Reklamı Geç
Gökçesan
Yükseliş Koleji
yükseliş
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

DÜNYEVİLEŞME ve İNSÂNİ KİRLENME

DÜNYEVİLEŞME ve İNSÂNİ KİRLENME

Yüce Allah Kur’anda: “O Allah, hanginizin daha güzel şeyler yapacağınızı sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır.” (Mülk-2) buyurduğu gibi insanın yaratılış gayesi; kimseye zarar vermeden, kimsenin hakkına tecavüz etmeden, haddi aşmadan ve aşırıya gitmeden, azgınlık yapmadan Kur’an ölçeğinde güzel şeyler yaparak, temiz ve helal rızıklar yiyerek ve Kur’an ölçeğinde Allaha kulluk ederek, Allahın takdir ettiği ömrü feyizli olarak yaşamak ve ebedi hayat olan âhireti-Cenneti kazanmaktır.

Ama günümüz dünyasına baktığımızda görüyoruz ki, karşımızda; kirlenen insanlar, kirlenen bir dünya ve kirlenmiş bir dünya hayatı bulunmaktadır.. Bunun en büyük nedeni; toplumdaki manevi kirlenme ve dünyevileşme hadisesidir. Manevi kirlenme: Allahın dünya ve dünya hayatı için insanlara öğütlediği dünyevî, insanî ve ahlakî değerleri ve ölçüleri çiğneyerek insanların düşüncesinde, sözlerinde, davranışlarında, ibadetlerinde ve yaşayışlarında haddi aşmalarıdır. Yani Allahı ve ahireti unutup sadece dünya için çalışmaları ve dünya için yaşamalarıdır. Yani dünyevileşmeleridir. Maalesef Kur’andan uzaklaşan ve dünyevileşen günümüz müslümanları da bu kirlenmenin birer parçası olmuşlardır. Günümüz müslümanları da Kur’an ve Sünnet’ten o kadar uzaklaşmışlar ki; Kur’an; sadece Namazlarda, mübarek gün ve gecelerde, cenazelerde ve mezarlıklarda ve çeşitli açılış ve kutlama törenlerinde tilaveten okunan bir duâ cümlesi olmuştur. Âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamberimizin hadisleri ise; kitapları ve konuşmaları süslemek için kullanılan güzel sözler olarak görülmektedir. Müslümanlar Kur’ana uyacakları yerde, Kur’anı kendi nefislerine göre yorumlayarak yeni yeni fetvalarla yeni bir islam anlayışı ortaya koymuşlar ve ona uymaktadırlar. Dine yerleştirilen birçok nefsani arzuları ve hurafeleri dindenmiş gibi göstererek onları da insanlara “İslami Gelenek” olarak sunmaktadırlar. İşte, en tehlikelisi de budur. Ve zamanın küresel fitne ve kötülükleri; Kur’an ve Sünnet’ten uzaklaşan müslümanları öyle bir etkilemiş ve öyle bir kuşatmış ki; onlar da artık Kur’an ve Sünneti nefsanileştirerek, dünyayı ve dünya hayatını daha çok sever hale gelmişler. İslami değerleri terk ederek, başka inanışların ve başka kültürlerin nefse hoş gelen gösterişli değerlerini dini geleneklerin içine dahil ederek yaşamaya başlamışlar.

Bütün bu olumsuzluklar neticesinde; bugünün müslüman dünyası da; Hak ve hakikatin önemsenmediği, adaletin yok edildiği, sevgi ve merhametin hayattan silindiği, egoizmin ve maddî çıkarın önde tutulduğu, ahlak ve edebin horlandığı, zâlimin ve zulmün alkışlandığı, ahlaksızlığın ve iffetsizliğin kabul gördüğü, hayasızlıkların ve hurâfelerin islami gelenek olarak kabul edildiği, Hak ve hukukun güçlüden yana kullanıldığı, müslümanların birbirine düşman olduğu bir islam dünyasının olduğunu görmekteyiz. Düşüncede ve fikirde, giyimde ve kuşamda, yemede ve içmede, söz ve davranışta başka kavimlerin mukallidi haline gelen günümüz müslümanları Peygamber ve Kur’an ahlakından, edep ve faziletten uzaklaşmış, yozlaşmış, kabalaşmış ve zâlimleşmiştir. Kardeşliğin yerini kindarlık, barışın yerini düşmanlık, sevginin yerini nefret almış. Bugün müslümanlar da diğer dünyevileşmiş isanlar gibi haramı helâl görmeye, günahı mübah saymaya, zulmü gerekli görmeye başlamışlar!... Kur’an ve Sünnet’in hududunu çiğneyerek ölçüsüz ve hayasız bir hayatın içine dalıp gitmişlerdir!. Bugünkü müslümanların hayatında ne ölçü kalmıştır, ne sınır!. Ne fazilet kalmıştır ne ihlas!.. İmanda, ibadette ve amelde nefsin süfli arzusu, riya ve gösteriş, kibir ve gurur ön plandadır. Bunun neticesi olarak da; Bugünün dünyasında; Nefsin ve dünyanın tutsağı, eğlencenin, gösterişin ve ihtirasların kurbanı olmuş, dünyayı; sadece yeme, içme, lüks yaşama ve gösterişten ibaret sanan; “insanım” deyip insanlıktan uzaklaşan, “Müslümanım” deyip müslümanlıktan uzakta olan, “Dindarım” deyip dinden haberi olmayan binlerce insan ve müslüman modeli oluşmuştur!. İşte bütün bu olumsuzlukların nedeni; insanların ve dahi müslümanların içine düştüğü dîni, dünyevî ve insanî kirliliktir. Şunu iyi biliniz ki, Rabbimiz Allah Kur’anda: “Nefsini (kötülüklerden) temizleyen kurtuluşa ermiştir. Nefsini (kötülüklerle) kirleten-alçaltan ise ziyana uğramıştır.” (Şems-9-10) buyurduğu gibi dünyevileşerek nefsini kirleten zarardadır, nefsini kötülüklerden ve aşırı dünya hırsından temizleyenler ise kurtuluştadır. Öyleyse sevgili dostlar, dünya zevki ve dünya hırsıyla kirlenen nefiserimizi Kur’an ve Sünnet ışığında temizleyelim ve hayatımızı Rabbimizin şu öğüdü “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, kötülüğü ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt verir.” (Nahl-90) ile yazımızın başında yer alan (Mülk-2) ayet doğrultusunda Kur’an ve Sünnet ölçeğinde sade, ölçülü ve temiz olarak ve güzel işler yaparak yaşayalım ki, dünyamız da âhiretimiz de temiz ve feyizli olsun! Cumanız mübarek olsun! (muallimosman)

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Avula Hikmet Hatunoğlu