Reklamı Geç
Diyor Pastanesi Umut Vural
Atlı spor Kulübü Yusuf Yener
Güneş Güzellik
Hatay
BIST11.073
DOLAR42.2058
EURO48.7792
ALTIN5423.0
BTC/USD102366.56
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

DUÂNIZ “BEDDU” DEĞİL “HAYIR DU” OLSUN

 

DUÂNIZ “BEDDU” DEĞİL “HAYIR DU” OLSUN

 

Geçenlerde Facebook’ta şöyle bir gezinti yaptım.

Gördüm ki, paylaşımlarda Duâ’dan çok Bedduâ var. Hakaret var. Çoğu da kes, kopyala yapıştır türünden hazır siparişli bedduâlar. Bir tanesi dikkatimi çekti. Tanıdığım bir kardeşimiz bu tür bir bedduayı Facebook’ta paylaşmış. O paylaşımda sekiz kadar kötü huyları alt alta sıralamış ve bu huyları taşıyanları Rabbimizin kahhar ismiyle kahretmesi, helâk etmesi için bedduâ etmiş. Bildiğiniz gibi bedduâ; kötü ve olumsuz duâya denir. Ama o sıraladığı kötü huyların en az yarısı o kardeşimizde de az veya çok vardır. Herkeste olabilir. Şöyle bir düşündüm! Eğer Rabbimiz Allah, o bedduâya icabet etse, kabul etse, önce o kardeşimizi helak etmesi gerekmez mi?. Öyle değil mi?..Çünkü öyle bedduâ etmiş!. Bu nedenle sevgili dostlar yüreğimizde ve sözümüzde “Bedduâ” değil, her zaman “Hayır Duâ”-“Güzel Duâ” olsun. Zira Rabbimiz Allah Kur’anda: “Bana duâ edin ki, duânıza (rahmetimle) icabet edeyim.” (Mü’min-60) buyurarak bizlerden “Bedduâ” değil, her zaman “Hayırlı duâ” etmemizi ister. Biliniz ki, Güzel duâlardan pekçok fayda görürüz, ama asla zarar görmeyiz. Ama Bedduâ öyle değil!. Bedduâların; çoğu kez hem edene hem de edilene zararı olur!. “Allah belanı versin” – “Allah kahretsin!” demek yerine “Allah ıslah etsin” - “Allah rahmet etsin!” demek daha güzel olmaz mı?.

Bedduâ; Kötü duâ demektir. Kişi veya kişiler aleyhine, onların kötülüğünü istemek için yapılan kötü duâlardır. “Allah belanı versin!”, Allah belasını versin!” “Allah helak etsin!” - “Sürüm sürüm sürünesin.” v.s. gibi. Kötü söz nasıl günahsa, kötü duâ “Bedduâ” da günahtır. Açın, bakın Kur’âna; Rabbimiz bizlerden duâ etmemizi iste,r ama asla bedduâyı istemez. Zaman zaman haksızlığa ve zulme uğrayabiliriz. Birilerinden maddi veya manevi yönden bir kötülük veya zarar görmüş olabiliriz. Eğer bu konuda o kişiye engel olamıyorsak veya hakkımızı yasal yollardan iyilikle alamıyorsak, hemen düşman olmamız ve bedduâ etmemiz gerekmez. O kişi, yaptığı kötülükler nedeniyle zaten suçlu ve günahkardır. Yasal yönden cezasını görse de görmese de. Tevbe etmezse ve zarar verdiği kişiyle helalleşmezse, o kişi zaten yaptığı zulmün ve haksızlığın karşılığını azab olarak görecektir. Zira Allah Kur’anda şöyle buyurur: “Kim zerre kadar kötülük yaparsa karşılığını mutlaka (azab olarak) görecektir.” (Zilzal-8)

Uğradığımız bir bela ve kötülükten iyilikle kurtulamıyorsak, O kötü kişiye güzellikle engel olamıyorsak, yapacağımız iş; Beddua değildir. Ya nedir?. Onu güzel bir serzeniş duâsıyla Allaha, Allahın adaletine havale edip, sabır ve güzel bir duâ ile Rabbimiz Allah’tan yardım istemek ve o şerli kişiden ve kötülüğünden uzak durmaktır. İnanın böyle duâları Allah daha çok kabul eder ve hiç ummadığınız yerden sizin mağduriyetinizi giderir. İnanın böyle yaparsanız, bu sizin için daha hayırlı olur. Geçmişten günümüze pekçok peygamber ve muttakî mü’minler böyle yaparak başarıya ve kurtuluşa ulaşmışlar. Meselâ, kavmine söz dinletemeyen Hz.Mûsa bir gün Rabbini şöyle duâ etti: “Yâ Rabbî! Ben kendimle kardeşimden başkasına söz geçiremiyorum. Bizimle o fasıklarla ilgili hükmü artık sen ver!” (Mâide-25) (Bak!Hz.Mûsa kıssası) Uğradığı haksızlıklar karşısında insanın bazen durumunu Allaha arzedip susması, sebretmesi ve gönül hüznü/kırgınlığı ile ve güzel bir duâ ile Allaha sığınması, bedduâdan daha çok değerli ve daha çok feyizlidir. Belki insanlar bunu bilmez ama Allah bilir!. “İhtimal ki, sizin hoşlanıp arzu ettiğiniz bir şey; sizin kötülüğünüzedir. Hoşlanmadığınız bir şey de sizin iyiliğinizedir. Allah onu bilir ama siz bilemezsiniz.” (Bakara-216)

Bir kötülük ve haksızlık gördüğümüzde bizim de aynı kötülükle karşılık vermemiz doğru değildir. Bu fiilen de olsa, Bedduâ ile ve sözle de olsa doğru değildir. En güzeli sabır, sukûnet ve duâ ile Allahtan yardım istemek ve o beladan uzak durmaktır. Peygamberimiz islamı tebliğ için Tâife gittiğinde müşrik olan Tâif halkı peygamberimizi iyi karşılamadığı gibi Onu dışlayarak ve hatta çocuklara taşlatarak ve gideceği yola dikenli çalılar gömerek ona eziyet etmişlerdi de Peygamberimiz o acı ve ızdırap anında bile onlara bedduâ değil, onların ıslahı ve hidayeti için Allah duâ etmişti. Ve Peygamberimizin bu duasına icabet eden Rabbimizin inayetiyle birkaç sene sonra Tâifliler topluca islama girmişti. Eğer gerçek iman sahibi isek, bizler de öyle yapmalıyız. Her insanın bir takım kötü huyları ve davranışları olabilir. Bu kötü huyları nedeniyle zaman zaman kendisine ailesine ve başkalarına zarar verebilir. Böyle durumlarda birbirimizi beddua ile lanetlemek yerine, nasihat/öğüt ve duâ birbimizi ıslah etmeliyiz.. Yukarda da ifade ettiğimiz gibi hangi konuda olursa olsun, her ne surette olursa olsun, duâlarımız bedduâda değil, hayır duâ olmalı. Çünkü, Allah bedduâyı değil duâyı sever. Bu nedenle duâlarınız Bedduâ değil daima Hayır duâ olsun!.

Cumanız mübarek olsun!

(muallimosman)

 

 

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Avula Hikmet Hatunoğlu