Reklamı Geç
Güneyler
Diva Otel
Mehmet Akçay Petrol
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

EDEP ve TERBİYEDEN YOKSUN BIRAKILAN ÇOCUKLAR

EDEP ve TERBİYEDEN YOKSUN BIRAKILAN ÇOCUKLAR

 

Muallim Osman - Son zamanlarda toplumda çocuklar ve gençler tarafından işlenen çeşitli suçlar nedeniyle, yetkililer ve toplum huzursuz ve kaygılıdır.. Toplumda ahlaksızlığa, şiddete ve teröre dayalı olaylar gittikçe artmaktadır. Her gün, gazete ve televizyonlarda bu tür haberlerle karşılaşmak mümkündür. “Trende bir genç, başka bir gencin cep telefonunu zorla gasp ediyor ve direndiği için onu trenden aşağı atıyor, ölmesini izliyor ve kılı bile kıpırdamıyor. Stada maç izlemeye giden 15 yaşındaki bir çocuk, bir tartışma sonucu diğer bir genç tarafından bıçaklanarak acımasızca öldürülüyor. Onun da hiç kılı kıpırdamıyor, pişmanlık bile duymuyor. Yolda taksi içindeki gençler, kaldırımda yürüyen bir bayanın çantasını zorla çekip almak isterken kadını metrelerce sürüklüyorlar, tâ ki çantanın sapı kopuncaya kadar. Çantanın sapı kopuyor kadın ancak kurtuluyor, ama yolda sürünmekten her tarafı kan revan içinde kalan kadın başkaları tarafından âcilen hastaneye kaldırılıyor ve ölümden kıl payı kurtuluyor. Ama çantayı gasp eden gençlerin yine kılı kıpırdamıyor, pişmanlık duymuyor. Tinerci gençler kaçırdıkları bir genç kıza bir arazide zorla tecavüz ediyorlar ve yaptıkları vahşilik yetmiyor, bir de onu boğarak öldürüyorlar!... Sınıfa geç gelen öğrenciden geç kağıdı isteyen bayan öğretmen 14 yaşındaki ortaokul öğrencisi tarafından bıçaklanarak acımasızca öldürülüyor ve çocuğun kılı bile kıpırdamıyor. Bu gibi üzücü ve dehşet verici yüzlerce olay!.. İşte; bunların hepsi çocuklarımız ve gençlerimiz tarafından işleniyor. Çünkü bir Alman filozofunun: “Her insanda vicdan vardır. Ama eğer o vicdan din ile eğitilmezse o vicdan vahşi bir canavara dönüşür.” dediği gibi ahlaki eğitimden geçmeyen vicdanlar bir gün mutlaka canavarlaşır.

Bu olumsuz hadiselerin yanında bir de; sigara, içki, uyuşturucu, kumar ve şans oyunu gibi zararlı alışkanlıkların çocuklarımız ve gençlerimiz arasında hızla yayılması onları zararlı alışkanlıklara itmektedir. . Bu zararlı alışkanlıklar artık ilköğretim çağındaki çocuklara kadar sıçramıştır. Son zamanlarda küçük yaştaki (ilköğretim çağı) çocukların Spor Toto, Spor Loto, Piyango, Sayısal Loto ve iddiâ gibi şans oyunları bayileri önünde uzun kuyruklar oluşturduğuyla ilgili haberlere de sık sık rastlıyoruz. Geçenlerde bir gazetenin ilk sayfasında resimli bir haber olarak okudum. Bu haberde iki ilköğretim öğrencisi çocuk, üzerlerinde okul kıyafetleri olduğu halde şans oyunu bayisi önünde şans oyunu oynamak için kuyrukta sıra bekliyordu.. İki öğrenci de yan taraftaki masada şans oyunu kağıdını doldurmakla meşguldü.. Son zamanlarda şans oyunlarının oynandığı mekanlarda bekleyenlerin ve uzun kuyruklar oluşturanların çoğunun çocuklar ve gençler olması düşündürücüdür!!!...

Bütün bu olaylar karşısında, yetkililerimiz; olayların üzerine gidildiğini ve gereken tedbirlerin alındığını, gerekirse cezaların artırılacağını, ihmali görülenlerin mutlaka cezalandırılacağını söylüyorlar ve konuya hep polisiye ve cezai tedbirlerle çözüm aramaya çalışıyorlar. Çoğu kez de taraflar birbirini ihmâlkarlıkla suçlayıp suçu ve sorumluluğu birbirlerinin üzerine atıyor. Ama her nedense, bütün bu olumsuzlukların asıl temeline inen olmuyor!.. Halbuki bütün bu olumsuzlukların asıl nedeni; ‘Çocuklarımızın ve gençlerimizin edep ve terbiyeden mahrum bırakılmalarıdır.’ Onlara neyin iyi, neyin kötü olduğu, neyin doğru neyin yanlış olduğu, neyin zararlı neyin faydalı olduğu, neyin haram, neyin helal olduğu öğretilememiştir. İyi bir ahlâki eğitim verilememiştir. Bu ihmaller yetmiyormuş gibi bir de birçok televizyon kanalında her gün, gece ve gündüz yirmi dört saat çocuklarımızı olumsuz yönde etkileyen, şiddeti, yalanı, iki yüzlülüğü, çıkarcılığı, ihaneti, cinayeti, kıskançlığı, kin ve nefreti, mafyacılığı, kavgayı, saygısızlığı, küfrü ve hakareti, bağırarak konuşmayı, isyanı özendiren diziler ve filmler izletilerek çocuklarımız hayasızlığın ve iffetsizliğin içine sürüklenmektedir.

Şimdi büyüklere ve yetkililere sormak lâzım; çocuklarımıza iyi bir ahlaki eğitim verebildik mi?.. Onlara Peygamberimizin :“Müslüman o kimsedir ki, onun elinden ve dilinden diğer insanlar emindirler.(zarar görmezler)” “Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, ona ihanet etmez, ona yalan söylemez, onu terk etmez.” şeklindeki, insanî ve ahlaki öğütlerini öğretebildik mi?.. Beyinlerine ve kalblerine Allah sevgisi ile insan ve varlık sevgisini nakşedebildik mi?.. Yüce Allah’ın : “Kim zerre miktarı iyilik yaparsa mükafatını görecektir. Kim de zerre miktarı kötülük yaparsa cezasını görecektir.”(Zilzal-7,8) uyarısını onlara anlatabildik mi?.. Her iyiliğin karşılığının mutlaka iyilik olacağını, her kötülüğün karşılığının da mutlaka kötülük ve ceza olacağını onlara iyice anlatabildik mi?.. Peygamberimizin: “İnsanlar iman etmedikçe Cennete giremezler ve birbirlerini sevmedikçe de iman etmiş olamazlar.” İlkesini onlara hatırlatarak, iman etmenin, iyi insan olmanın ve cennete gitmenin ancak, insanların birbirini sevmeleriyle ve birbirleriyle iyi ilişkiler içinde olmalarıyla mümkün olabileceğini onlara öğretebildik mi? İşte, asıl sorgulanması gerekenler bunlardır! Eğer, başta anne ve babalar olmak üzere biz büyükler ve yetkililer, çocuklarımıza yeteri kadar ahlaki eğitim verebilirsek, o küçücük vicdanlar birer vahşi canavara dönüşmeyecek ve arkadaşını bıçaklayarak öldürmeyecektir!. Başkasının çantasını ve eşyasını gasp etmeyecektir!.. Kız arkadaşına tecavüz etmeyecektir!.. Arkadaşını trenden atıp ölümüne sebebiyet vermeyecektir!..Vicdanlı ve merhametli bir insan olacaktır. İmannız kavi ameliniz sâlih, ömrünüz feyizli ve bereketli olsun!...

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Yükseliş