Reklamı Geç
Güneş Güzellik
Mehmet Akçay Petrol
Mehmet Akçay Petrol
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

ÇANAKKALE ZAFERİ BİR İNANCIN ZAFERİDİR

 

ÇANAKKALE ZAFERİ BİR İNANCIN ZAFERİDİR

Milli Şâirimiz M.Âkif: “Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?/ En kesif orduların, yükleniyor dördü beşi.

Tepeden yol bularak, geçmek için Marmara’ya..” dizeleriyle ifade ettiği gibi köhne Bizans’ın kalıntısı olan avrupa devletleri hep bir olmuşlar, oluşturdukları Haçlı ordusuyla 1915 yılının Mart ayında, Çanakkale Boğazından girerek, Müslüman Türk’ün, aziz ve mukaddes vatanı Anadolu’ya kalleşçe saldırmaya başlamıştı. Kusuyorlardı kinlerini, vahşetlerini necip ve kahraman milletimizin üstüne!. Kan kusuyorlardı Anadolumuzun mukaddes bağrına!. Akıtıyorlardı pis salyalarını sağa, sola!.. Kin ve intikam hırsıyla Mehmetçiğimizin üstüne top ve tüfekleriyle gülle ve mermi yağdırıyorlardı. Yüzlerce askerimizin temiz kanını akıtarak kahraman askerlerimizi vahşice şehit ediyorlardı.. Dilleri ve renkleri ayrı, ayrı olsa da amaçları aynıydı!.. Anadolu’yu ele geçirmek ve Müslüman Türk milletini tarihten silmek ve yok etmekti!..Anadolu’daki bin yıllık Türk-İslam medeniyetine son vermekti!..

Avrupanın Haçlı askerleri silah ve teçhizat yönünden Türk askerlerinden kat, kat üstündü. Düşman, bu çetin savaşın, askerlerimiz üzerinde yapacağı tahribata bakarak büyük bir zafer kazanacaklarını sanıyordu. ve küstahlaştıkça küstahlaşıyordu… Ama, onlar, bütün maddi üstünlüklerine rağmen Türk Ordusunu bir türlü mağlup edemiyorlardı. Türk ordusunun, bu kadar nasıl direnebildiğine ve nasıl mağlup edilemediğine de bir türlü akıl erdiremiyorlardı. Bu yüzden de büyük bir endişe ve korku içindeydiler!.. Aslında onlar, endişelerinde haklıydılar. Zîra onlar, “Vatan sevgisi imandandır.”, “Ölürsem Şehit, kalırsam Gâzi olurum.” inancıyla, vatanı için, dini için, bayrağı için, istiklâli için, her an şehit olmaya hazır, binlerce Mehmetçiğin olduğunu M.Âkifin ifadesiyle: Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın. Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın... Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın diye haykıran mehmetçiğin “iman gücü” nü hesaba katmıyorlardı,

İlk bakışta, Türk ordusunun Çanakkale’de zafer kazanması çok zor görünüyordu. Bir ırmağı tersine akıtmak gibi imkansız bir şeydi!... Zira düşman; sayıca olsun, mühimmat ve teçhizat bakımından olsun, Türk ordusundan kat, kat üstündü.. Mehmetçiğin en büyük gücü ise; tarihinden aldığı cesaret ile kalbindeki sarsılmaz imanı ve gece gündüz kendisine dua eden Müslüman Türk milletiydi. Türk askeri bu savaşta çok sıkıntı çekti. Pek çok zorluklarla karşılaştı. Aç kaldığı, susuz kaldığı günler oldu.. Üstüne giyeceği doğru dürüst elbisesi yoktu, yiyecek yoktu, silah ve mermi yetersizdi, imkanlar çok kısıtlıydı!. Sırtında eski püskü, yırtık pırtık ne bulduysa giydiği elbiselerdi. Birçoğunun ayağında çarık bile yoktu, olanlarınki de yırtık, sökük, delik veya yamalıyd!..Günde iki öğün yemek; Sabah üzüm hoşafı, öğleyin yok, akşam üzüm hoşafı bulgur pilav!.. Bazen sadece hoşaf veya sadece ekmek ve pekmezle yetinirlerdi!.. Zira, Anadolu’dan gelenler ancak bunlardı!.. Çünkü Anadolu insanı da bu işgaller ve savaşlar nedeniyle yoksullaşmıştı!.. Ama, bütün bu olumsuzluklara rağmen, Türk askerini ve Türk ordusunu zinde ve güçlü kılan sarsılmaz bir imanı ve eşsiz bir vatan sevgisi vardı. Hürriyet ve istiklâl aşkı vardı. Sığındıkları Yüce Allah ve arkalarından gece gündüz kendileri için dua eden Müslüman bir Türk milleti vardı. “Mehmedim! Ak sütüm sana helâl olsun. Haydi sen de git! Ya şehit ol, ya da Gâzi. Ama sakın, vatanı kurtarmadan gelme!” diyebilen ve evladını cesaretle cepheye gönderen imanlı ve cesur anaların desteği vardı. “Eğer vatanımda hür olarak yaşayamayacaksam, çocuğumu hür olarak büyütemeyeceksem, böyle bir hayatın benim için ne anlamı olabilir ki!” deyip, “Haydi durma, sen de git!” diyerek kocasını, oğlunu veya nişanlısını cepheye gönderen, kalbinde eşsiz bir vatan sevgisi ve temiz bir iman taşıyan nişanlı ve evli genç kızların ve zevcelerin cesareti ve desteği vardı. Allah için, vatan için şehit olmanın Allah katında en yüksek bir mertebe olduğuna inanan, karşısındaki düşman siperlerinden hiç durmadan atılan mermilere ve toplara aldırmaksızın ve kendinden öncekilerin oracıkta şehit olduğunu gördüğü halde cepheyi terk etmeyerek, Kur’andan ayetler ve dualar okuyarak, düşmanla kahramanca çarpışan mehmetçiğimizin sarsılmaz iman gücü ve zafer kazanma azmi vardı. Muharebenin en şiddetli olduğu, düşmanın üstün duruma geçtiği, tüm ümitlerin kırıldığı ve tükendiği bir anda, “Yâ Allah, Bismillah” diyerek 276 kiloluk bir top güllesini tek başına sırtlayıp namluya yerleştiren ve besmeleyle ateşleyerek, tam isabetli bir atışla, düşmanın en büyük muharebe gemisini batırıp düşman donanmasını ve düşman ordusunu bozguna uğratan Seyyid Onbaşı gibi yüzlerce imanlı kahraman Mehmetçiğimiz vardı!. İşte, düşmanda bunlar yoktu!.. İşte, Çanakkale zaferi böyle bir iman ve azimle kazanılmıştır. Bu zaferi ve bu aziz vatanı bizlere armağan eden o kahraman şehitlerimizi ve Gazilerimizi bir kez daha minnet ve şükranla anıyoruz. Ruhları şâd mekanları cennet olsun!.. (muallimosman-05077551908)

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Diva Otel