karada ve Denizde felaketler ortaya çıkar. Yaptıkları kötülüklerden belki dönerler diye Allah o felaketlerin bir kısmını onlara tattırır.” (Rum-41) İşte sevgili dostlar, eğer insanlar nefisleriyle, çevreyle ve sosyal hayatla ilgili yaptıkları ölçüsüzlükleri, aşırılıkları, hataları ve kötülükleri yapmaya devam ederse biliniz ki, insanların bugün yaşadığı felaketlerin ve sıkıntıların daha büyüğünü ve daha çoğunu gelecekte daha çok yaşayacaklar.

Daha çok sıkıntı ve acı çekecekler.

Yukardaki tehlikelerin farkına varan pek çok medenî ülke; suyu, havayı, çevreyi, nefsi ve sosyal hayatı kirleten birçok aşırılıkları ve ölçüsüzlükleri artık terk etmeye başlamışlar.

Birçok ülke özellikle sağlık, çevre, su, hava ve gıda güvenliğiyle ilgili pek çok yasa çıkarmışlar. Müslüman bir toplum olarak bizler de artık kendimizden ve çevremizden ders alarak kendimizin ve gelecek neslimizin çeşitli felaketlere mâruz kalmaması için dünyamızı, âhiretimizi, beşeri ve sosyal hayatımızı kirleten hatalarımızdan, aşırılıklarımızdan lüksümüzden ve kötülüklerimizden vaz geçmeliyiz. Meselâ ülkemize baktığımızda her evde en az bir veya iki özel otomobil var. Her yere özel araçla gidiliyor. Bir kişi de olsa, daha fazla da olsa, yakın da olsa, uzak da olsa, fark etmiyor!..

Bol konvoylu düğünler, bol konvoylu eğlenceler ve kutlamalar.. v.s. Öyle değil mi?.. Bu hem maddi yönden insanlara sıkıntı veriyor, hem de eksoz dumanıyla etrafa zehir ve kirli hava saçarak, insanları zehirleyerek, hasta ederek insanlara zarar veriyor. Artık bu tür ölçüsüz otomobil kullanma alışkanlığından vaz geçmeliyiz. Her yere özel otomobille gitme alışkanlığını ve arabalı eğlence lüksünü terk etmeliyiz. Yakın yerlere yürüyerek gitmeliyiz, uzak yerler için de mümkün olduğunca toplu ulaşım araçlarını kullanmalıyız.. Zira Allah Kur’anda bizleri şöyle uyarıyor: “Yiyin, için fakat israf etmeyin. Zira Allah israf edenleri sevmez.” (Âraf-31) Geçmiş yıllarda bir arkadaşım anlatmıştı; Hollanda da bir müddet görev yapmış. Diyordu ki; “Orada her ailede yaşına göre herkesin bir bisikleti var. Ayrıca her ailede bir motosiklet, bir de otomobil var. Çiftlik (bağ-bahçe) sahibi ise ayrıca bir de küçük kamyoneti var.

Eğer o aileden biri sadece kendisi bir yere gidecekse ve gideceği yer de yakın ise oraya yürüyerek veya bisikletiyle gidiyor. Eğer gideceği yer biraz uzaksa motosikletle gidiyor. Eğer iki kişi gideceklerse yine motosikletle gidiyorlar. Ailecek bir yere gideceklerse ve oraya giden toplu taşıma aracı varsa onunla gidiyorlar, yoksa o zaman oraya özel araçlarıyla gidiyorlar. O ülkedeki vatandaşların ulaşım ölçüsü bu, Devlet Başkanının ölçüsü de bu. İşte size ölçülü bir ulaşım örneği. Toplumumuzda yaşanan bir başka ölçüsüzlük ise hem sağlığımızı hem de çevreyi olumsuz şekilde etkileyen lüks yapılaşmalardır. Artık bundan da vaz geçmeliyiz. Çok katlı, çok odalı, çok gösterişli, pahalı malzemeli fantaziye kaçan lüks konutlar yerine maliyeti daha az, az katlı, mâkul odalı, daha sade ve daha sağlıklı konutlar inşa etmeliyiz. Bir de konutları ve sanayi tesislerini verimli tarım arazilerine değil, kıraç arazilere ve dağ eteklerine yapmalıyız ki, tarım arazilerimiz heba olmasın!. Meselâ, bir başka aymazlık ise; düğünlerde, bayramlarda, kutlamalarda ve eğlencelerde; “maytap ve havayi fişek gösterisi çılgınlığı” Hiçbir medeni ve ahlaki yönü yok!.. tam aksine zararlı ve faydasız. Tamamen kibir, gösteriş ve israf…

Ama bunu bizim toplumumuza kim yerleştirdi?.. O da bilinmez!.. Bir de Dini bayramlarda ve düğünlerde silah sıkma âdeti. Bir de; hem kendi sağlımızı, hem diğer insanların sağlığını tehdit eden, havayı ve çevreyi kirleten, insanları zehirleyen sigara içme alışkanlığı! İnsanı zehirleyen, hasta eden ve öldüren bu tür eğlencelerin ve alışkanlıkların da hayatımızdan çıkarılması gerekir. Bunlar yaşadığımız ölçüsüzlüklerden sadece aklıma gelenlerin bir kaçı Halbuki Rabbimiz Allah Kur’anda; “Ey iman edenler! Allahın size helal kıldığı iyi ve temiz şeyleri (kendinize) haram kılmayın ve haddi aşmayın. Allah haddi aşanları sevmez.” (Mâide-87) buyurduğu ibi Allah israfı, gösterişi, haddi aşmayı ve kibirlenmeyi sevmiyor. Bunları yapanları da sevmiyor ve uyarıyor. Öyleyse evgili dostlar. İnsanı ve insan hayatını kirleten, insanları felaketlere iten ne kadar aşırı, lüks ve müsrif alışkanlıklar ve uygulamalar varsa onları mutlaka terk etmeliyiz.

Rabbimizin emirleri, öğütleri ve uyarıları doğrultusunda aklımızı ve bilgimizi kullanarak, geçmişten ve günümüzden dersler alarak; sade, temiz, ölçülü ve düzenli bir hayat yaşayalım ki, hayatımız sağlıklı, huzurlu ve mutlu olalım. (muallimosman)

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Diva Otel