Reklamı Geç
Kozsan Gıda Mustafa Sancak
Mevlüt Yanmaz Bungalov
Diyor Pastanesi Umut Vural
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

DÖRT KUŞUN KISSASI ve Hz.MEVLÂNA

 

DÖRT KUŞUN KISSASI ve Hz.MEVLÂNA

 

Daha önce de ifade ettiğim gibi yazılan her yazıda, söylenen her sözde, yapılan her sanatta Rabbimizin yarattığı her varlıkta ve nesnede, arz ve semada; bakan, gören okuyan, tefekkür eden ve anlayan her insan için bir mesaj, bir ders vardır, hatta birden çok mesaj ve ders vardır..

Bu bağlamda mukaddes kitabımız Kur’anda Rabbimizin her âyetinde de her insan için bir mesaj, bir ders vardır, hatta birden çok mesaj ve ders vardır.. İşte bu bağlamda bugün sizlerle Kur’anda anlatılan (Bakara suresi 260.âyet) dört kuşun kıssasıyla ilgili müfessirlerin, ben denizin ve Hz.Mevlânanın yorumunu paylaşmak istiyorum. İnşaallah faydamız olur. İsterseniz önce Kur’anda geçen o dört kuşun kıssasıyla ilgili ayeti hatırlayalım: “İbrahim Rabbine: “Ey Rabbim! Ölüyü nasıl dirilttiğini bana göster!” demişti. Rabbi ona: “Yoksa inanmıyormusun?” dedi. İbrahim: “Hayır inanıyorum. Fakat kalbimin tam tatmin olmasını istiyorum.” dedi. Allah ona şöyle dedi: “Öyleyse kuşlardan dört tane tut. onları kes – parçala ve her bir dağın üzerine onlardan bir parça koy. Sonra onları kendine çağır; koşarak-uçarak sana geldiklerini görürsün. Bil ki Allah hüküm ve hikmet sahibidir.” (Bakara- 260) İbrahim aleyhisselam farklı cinsten dört adet kuş buldu. Onlar rengiyle tüyüyle birbirinden farklı bilinen dört kuştu. Hz.İbrahim Allahın emriyle bu kuşları kesti, parçalara ayırdı, birbirine karıştırdı ve o karışımdan birer parça ayrı ayrı dağım üzerine koydu ve sonra onları isimleriyle çağırdı. Ayrı, ayrı tepelere bıraktığı o karışık tüy ve etler hangi kuşa aitse o kuşun vücudunda birleşerek vücud bulup kendisine doğru uçarak geldiğini gördü Bu kıssada okuyup tefekkür edip anlayana pek çok dersler vardır. Birçok müfessir bu ayeti Allahın yaratma ve diriltme sıfatının bir delili olarak yorumlamıştır. Ben de “Kur’anda Peygamber Kıssaları” adlı kitabımda (Cild -1, sayfa:233-236) daha geniş olarak (Yasin -77,78,79)-( Enam -66) –(Tevbe-116) –(zümer-42) ayetleri de kapsayacak şekilde aynı anlamda yorumladım. Mesela, Rabbimiz Allah Kur’anda: “Allah, insanların ruhlarını öldüklerinde, ölmeyenlerinkini de uykularında alır. Ölümüne hükmettiklerinin ruhlarını tutar, diğerlerini belli bir süreye (ömürlerinin sonuna) kadar bırakır. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.” (Zümer-42) buyurduğu gibi Rabbimizin ifadesiyle insanın uyuması bir ölümdür, Onun uykudan uyanması ise yeniden bir dirilmedir. Bu bile Rabbimizin ölüyü nasıl dirilttiğinin açık bir delildir. Meselâ; Gece ve gündüzün oluşması da bir ölüm ve dirilmedir. Kış mevsiminde tabiatın ve tabiattaki bazı bitkilerin yapraklarını dökmesi veya kuruması ve Rabbimizin izniyle ve rahmetiyle Bahar mevsimiyle birlikte tekrar yeşermesi tabiatın ve o bitkilerin dirilmesidir. Bütün bunlar Rabbimizin öldürme ve diriltme fiiliyatının birer delilidir. Rabbimiz Allah Kur’anda: “O Allah, hem yaşatan ve hem de öldürendir. Bir şeyin olmasını takdir ettiğinde, ona sadece “Ol!” der, o da oluverir.” (Mü’min-68) buyurduğu gibi Onun gücü ve kudreti her şeyin üstündedir.

Hz.Mevlâna ise dört kuşun öldürülmesi ve diriltilmesiyle ilgili yukardaki ayeti tefekkür ederken Allahın diriltmesiyle ilgili yukardaki mesajla birlikte o ayette bir başka hikmetin ve mesajın olduğunu söyler ve o ayetten ve o kıssadan şu dersi de almamız gerektiğini ifade eder ve şu yorumu yapar; “Ey idraki güneşe benzeyen insan! İnsan bedeninde bulunan dört kötü huy Halil peygamberim kuşlarına benzer. O yol kesen manevi kötü kuşlar (huylar) halkın gönlünü yurt edinmiştir. Onları kesmek insana yol açar. Halkın ebedi diriliğini istersen bu dört kötü kuşun-huyun başlarını kes. Sonra onları bir başka şekilde dirilt ki, artık onlardan bir zarar gelmesin. Değil mi ki bütün doğru gönüllerin beyi olmak istersin. İşte o zaman Allahın halifesi sensin.” Hz.Mevlânaya göre kalbdeki kötü huylar kesilip öldürülmeli ki, orada iyilikler ve güzellikler dirilip yeşersin. O bunu şöyle açıklar; Bu dört kuş; Kaz, Tavus, Karga ve Horozdur. Bu dört kuş; insandaki dört kötü huydur. Kaz; Hırstır. Tavus; makam mevki sevgisidir. Karga: uzun yaşama isteğidir. Horoz ise; şehvettir. İnsan kalbinde yuva kuran Hırs Kazı; ne bulursa onu yer, kursağı geniştir, doymak bilmez. bulduğu her şeyi yer; kuru olsun yaş olsun fark etmez. İyi olsun kötü olsun fark etmez. Pis olsun, haram olsun, çürük olsun hepsini yer. Başkasının hakkı olanı da yer, aldırmaz. artanı da toprağa gömer, yani biriktirir. Hırslı insan böyledir, hırsı doyumsuzdur. Kanaatsizdir. Artanı da kimselere vermez, devamlı biriktirir, yığar. Mevlânaya göre İnsan, kalbindeki hırsını kesip öldürmeli ki, O kalbde iyilikler ve güzellikler dirilsin ve yeşersin. Şeytan insana devamlı hırsı öğütler ve insanı saptırır. Âdem onun yüzünden Cennetten çıkarılmadı mı? (Devam edecek.. ) Konya’dan tüm dostlara selam ve sevgiler. Gününüz aydın, işleriniz bereketli, ömrünüz sağlıklı, huzurlu ve feyizli olsun. Cumanız mübarek olsun!

( muallimosman)

 

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Avula Hikmet Hatunoğlu