Reklamı Geç
Mevlüt Yanmaz Bungalov
Güneş Güzellik
yükseliş
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

CİMRİ DEĞİL CÖMERT OLALIM Kİ, MALIMIZ ve SERVETİMİZ CEHENNEM ATEŞİMİZ OLMASIN

CİMRİ DEĞİL CÖMERT OLALIM Kİ,
      MALIMIZ ve SERVETİMİZ CEHENNEM ATEŞİMİZ  OLMASIN                                                                                                                                        
Yüce Allah Kur’anda: “O Allah, hanginizin daha güzel şeyler yapacağını sınamak  için hayatı ve ölümü  yaratandır.” (Mülk-2) buyurduğu gibi Rabbimiz Allah, bizlere ihsan ettiği mal, mülk, servet, makam, mevkî, ömür...v.s.   gibi nimetlerden Allah için infak ve ihsan ettiğimiz  şeylere bakarak Allaha olan samimiyetimizi, kulluğuumuzu ve cömertliğimizi  test eder.  Ancak, insanların çoğu infak ve ihsan konusunda cimri davranır ve gerektiği şekilde infak ve ihsanda bulunmaz ve maalesef bu imtihanı kaybedenlerden olur. İnsanların çoğu dünyaya olan aşırı hırsı nedeniyle  ömürlerini mal, mülk, makam, mevkî  ve servet elde etmek  ve onlarla övünmekle geçirirler. Bu bağlamda mal, mülk, servet,  makam, mevkî  ve güç  elde etme hırsı insanı dünyaya öyle  bağlar ki, insan âdeta malın, mülkün, paranın, makamın  ve servetin kölesi ve koruyucusu  haline gelir. ‘Daha çok malım olsun!.. Daha çok itibarım, gücüm olsun!... Daha çok servetim olsun.”  hırsı ve isteği  insanı Allaha kulluktan, ibadetten ve sâlih amel işlemekten alıkor. insanı Allaha karşı cimrileştirir. Halbuki onlar bilmezler ki, geçmişte malı ve mülkü, zenginliği, gücü ve servetiyle üstünlük taslayan, kibirlenen, büyüklenen, şımaran ve cimrileşen ve azgınlaşan pekçok insan ve kavim Allahın azabına uğramış ve helak olmuştur.  Malları ve mülkleri, servetleri ve güçleri,  onları Allahın azabından ve Cehennem ateşinden kurtaramamıştır. Mal ve servetin insana  üç türlü tuzağı vardır. Bunlardan biri; onları elde etmek için her türlü  haramın, hilenin ve  haksızlığın meşru görülmesidir. Halbuki  Allah bu konuda insanları şöyle uyarır: “Mallarınızı aranızda haksız yollarla yemeyin. Bile bile  insanların mallarından bir kısmını haram yollardan yemeniz için o malların bir kısmını idarecilere rüşvet olarak vermeyin.” (Bakara-188) Mal, mülk ve servetin ikinci  tuzağı ise; insanı Allahı tefekkür etmekten ve O’nu anmaktan, O’nun emirlerine ve öğütlerine uymaktan ve sâlih amel işlemekten alıkoymasıdır. Yani insanın dünyaya dalması, âhireti ve Allahı unutmasıdır. Rabbimiz Allah Kur’anda bu konuda insanları şöyle uyarır; “Mallarınız ve evlatlarınız sizi Allahı anmaktan alıkoymasın. Kim böyle yaparsa bilsin ki, onlar zarara uğrayanlardır.” (Münafikûn-9)  Malın ve mülkün, makam ve servetin insana kurduğu üçüncü tuzak ise: Kazanılan  mal ve servetin, güç ve zenginliğin   insanı kibir ve gurura sürüklemesidir.  Mal ve servetin bir üstünlük ve övünç  vasıtası olarak görülmesi ve ona sıkı sıkıya bağlanılmasıdır.  Bu bağlamda;  mal, mülk ve servet  bazı insanları  öyle kibirlendirir, öyle büyüler ki,  onu  başkalarıyla paylaşmak istemez,  onlardan bir kısmını  ihtiyacı olanların iyiliğine  infak etmek istemez. Allah için insanlara infak etmekte cimri davranır.  Çünkü kendisini malıyla, servetiyle   ve zenginliğiyle insanlardan hep  üstün görmesi buna mani olur.  Halbuki o rızıkları, o nimetleri  kendisine veren Allah cömerttir ve cömert olanları sever. Ama insanoğlu bunu bilmez,  bilmek istemez veya anlayamaz..  Geçmişte  peygamberimiz adına Sâlebe’den zekat istemeye gelenlere Sâlebe şöyle demişti: “Onları Muhammed mi kazandı ki, benden zekat istiyor!” İşte insanların pek çoğu bu gün bu düşüncededir veya bu gaflettedir. İnsanların pekçoğu sahip oldukları şeylerin Allahın kendisine bir lütfu  olduğunu unutur da onları hep kendi gücüyle kazandığını sanır. Onları Allah için infaka yanaşmaz ve  onları sıkı sıkıya elinde tutar. Onlar  sahip olduklarıyla  hep çaka satarlar, kibirlenirler, övünürler ve böbürlenirler  ama sâlih amel işlemekte cimri olurlar.. Halbuki  Yüce Allah Kur’anda bu konuda insanları şöyle uyarır: “Allah’ın kendilerine lütfundan verdiği nimetlerle iyilik yapmakta  cimrilik edenler, bunun, kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır! O, kendileri için bir şerdir. Cimrilik ettikleri şey kıyamet gününde boyunlarına (ateş olarak) dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allahındır. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.” (Âli imran-180)  Bazı insanlar da çok hacca gitmeyi çok umreye gitmeyi büyük bir fazilet sayar da insanlara iyilik ve infakı küçümserler. Halbuki, Hac bir defadır, fazlası  insanın nefsini tatminden ibarettir.  Bazı insanlar da çok nafile namaz kılmanın,  çok nafile oruç tutmanın, çok türbe ziyaret etmenin  çok sevap getireceğine inanır da Allah’ın kendisine verdiği nimet ve rızıklardan infak etmenin daha çok sevap getireceğini ve daha çok feyiz  kazandıracağını düşünmezler!.. Onlar, bir din kardeşine tebessümle  vereceği bir selamın, yapacağı bir iyiliğin, cimrilikle ve riyakarlıkla  yapılan ibadetlerden daha feyizli ve daha bereketli olacağından  habersizdirler. Bu nedenle sevgili dostlar, Rabbimizin şu öğüdü “Allah’ın sana ihsan ettiği şeylerle ahiret  yurdunu kazan.  Dünyadaki nasibini de unutma. Allah sana nasıl ihsânda bulunduysa, sen de başkalarına öylece ihsânda-iyilikte- bulun.. Sakın yeryüzünde bozguncu olma. Çünkü Allah bozguncuları sevmez.” (Kasas-77)  doğrultusunda Rabbimizin bizlere ihsan ettiği malımızdan, mülkümüzden, servetiimizden ve diğer helal kazançlarımızdan Allah için çevremize infak ve ihsanda, iyilik ve yardımda  bulunalım ki, cimri değil cömert olalım ki, malımız, mülkümüz ve servetimiz cehennem ateşimiz değil, Cennet akçemiz olsun.

(MuallimOsman)

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Yükseliş