Reklamı Geç
Güneş Güzellik
Mevlüt Yanmaz Bungalov
Tulpar
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

ÇOCUKLARI ALLAH ve PEYGAMBER SEVGİSİYLE SEVELİM

 

ÇOCUKLARI ALLAH ve PEYGAMBER SEVGİSİYLE SEVELİM

 

Her insan sevgiye ve sevilmeye muhtaç olduğu gibi çocuklar da sevgiye ve sevilmeye muhtaçtırlar.

Sevgi ve şefkatle büyüyen çocukların kalbine sevgi ve şefkat tohumları ekilmiş olur. Bu nedenle anne ve babalar başta olmak üzere çocuklar en güzel sevgiyle, şefkatle ve merhametle sevilmeli, iman, ahlak ve edeple büyütülüp yetiştirilmeli ki, gelecekte onlar da sevgi ve merhamet sahibi gönül dostu olsunlar.

Peygamberimiz Hz.Muhammed alehisselamın güzel âdetlerinden biri de çocukları sevmesi ve onlara hediyeler vermesiydi. Sahabeden İbni Câfer çocukken yaşadığı bir olayı şöyle anlatır: “Rasûlullah bir gün seferden dönerken yolda Onunla karşılaştık. Yanımda Hasan ve Hüseyin de vardı. O, üçümüzü birden hayvanının terkisine bindirdi ve bizi Medine’nin içine kadar götürdü. Biz buna çok sevinmiştik. O günü hiç uunutmuyorum!” Buradan şunu anlıyoruz ki, sadece kendi çocuklarımızı değil tüm çocukları sevmeliyiz. Peygamberimizin hanımı Hz.Âişe anlatıyor: “Ben çok hastaydım. Hastalığımı öğrenen babam Ebu Bekir, evimize gelmişti. Bana ‘Nasılsın kızım?’ dedi, alnımdan öptü ve benim için Allah’tan rahmet ve şifa diledi ve duâ etti.. Beni öyle mutlu etmişti ki, babamın bu sevgisini ve şefkatini ömür boyu unutmadım.” Buradan da şunu da anlıyoruz ki, insan hangi yaşta olursa olsun baba ve anne katında her zaman çocukturlar ve babalarından, annelerinden ilgi, sevgi ve şefkat beklerler. Peygamberimiz kızı Fatıma’yı da çok severdi. O evlendikten sonra bile fırsat buldukça onun evine uğrar, hediyeler götürür, hal ve hatırını sorardı. Peygamberimiz bir gün torunları Hasan ve Hüseyini sevdikten sonra onlar için şöyle duâ etmişti: “Yâ Rabbi! Ben onları çok eviyorum. Onları sen de sev ve onlara merhamet et!” Birgün yine onları kucağına almış başlarını okşayıp seviyordu. Öteden bir adam geldi ve peygamberimizi ayıplarcasına Ona şöyle dedi: “Ey Allahın Rasûlü, siz çocukları kucağınıza alıp seviyormusunuz? Benim on çocuğum var bugüne kadar hiç birini kucağıma alıp sevmedim, öpmedim.” Peygamberimiz ona şöyle buyurdu: “Allah senin kalbinden merhameti söküp atmışsa ben ne yapayım.” Ve arkasından şunu ilave etti: “Büyüğüne hürmet etmeyen, küçüklerine merhamet göstermeyen bizden değldir. - “Merhamet etmeyene merhamet edilmez.” Peygamberimiz vefalı bir insandı. Peygamberimizin oğlu İbrahim’in süt annesinin kocası bir demirciydi. Peygamberimiz, zaman zaman ona uğrar ziyaret ederdi. Peygamberimizin oraya geldiğini gören o adamın çocukları da oraya koşar gelirlerdi. Peygamberimiz onların başlarını okşar, severdi, onlara hediyeler verirdi. Peygamberimizin bu davranışı hem o çocukları mutlu ederdi, hem de anne ve babalarını. Burdan da anlamalıyız ki, insan tüm çocukları sevmeli ve onlara şefkatle yaklaşmalı. Kendi çocuğu gibi. Sakın, çocuklara öfke, azarlama, aşağılama ve dayak gibi süflî duygularla yaklaşmayın. Zira bu olumsuz davranışlar onlara beslediğiniz sevgiyi ve merhameti zedeler ve yok eder. Yeteri kadar sevilmeyen çocuklarda; konuşma bozukluğu, ifade zorluğu ve davranış bozukluğu meydana gelir. Horlanan, hırpalanan ve azarlanan çocuklarda; nefret, öfke, şiddet gibi bir takım olumsuz duygular gelişir. Bu da çocuklarda, isyan, itaatsizlik, korku ve güvensizlik gibi psikolojik ve davranış bozuklukları meydana getirir!.. Bu nedenle çocukları daima sevgiyle ve şefkatle sevelim. Çocuklar için sakın; “Bunlar çocuktur, bir şey anlamaz” demeyin! Zira, çocuklar o dönemde dahi, kendi idrak ölçüleri içerisinde etrafındaki her şeyi görür, gözetir, hisseder, duyar, düşünür ve algılar. Duyduğu, gördüğü ve hissettiği birçok şeyi bir kamera gibi hafızasının bir köşesine kopyalar ve zamanı gelince bunlar bir bir otaya çıkar. Bazen sizin onlara çok küçükken söylediğiniz bir sözü veya yaptığınız bir davranışı yıllar sonra size hatırlatırlar da siz şaşırır kalırsınız.. Onun için başta anne ve babalar olmak üzere, bütün büyükler; çocuklarla olan münasebetinde, onlara değer vermeli ve onlara sevgi ve şefkatle yaklaşmalıdırlar. Onların şahsiyetlerini, sözlerini ve düşüncelerini ciddiye almalıdırlar. Küçük, büyük demeden karşılaştığı herkese selam veren gönül dostu biri bir gün yolda giderken çamur içinde oynayan çocuğu ciddiye almadı, selam vermeden geçip gitti. Az sonra bu yaptığının yanlış olduğunu anladı ve geri döndü, çocuğun yanına geldi ve “Selamün aleyküm evladım, nasılsın, iyimisin?” dedi O küçük çocuk: “Aleykümlüsselam amca iyiyim, teşekkür ederim!” dedi ve adamın selamını aldı. Demek ki, çocukları ciddiye almalıyız ve tüm çocukları Allah sevgisiyle, peygamber sevgisiyle sevmeliyiz ki, onlar da bizi sevsin, Allah da bizi sevsin! İmanımız ve sevgimiz güzel ve feyizli, ömrünüz ihlaslı ve bereketli olsun!

Cumanız mübarek olsun!

(muallimosman)

 

 

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Yükseliş