Reklamı Geç
Diva Otel
Yükseliş Koleji
Diyor Pastanesi Umut Vural
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

Ezan; Mükafatı ve Fazileti Bol Olan Bir Tesbihattır (2)

 

Ezan; Mükafatı ve Fazileti Bol Olan Bir Tesbihattır (2)

 

Bir önceki yazımızda Peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselamın Medine’de yaşadığı önemli hadiselerden birinin de Ezanın ortaya çıkma hadisesi olduğunu yazmıştık.

Bu yazamız Ezanın fazileti hakkında olacaktır. Yüce Allah Kur’anda: “Ey iman edenler! Cuma günü Namaz için çağırı yapıldığı zaman (ezan okunduğu zaman), hemen Allahı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilmiş olursanız, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır.” (Cuma-9) buyurduğu gibi Ezan genelde, müslümanlara Namaz vakitlerini bildirmek ve müslümanları Namaza davet etmek için okunan, lafız ve anlam bakımından sevabı ve fazileti yüksek olan bir tesbihattır. Okuyana, dinleyene, icabet edene, saygı gösterene ayrı ayrı ecir ve mükafat vardır. Her beldede ve her Mescidde /Camide günde beş vakit okunan Ezana öncelikle ‘Allahü Ekber’ diyerek Allah’ın adı anılarak başlandığını görürsünüz. Akabinde O’ndan başka ilah olmadığına şahadet edildiğini, Tüm insanların Allah’ın varlığına ve birliğine inanmaya davet edildiğini, devamında peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselamın Allah’ın Rasûlü olduğuna şahadet edildiğini, sonra tüm insanların Namaza ve kurtuluşa davet edildiğini görürsünüz. Allah’tan başka ilah olmadığına şahadet edildiğini görürsünüz. İşte Ezan bu nedenle taşıdığı mânâ bakımından fazileti ve değeri yüksek olan bir tesbihat ve davettir. Bu nedenle Ezan, her mescidde ve her camide ayrı ayrı ve canlı olarak okunur. Ezanın bir fazileti de bundandır. Peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselam bir hadisinde şöyle buyurur: “Eğer insanlar, Ezan okumanın ve Namazda ilk safta bulunmanın ecir ve mükafatını bilselerdi, o iki şeyi yapmak için birbirleriyle ölesiye yarışırlardı.” Bu bağlamda Mescidlerimizde/Camilerimizde âdâbına uygun olarak, Ezanın güzelliğini bozmadan ses tonunu yükseltmeden, teğannî yapmadan, yumuşak ve latîf bir ses tonuyla Ezanı güzel bir edeple okuyanlar bu konuda bahtiyar müslümanlardır. Çünkü onlar Ezanın ecir ve mükafatından en güzel şekilde hissedar olanlardır. Çünkü onlar, hem Allah’ın ismini tesbih ediyorlar, hem de güzel sözlerle insanları imana, ibadete ve kurtuluşa davet ederek büyük bir tebliğ görevi yapıyorlar. Hem de peygamberimizin sünnetini yaşatıyorlar..

Rivayet o dur ki; Geçmişte bir demirci ustası, dükkanında çalışırken Örs’ün üzerindeki demiri döverken, demiri dövdüğü çekici tam havaya kaldırdığı anda “Allahü Ekber-Allahü Ekber” lafızlarıyla başlayan Ezanı işittiği anda elini çekiciyle birlikte havada tutar ve Ezan bitinceye kadar kolunu aşağı indirmez. Ezan bitinceye kadar huşû içinde onu dinler. Ustasının bu davranışını gören kalfası, Ezandan sonra niçin böyle yaptığını sorar. Usta şu cevabı verir; “ Bak evlat!. Ezan, Namaz için bir davet sözüdür, ama onun ifade ettiği sözler, aynı zamanda Allahın ve peygamberimizin isminin zikredildiği bir Tesbihattır. Onu okuyana ve dinleyene ve ona hürmet edene sayısız ecir ve sevap vardır. Ona saygısızlık ise Allah’a ve peygamberimize saygısızlık olur.” der. Bir başka hikaye de şudur: Tarlasında sabanla toprağını süren bir çiftçinin öküzleri bir Namaz vakti Ezan okunmaya başlanınca zınk diye dururlar. Çiftçi “Deh” dese de hiç hareket etmezler. Bu arada Ezanın okunduğunun farkına varan çiftçi duygulanır ve kendi kendine şöyle der; “Bu hayvanlar bile Ezana saygı gösteriyorlar ve onu dinliyorlarsa bunu düşünemeyen bana yazıklar olsun” ve o da oturur Ezan bitinceye kadar Ezanı dinler ve o günden sonra her Ezan okunuşunda Ezan bitinceye kadar işine ara verir, Ezanı dinler. Anadolu Müslümanlarımızın inancında Ezana saygı çok önemlidir. Hatta Ezan okunurken uygunsuz bir vaziyette iseler hemen toparlanırlar. Sohbet ediyorlarsa sohbeti keserler ve Ezanı dinlerler. Yine Mescidde veya Camide kürsüde insanlara nasihat eden Hatib de Ezan okunmaya başlanınca hemen sözünü keser ve Ezanın bitmesini bekler. Herhangi bir işle meşgul olan veya sohbet eden mü’minlerin Ezan okunurken işlerine ve sözlerine ara verip Ezanı dinlemeleri Ezanın feyiz ve bereketi nedeniyledir. Ezanın insanda meydana getirdiği manevi etkiyle pek çok insanın islama girdiğini veya Namaza başladığını veya Camiye ısındığını görmüşsünüzdür veya duymuşsunuzdur. Demek ki sevgili dostlar, eğer Ezan latif bir sesle, yumuşak ve tatlı bir seda ile okunursa, insanı etkiliyor, kalbini islama ve Mescide ısındırıyor. Yeter ki, Ezanı okuyanlar; Ezanı âdâbına göre, teğannî yapmadan, bağırtı yapmadan, ritmini bozmadan, güzel, yumuşak ve latif bir ses tonuyla okusunlar!. Yıllar önce Konya’da okurken beni en çok etkileyen şeylerden biri de Camilerde okunan Sabah Ezanlarıydı. Müezzinler veya imamlar yumşak, latif ve tatlı sesleriyle Ezanı öyle güzel ve tatlı okurlardı ki, O Ezanıı dinlememek mümkün değildi. Hele birbirini takibeden o ulvî sözler o kadar ritimli ve akıcı olurdu ki!. İnsan O Ezanı dinlemekten kendini alamazdı. Bu duyguyu o günleri yaşayan pek çon insandan duyabilirsiniz.

 

Ezanla ilgili olarak yaşadığım güzel bir Anı da Dörtyolda idi. Yıllar önce evimin yanında küçük bir hobi bahçem vrdı.. Okuldan görevden döndüğümde hemen hemen her gün ikindi Namazından sonra orada fidanlarla ilgilenirdim. İşte o günlerde evime iki veya üç km kadar uzaklıkta bulunan İmamı

Âzam adlı camide okunan Akşam Ezanını dinlemeden eve girmezdim.. O müezzin veya imam kardeşimiz kimse; o kadar tatlı ve yumşak bir Ezan okurdu ki, O Ezan sanki Semadan inen ilahi bir tebliğ gibi ığıl ığıl yüreğime akardı. Yukardaki hikayeleri yazarken bu hikayem de aklıma geldi, paylaşayım dedim. Ancak üzülerek ifade edelim ki, bugün müslümanlar, Ezanın ehemmiyetini ve faziletini tam anlayamadığı için Ezanı Muhammediye’ye gereken saygıyı ve ta’zimi göstermemektedirler. Ve maalesef Ezanlar artık pek çok yerde peygamberimizin Sünnetine uygun olarak her Camide ve her Mescidde ayrı ayrı ve canlı olarak okunmuyor. Merkezi sistem denilen bir sistemle teknolojiyle tek merkezden okunuyor. Belediyelerden yapılan merkezi ilan anonsları gibi.. Ve ne yazık ki, müslümanlar bu yanlışlarıyla hem Ezanın güzelliğini bozuyorlar hem de Ezanla ilgili ecir ve mükafatı kaçırıyorlar. Ayrıca teknolojiyle merkezi sistemle okunan o Ezanlar da artık insanın ruhunu ısıtmıyor, yumşatmıyor. Yüksek bağırtılı ses tonuyla kulakları rahatsız edecek şekilde okunan günümüz Ezanları; sözü anlaşılmayan ve insanları rahatsız eden uzun ses gürültüsünden öteye gitmiyor. Ayrıca Merkezi sistemle okunan Ezanlar peygamberimizin yukardaki hadisiyle de örtüşmüyor. Bu davranış mü’minler açısından çok üzücü ve çok acı bir durumdur... İnşaallah mü’min kardeşlerimiz şuurlanırlar da bu yanlıştan dönerler ve Ezanı yine peygamberimizin sünnetine uygun olarak her Mscidde/Camide ayrı ayrı okurlar ve hem Peygamberimizin sünnetini gereği gibi yaşatırlar, hem de Peygamberimizin müjdelediği ecir ve mükafattan müstefid olurlar.

(muallimosman)

(NOT: Bu yazı (KUR’ANDA PEYGAMBER KISSALARI -Hz.Muhammed –Cild 4 - Osman Onbaşıgil- ) adlı eserden alıntıdır.)

 

 

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Avula Hikmet Hatunoğlu