Reklamı Geç
Yükseliş
Bambinoo Eda Güneşer
Tulpar
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

CÂMİ VE CÂMİ ÂDÂBI

CÂMİ VE CÂMİ ÂDÂBI

(Tüm mümin kardeşlerimin Camiler Haftasını tebrik eder hayırlara vesile olmasını dilerim)

Muallim Osman- İslam dininde namaz kılmak için inşâ edilen mekanlara “Mescid” ve “Câmi” denir. Mescid ve Câmiler; mü'minlerin ezan davetiyle toplanıp bir araya gelerek namaz kıldıkları, tesbihat ve tefekkür yaptıkları ulvî mekânlardır. Mescid ve câmiler; yeryüzünde Allah’ın evidirler. Mescid ve câmide bulunanlar ise Allah’ın misafiridirler. İbadet ve hayırlı bir iş için câmide bulunanlara Allah’ın rahmet ve ihsanı, ecir ve mükâfatı var. Bir hadisinde; “Güzel bir abdest alarak namaz kılmak için camiye gidene Allah, her adımı için bir sevap yazar. Günahlarından bir günah siler (affeder). Cennetteki mevkisini de yükseltir." buyuran sevgili peygamberimiz Hz.Muhammd aleyhisselam, Mekke’den Medine’ye hicretinden sonra yaptığı ilk ve en önemli işlerinden biri Medine Mescidini inşâ etmek olmuştu.

Mescid ve câmiler, birer ibadet mekânı olmanın yanında aynı zamanda, müslümanları bir araya getiren, kaynaştıran, birleştiren ve cemaatleştiren feyizli mekânlardır. Mescid ve câmiler asırlarca kim bilir kaç garibanın misafirhanesi, kaç yolcunun konaklama yeri ve isitirahatgâhı olmuştur. Müslümanlar, çeşitli vesilelerle mescid ve camilerde bir araya gelerek buluşurlar, hem ibadetlerini yaparlar, hem de görüşüp konuşarak dertleşirler, güzel ve feyizli sohbetler ederler. Bu bağlamda; ibadet maksadıyla ve diğer hayırlı işler vesilesiyle mescid ve câmilerde buluşan müslümanların oluşturduğu birlikteliğe "Câmi Cemaati" denir. İslam medeniyetinde câmilerimizin güzelliği kadar buralarda oluşan câmi cemaatleri de çok önemlidir. Herkes câmiye gidip namaz kılabilir, ibadet yapabilir, ama câmi cemaati olabilmek ayrı bir fazilettir. Câmiler; katılaşan kalplerin yumuşadığı, cimrileşen nefislerin cömertleştiği, kin ve hasetle kirlenen ruhların şefkat ve merhametle yeşerdiği feyizli mekanlardır. Câmiler, dertlilerin derdine çare bulunduğu, hastalara şifa dağıtıldığı, güçsüzlere güç verildiği huzur ve güven kapısıdır. Câmiler; küçüğünden büyüğüne, gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine, herkesin iman ve ihlasla bir araya geldiği, ibadet yaptığı bir namazgah olmanın yanında, helâl ve haramın, sevap ve günahın, edep ve âdâbın, sevgi ve saygının, iyilik ve yardımlaşmanın, öğretildiği bir eğitim ocağıdır. Peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselam, sefere çıktığı günler hariç tüm hayatı boyunca, farz namazlarını mescid’te cemaatle kılmış ve ümmetine câmi cemaati olmanın en güzel örneğini göstermiştir. Peygamberimiz, her sabah namazından sonra cemaatle kısa bir sohbette bulunurdu. İnsanların durumlarını sorardı, hastası olan varsa onları ziyaret eder sıhhat bulması için duâ ederdi, ihtiyacı ve sıkıntısı olan varsa giderirdi veya giderilmesini sağlardı. Vefat eden olmuşsa cenazesine katılırdı veya tâziye ziyaretinde bulunurdu. Peygamberimizin bu uygulamalarına ashâbı da iştirak ederdi. İşte, bütün bu güzel davranışlar ve icraatlar ve güzel hasletler; mescid ve câmilerimizin güzel ve feyizli tezâhürleridir

Yüce Allah, Kur'anda: “Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah’tan hakkıyla korkanlar imar eder.” (Tevbe-18) buyurarak bu kutsal mekânları mü’minlere emanet etmiştir. Bu nedenle Allaha inanan mü’minler, Yüce Rabbimizin emri ve emaneti gereği mescid ve câmilere gereken ihtimam ve saygıyı gösterirler. Câmiye girerken, çıkarken ve câmi içinde bulunurken câmi âdabına riayet ederler. Bu bağlamda; müminler câmiye giderken vücut temizliğini yapmış, temiz elbisesini giymiş ve abdestini almış olmalı. Vücudunu kir ve kötü kokulardan temizlemeli. Câmide bulunduğu sürede cemaati ve Yüce Rabbimizi rahatsız edecek söz ve davranışlardan uzak durmalı. Müslüman, câmide ayaklarını dikerek oturmamalı. Peygamberimiz bu şekilde oturmayı uygun görmemiştir. Câmilerde yüksek sesle konuşmamalı. Câmi içinde veya avlusunda faydasız şeyler konuşulmamalı, gıybet ve dedikodu yapılmamalı. Câmiye geç gelen kimse boş bulduğu yere oturmalı, ön saflara geçmek için cemaati rahatsız etmemeli. Kur'an okunuyorsa susup sessizce dinlemeli. Mü’min, câmiye gelirken ağzını ve nefesini kokutacak şeyleri yemekten ve içmekten sakınmalı. Kısacası müslüman, câmide, yani Allah’ın evinde huzur ve huşûyu bozacak, cemaati rahatsız edecek ve Allah’ın misafirliğine ve kulluğuna yakışmayacak her türlü olumsuz söz ve davranıştan kaçınmalı. Bir de son zamanlarda câmilerde hrıstiyan kiliselerinde olduğu gibi sandalye veya kanepelerde namaz kılmalar da pek hoş olmuyor. Aslında en güzeli ve sünnete uygun olanı mâzereti olan Müslümanlar eğer kıyamda duramayacak kadar özürlü iseler namazlarını yerde oturarak kılmalı. İmanınız kavi, ibadetleriniz makbul, ameliniz sâlih, ömrünüz feyizli ve bereketli olsun!.

 

Hatay İnternet TV Youtube Kanalı

Hatay İnterne TV Facebook Sayfası

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Atlı spor Kulübü Yusuf Yener