BAKMA SEN
Bakma sen, yeniden toparlanırız
Olduğu yerde bırak senden geriyi
Alıp gelme şimdilik kendinden başka cevher
Bırak olduğu yerde kalsın onca mücevher
Düştüğün duyulmasın kalkana kadar
Göm içine elemini set vur acına
Şerh koy gerekirse ağabeye bacına
Vah ettim der, yüze karşı kendini aklar
Ah eder arkandan belki içinde saklar
Bakma sen, yeniden satın alırız renk renk bilyeleri
Bol bol sakız alır çiğner
İçinden çıkan resimleri biriktiririz yine
Bir oyun pazarında oluruz yeniden;
Bizde olmayan kartların değişinde tokuşunda
Sıraya dizeriz kartlarımızı eski otogar yokuşunda
Üç beş liramız var daha duy beni
Dün yırtık bir çizme satmıştım bir de yemeni
Söylemek yok sakın, duyarsa babam gebertir beni
Eskiyi bırak, yine, yeniden oluver yeni
Bisiklete binelim mesela birkaç dakika parasına
Yeterince paramız var hamam ile garajın arasına
Bence götürür getirir bizi Behçet'in hızarına
Yakalanırsak aldırma babamın kızarına
O beni çok sevdiği için yeniden sever
O beni çok sevdiği için yine de sever
Acımasız saatlerin fitilini ateşleyen zaman
Bana acımadın anladım tamam
Peki ne istedin sakalımdan saçımdan
Siyah kalsalardı ya hiç ağarmadan
Şimdi büyümüş bedenlerle o günleri anmak
Kır saçlarım siyah sayısında, başım yarım yamalak
Demir tekerlekli bisikleti uçuran ayaklar
İnerken yola aşina, yokuşta kendini saklar
Haydi o zaman bir kez daha!
Hoşça kal güneşin kirpiği Habibi Neccar Dağı çalılıkları
Hoşça kal serin Şelale hoşça kal Asi
Hoşça kal denizin nehre saldığı yosun kokulu nefesi
Hoşça kal doğduğumuz Ocak, Mart, Kasım, Nisan
Hoşça kal sayısız doğa Hoşça kal birkaç insan
//mhd
























































Yorum Yazın