HAC İBADETİ ve FAZİLETİ
Hac kelimesi lügatte: “Gitmek”, “yönelmek” , “ ziyaret etmek” anlamındadır. Dini literatürde ise Hac; kutsal mekanların ziyaret edilmesidir. Ve birçok dinde Hac ibadeti vardır. Putperestlik, Budizm, Brahmanizm, Yahudilik. Hrıstiyanlık. v.s. İslam dininde ise Hac ibadeti: Yer yüzünde insanlar için yapılan ilk ev ve ilk mabed olan ve müslümanların kıblegahı olan Kâbe’nin oraya gitmeye gücü yeten müslümanlarca belirlenmiş zaman dilimi içerisinde ziyaret edilmesi ve tavaf edilmesidir. Yüce Allah Kur’anda şöyle buyurur: “Şüphesiz, âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olan ve insanlar için yapılan ilk ev (Kâbe) Mekke'dedir. Orada apaçık deliller ve İbrahim’in (s.a.v) ibadet makamı vardır. Kim oraya girerse güvende olur. Bir yolunu bulup oraya gidenlerin o beyti haccetmesi Allahın insanlar üzerinde bir hakkıdır.” (Âli İmran-96,97)
Allah yukardaki ayette buyurduğu gibi helal ve temiz yoldan oraya yol bulup gidenlerin Kâbe’yi haccetmesi, Allahın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Bu bağlamda her sene dünyanın dört bir yanından yüz binlerce müslüman Zilhicce ayında Mekke’ye giderek muayyen zaman dilimleri içinde başta Kâbe olmak üzere muayyen mekanları usulüne göre ziyaret ederler, Kâbe’yi ilk inşâ eden ve ilk tavaf eden; insanlığın atası, ilk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem aleyhisselamdır. Hz.Nuh aleyhisselam zamanında Nûh tûfanında yıkılan ve temeli dahi toprak altında kalan Kâbe, Allahın emri ve izniyle Hz.İbrahim zamanında, Hz.İbrahim ve oğlu İsmail tarafından yeniden inşa edildi ve tavaf edildi. Allah bunu bize Kur’anda şöyle haber verir: “Hani biz İbrahime, ‘Kâbe’nin yerini bildirmiştik ve “Bana hiçbir şeyi ortak koşma; evimi tavaf edenler, namaz kılanlar, rükû ve secde edenler için orayı temiz tut’” diye vahyetmiştik.” (Hac-26) Yukardaki ayetlerle Hicretin 9.senesinde Hac müslümanlara emredildi. Ancak Peygamberimiz o sene Hacca gidemedi. Ama ertesi yıl Hicretin onuncu yılında binlerce ashabıyla birlikte Mekke’ye giderek Kâbeyi tavaf etti ve haccetti. Bu, peygamberimizin ilk ve son Haccı oldu. Zira peygamberimiz bir sene sonra miladi 632 yılında vefat etti. Bu nedenle Peygamberimizin bu haccına Vedâ Haccı dendi..
Bir hadisinde: “Allah tarafından kabul edilmiş bir Haccın karşılığı ancak Cennettir.” buyuran peygamberimizin bu müjdesini bilen ve Rabbimiz Allahın rızasını, mükafatını ve Cennetini kazanmayı arzu eden ve oraya gitmeye gücü yeten müslümanlar her yıl dünyanın dört bir yanından fevc fevc Mekke’ye giderek Kâbeyi usulüne göre tavaf ederler ve Haccederler. Orada günahlarının affı için Allah'a tevbe ederler. Huylarının güzelleşmesi ve ömürlerinin feyizli geçmesi için Allah'a duâ ve niyazda bulunurlar. Orada bulundukları zaman icerisinde nâfile ibadetlerde ve tesbihatlarda bulunarak Haccın feyz ve bereketinden istifade etmeye çalışırlar. Çünkü bu dünyada Kâbe ve çevresi kadar mübarek ve feyizli olan başka bir mekan yoktur. Peygamberimiz bir hadisinde şöyle buyurur: “Hac ve umre edenler Allah'ın misafiridirler. Onlar tevbe ederlerse Allah onlara mağfiret eder, duâ ederlerse duâlarına icabet eder." İnsanlar Onun hareminde manevi ve ulvi bir güzelliğe sahip olur. Her şey orada güzeldir. Ruhlar orada feyizlenir ve güzelleşir. Kalbler orada yumşar ve nurlanır, huylar orada güzelleşir. Müslümanın Allah'a olan inancı ve kulluğu orada güçlenir. Hacca giden insan eğer Hac’da bu güzellikleri elde edememişse o Haccın feyzinden gereken hisseyi tam alamamış demektir.. Bu nedenle mü’min hacca giderken haramlardan ve kötülüklerden arınmada ve Allaha yönelmede ihlaslı ve samimi olmalı. Allaha karşı samimi ve dürüst olmalı. Haccı ve müslümanlığı zedeleyen söz ve davranışlardan kibir ve gösterişten uzak durmalı. Hacca gitmeden önce kul hakkına dair borçları varsa ödemeli ve insanlarla helalleşmeli. Borçlu insanın borcunu ödemeden Hacca gitmesi doğru değildir!. Hacc; temiz ve helal parayla yapılmalı.. Hac için mukaddes topraklara yolculuk yapan Müslümanlar Mekke'ye girdikleri andan itibaren Melekler tarafından selam ve duâ ile karşılanırlar. Hac süresince okunan telbiyelere ve tesbihatlara iştirak ederler. Hac için o mübarek topraklara giden müslüman Haccın yanında âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselamın mübarek kabrini, mescidini ve mübarek beldesini de ziyaret etmeli, Ona ümmet olmanın şükrünü ifa etmeli. Onun ahlakıyla ahlaklanacağına dair ve Onun sünnetine uyacağına dair samimi olarak Allaha söz vermeli. Ve memleketine Haccı kabul olmuş olarak, gönlü huzur içinde dönmeli.
Yorum Yazın