Reklamı Geç
Zeno Mobilya
Güneş Güzellik
Kozsan Gıda Mustafa Sancak
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

DOĞRULUK BİZİ İYİLİĞE İYİLİKLER DE CENNETE GÖTÜRÜR

 

DOĞRULUK BİZİ İYİLİĞE İYİLİKLER DE CENNETE GÖTÜRÜR

 

Dünyada ve âhirette huzurlu ve mutlu olmamız için Rabbimiz Allah bizlere bir takım insani ve ahlaki ilkeler öğütlemiştir.

İşte, bu ilkelerden biri de “Doğruluk” tur.Zira Rabbimiz Allah Kur’and şöyle buyurur: “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!” (Hud-112) Doğruluk ise; insanın düşüncesinde, söz ve davranışlarında, ibadetlerinde ve işinde Rabbimiz Allahın emrettiği şekilde samimi, dürüst, edepli ve ölçülü olmasıdır.

Peygamberimiz de bir hadisinde: “Doğruluktan ayrılmayın. Çünkü doğruluk iyiliğe, iyilik de insanı Cennete götürür.” buyurarak bize doğruluğu öğütlemiştir. Bir gün bir adam peygamberimize gelerek: “Ey Allah’ın Rasûlü, bana öyle güzel bir öğüt ver ki, benim başka bir öğüde ihtiyaç kalmasın.” dedi. Peygamberimiz bu kişiye şöyle dedi: “Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol, bu sana yeter.”

Doğruluk, hem insan olmanın, hem de müslüman olmanın bir gereğidir. Doğruluğun hem dünyada, hem de ahirette karşılığı ve mükafatı vardır. Şunu iyi bilin ki, Müslümanlar; inançlarını muhafaza edip, kendilerini doğruluktan ve doğru istikametten ayırmadıkça Allah, onların iyi halini asla bozmaz.

Zira Allah Kur’anda şöyle buyurur: “Şüphesiz ki, bir kavim iyi hâlini bozmadıkça Allah onların durumunu değiştirmez.” (Râd-11) Günümüzde pek çok insan, kendisinin doğru olduğunu söyler ama, “Ben doğruyum” demekle insan doğru olmaz. İnsanın doğru olup olmadığı; imanında, ahlakında, söz ve davranışlarında, işinde, ticaretinde ve diğer ilişkilerinde belli olur. Meselâ, insanlar çoğu kez sıkça yalan söyleyerek, yalan yere şahitlik ederek, yalan yere yemin ederek, söz verip sözünde durmayarak, işlerinde ve alış- verişlerinde hile ve haksızlık yaparak insanlar hakkında dedikodular yaparak doğru olmadıklarının sinyallerini verirler. Sevgili peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselam doğru olmamayı münafıklık alâmeti olarak görür ve şöyle buyurur:

“Münafıklığın alameti üçtür; konuştuğu zaman yalan söyler. söz verir ama sözünde durmaz, emanete riayet etmez” Bir gün Peygamberimiz, Medine çarşısında Pazar yerini gezerken bir satıcının pirinç çuvalına elini daldırdı ve bir avuç pirinç aldı ve gördü ki çuvalın üstündeki pirinçler kuru olduğu halde alt kısımdakiler ıslak ve nemli. Adamın hile yaptığını anlayan sevgili peygamberimiz, o kişiyi şöyle uyardı: “Bizi aldatan bizden değildir.” Halbuki doğru insan; kendisine ve çevresine eliyle ve diliyle asla zarar vermeyen ve insanları aldatmayan insandır. Bakınız bu konuda sevgili peygamberimiz ne buyuruyor: “Müslüman o kimsedir ki, diğer insanlar onun elinden ve dilinden emindirler.”

Doğru insan; sözünde, davranışlarında, işinde ve ticaretinde başkasını aldatmayan, söz verdiği zaman sözünde duran, başkalarının hak ve hukukunu gözeten, kul hakkına riayet eden ve kul hakkı yemeyen kişidir. Doğru insan her zaman dürüst ve samimi olan insandır. Kendi aleyhine dahi olsa Hak ve adâletten ve iyiliklerden ayrılmayan insandır. Rabbimiz Allah bir ayette şöyle buyurur: “Ey iman edenler! Kendiniz, ana-babanız ve yakınlarınızın aleyhine de olsa, Allah için şahitlik ederken doğru olun. Şahitlik ettikleriniz zengin veya fakir de olsalar doğruluktan ayrılmayın.” (Nisa-135) Doğruluğun lk basamağı; Allaha imanda gösterilen doğruluktur. Bu nedenle insan öncelikle Allah’a verdiği sözde durarak doğru olduğunu göstermelidir. Yani imanında doğru ve samimi olmalıdır. Zira İnsan; imanında doğru olursa, ibadetlerinde, ahlakında ve amelinde de mutlaka doğru olur. Demek ki, dünyada ve ahirette faziletin ölçüsü; “Doğruluk” tur. İnsan imanında, ibadetlerinde ahlakında ve işinde, söz ve davranışlarında samimi, dürüst, âdil ölçülü ve edepli olursa o kimse Allahın katında doğrulardan olur.. Doğru olmanın bir yolu da doğrularla beraber olmaktır, doğruların yanında olmaktır.

Zira insan doğrularla beraber olursa doğruları ve hakikatleri görerek ve yaşayarak kendisi de doğru olanlardan olur. Bu konuda Yüce Allah, Kur’anda şöyle buyurur: “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğrularla beraber olun.” (Tevbe-119) Öyleyse sevgili dostlar, her zaman ve her yerde ve her işte doğru olalım ve doğruların yanında olalım. Zira Rabbimiz Allah Kur’anda bizlere şu müjdeyi vermektedir: “Rabbimiz Allah’tır deyip, sonra da dosdoğru olun. doğru olanlara korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.” (Ahkaf-13) Ve sevgili dostlar, ayrıca hergün kıldığımız beş vakit namazlarda ve duâlarımızda okuduğumuz Fatiha suresindeki şu âyetler de duâmız ve niyetimiz olsun; “Ey Allahım! Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden isteriz.

Bizi azaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil!, kendilerine lütuf ve iyilikte bulunduğun kimselerin olduğu doğru yola ilet!”

(muallimosman)

 

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Güneyler