HASTA VE CENAZE ZİYARETLERİ
Her insan doğumundan ölümüne kadar hayatının her safhasında ilgiye ve sevgiye muhtaçtır. Sağlıklı ve varlıklı anlarında dahi sevgi ve ilgiye muhtaç olan insan, hastalık ve ölüm gibi sıkıntılı ve üzüntülü anlarında da bu ilgi ve sevgiye daha çok ihtiyaç duyar. Kendisinin veya bir yakınının hastalığı insanı mutlaka üzer.
Hastalık hâli, insanın sıkıntılı olduğu, çaresizlik ve ümitsizlik hissettiği anlardır. İnsan bu gibi durumlarda, yakınlarından ve dostlarından ilgi, alaka, sevgi, şefkat ve yardım görmeyi çok arzu eder ve bekler. Ölüm anlarında da durum aynıdır. Bir yakınını kaybeden insan, üzüntülüdür, çaresizdir. O da yakınlarından ve dostlarından ilgi, sevgi, duâ ve tâziye bekler.. Acısını ve üzüntüsünü paylaşacak akrabalar, arkadaşlar ve dostlar arar.
İşte, bu nedenledir ki; Hasta ve Cenaze ziyaretleri dinimizde çok önemlidir. Ecir ve mükâfatı da fazladır. Merhamet ve sevgi dini olan İslâm dininin mensubu olan her müslüman, bütün bunları dikkate alarak, çevresindeki insanlardan daima haberdar olmalıdır. Akraba, arkadaş, dost ve komşularından hasta olanlar varsa onları ziyaret etmeli, ihtiyacı varsa gidermelidir. kendisine âcil şifalar dileyip Allah’a duâ etmelidir.
Cenazeler için de durum aynıdır. Cenazesi olanların mümkünse Cenaze defin merasimlerine katılmalı, Cenaze Namazlarına iştirak etmeli ve ölen din kardeşi için duâ ve istiğfarda bulunmalıdır. Cenaze Namazına iştirak edememişse, Cenaze yakınlarını ziyaret edip onlara taziyede bulunmalı, sabır ve metanet tavsiye etmelidir. Acılarını paylaşıp azaltmalıdır. Unutmayın siz de bir gün hasta olabilirsiniz. Sizin de bir gün bir yakınınız vefat edebilir. Peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhisselam bir hadisinde şöyle buyurur: “Bir müslümanın diğer müslüman kardeşi üzerinde altı hakkı vardır. Bunlar; Selamını almak, Hastalığında onu ziyaret etmek, Cenazesine katılmak, Davetine icabet etmek, aksırdığında “Yerhamükellah” (Allah sana rahmet etsin” demek, ihtiyacı olduğunda yardım etmek.”
Hasta ve Cenaze ziyaretleri Sevgili Peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselamın sünnetlerindendir. O, her gün Sabah Namazından sonra, yanındakilere çevredeki insanların durumunu sorar, ihtiyacı olanlar varsa onların ihtiyacını giderir, hasta olanlar varsa ziyaretlerine gider, onların gönüllerini rahatlatır, duâ eder ve âcil şifalar dilerdi. Varsa ihtiyacını giderirdi. Cenazesi olanların Cenazesine katılırdı veya taziyede bulunurdu. Hatta, bir defasında yaşlı bir Yahudi kadının ağır hasta olduğunu öğrenmişti de onu da ziyarete gitmişti. Bu Yahudi kadın, kendisini ziyarete gelenin İslamın peygamberi Hz.Muhammed olduğunu öğrenince çok şaşırmış ve heyecanlanmıştı. Çünkü bu kadın, devamlı peygamberimiz aleyhinde konuşan ve O’na hakaretler eden bir Yahudi idi.
Bütün bunlara rağmen nasıl olurdu da Hz.Muhammed kendisini ziyarete gelebilirdi?. Yahudi kadın bu nedenle Peygamberimizin geldiğine inanamıyordu. Ama gelen Oydu. Âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili peygamberimiz, sonsuz merhametiyle o hasta kadını da ziyaret etmişti. Kadın çocuklarına, hemen Onu içeri almalarını söyledi. Peygamberimiz o hasta kadına geçmiş olsun dileğinde bulunarak, iyileşmesi için dua etti, bir ihtiyacı olup olmadığını sordu ve âcil şifalar dileyerek oradan ayrıldı. Bu hâdiseden çok etkilenen bu kadın daha sonra Peygamberimize gelerek şahadet getirdi ve İslama girdi. Cenaze ve Hasta ziyaretleri ziyaret eden insana Allahın rızasını ve sevgisini kazandırdığı gibi insanlar arasındaki sevgi ve kardeşlik bağını güçlendirir. Hastalara ve Hasta sahiplerine ve Cenaze yakınlarına moral verir. “Peygamberimiz bir hadisinde şöyle buyurur: “Kim din kardeşinin bir sıkıntısını giderirse Allah da o kimsenin (dünyada veya ahirette) bir sıkıntısını giderir.” Cenaze ziyaretlerinde edep ve tevâzu içinde olmak gerekir. Gürültülü ve yüksek sesli konuşmalar yapılmamalı.
Cenaze sahiplerini üzecek, acılarını artıracak söz ve davranışlardan şiddetle kaçınmalıdır. O mekanlarda yüksek sesli, dedikodulu ve münakaşalı konuşmalar ve kahkahalı gülüşmeler de yapılmamalıdır. Hasta ziyaretlerinde de hastanın moralini bozacak veya onu üzecek şeyler konuşulmamalı. “Allah âcil şifalar versin!” “Allah sağlık ve uzun ömür versin!.” gibi kısa duâlı sözlerle ona şifâ, rahmet ve sağlık dileğinde bulunmalı. Ziyaretler kısa olmalı ve ev halkına eziyet verilmemelidir.
İmanınız kavi, ameliniz sâlih, iman kardeşliğiniz, ziyaretleriniz ve sevginiz güzel, ömrünüz feyizli ve bereketli olsun!..
(muallimosman)
























































Yorum Yazın