Reklamı Geç
Avula Hikmet Hatunoğlu
Mevlüt Yanmaz Bungalov
Kozsan Gıda Mustafa Sancak
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

HAYÂ İMANDANDIR

 

HAYÂ İMANDANDIR

 

Yaratılış itibariyle mahlukatın en şereflisi olarak yaratılan insan; pekçok üstün sıfatlarla ve hasletlerle donatılmıştır.

Bu sayede insan genelde iyi ve güzel şeylere yönelir, iyi ve güzel şeyler yapar. Ancak insan aynı zamanda “Nefis” (Ego) sahibi olduğu için nefsin aşırı istek ve arzularına uyarak çoğu kez kötü, çirkin ve zararlı şeylere meyleder. Bu da insanın karakterini ve ahlakını bozar ve insanı âsileştirir ve zâlimleştirir. Ama Yüce Allah insana birçok güzel hasletlerin yanında “Hayâ” gibi öyle güzel bir haslet bahşetmiş ki, eğer insan Hayâ sahibi olursa doğruluktan, güzellikten ve faziletten asla ayrılmaz.

Böylece insanın kendisi de, söz ve davranışları da güzel ve feyizli olur. Pekî Hayâ nedir?.. Hayâ; yapıldığı zaman sahibini Allaha karşı ve insanlara karşı utandıran, mahcup eden her türlü kötü söz ve davranıştan sakınma duygusudur. Başka bir ifadeyle Hayâ; Allahın razı olmadığı şeylerden uzak durma iradesidir.. Hayâ; yapılan bir iş ve davranışın, söylenen bir sözün Allahın rızasına uygunluğu konusunda gösterilen hassasiyettir.

Günahlardan ve haramlardan sakınma hassasiyetidir.

Hayâ duygusu yalnızca insana has bir haslettir. Yaratılışı gereği her insanda az veya çok bir hayâ duygusu vardır. Buna “Fıtrî Hayâ” diyoruz. Meselâ, bir insanın sokakta veya çarşıda çırılçıplak dolaşmaktan utanması insanda doğuştan var olan bir haya ve utanma duygusudur. Bunu aklı yerinde olan her insanda görürsünüz. Ama esas olan insanların Allaha iman ile elde ettiği “Rahmanî Hayâ” dır. İşte, insanların söz ve davranışlarını, işlerini ve hayatlarını güzelleştiren ve feyizlendiren hayâ bu hayâdır. İnsan imanıyla elde ettiği hayâ ile güzelleşir, feyizlenir ve mükemmelleşir.. Çünkü, peygamberimiz bir hadisinde şöyle buyurur: “Hayâ imandandır.” Ve gerçekten Haya imandan bir bölümdür.

Ve haya, iman ile elde edilir insan hayâ ile güzelleşir ve mükemmelleşir. Aksini düşünürsek, yani eğer bir kimsede iman yoksa o kimsede hayâ da yok demektir. Veya bir kimse hayasız ise o kimsenin ya imanı zayıftır veya imandan yoksundur. insanlarda Allah korkusu, yani hayâ olmadığı zaman insanlar her türlü kötülüğü ve ahlaksızlığı yapabilir, her türlü günahı işleyebilir.

Bu nedenle halk arasında derler ki; “Kork, Allahtan korkmayandan!” Bugün toplumumuzda artan vahşi kötülüklerin, hayâsızlıkların ve cinayetlerin sebebi işte budur.

Vahşice işlenen kadın cinayetlerinin, kendisine ilim öğreten öğretmenini vahşice öldüren öğrencinin işlediği cinayetin ve daha nice kötülüklerin ve ahlaksızlıkların sebebi budur.Yani hayâsızlıktır. İşte, bu nedenle imanın, ahlakın ve insanlığın temeli “Hayâ” dır. Yani Allah korkusudur. Ama şunu iyi biliniz ki, hayasızlığın sonu felakettir, hüsrandır, ilahî azab ve Cehennem ateşidir. Zira Rabbimiz Allah bu konuda bizleri şöyle uyarır: “İman edenler arasında hayasızlığın yayılmasını isteyenler için dünyada ve ahirette elem verici bir azab vardır. Allah bilir ama siz bilmezsiniz.”(Nur-19) Şunu iyi biliniz ki, İnsan, hayâsı kadar insandır, hayası kadar mü’mindir, müslümandır, Hayâsı kadar ahlaklıdır, haysiyetlidir, onurludur. Hayâsı kadar medenîdir.. İnsanın ahlakı ve edebi ilahî hayâ ile gelişir, güzelleşir ve feyizlenir. İnsan hayâ sahibi olursa, bırakın toplum içinde bir edepsizlik ve ahlaksızlıkta bulunmayı tek başına bulunduğu yerde bile Allaha olan hayâsından dolayı herhangi bir kötülüğü, edepsizliği, ahlaksızlığı ve haramı işlemekten kaçınır, daima iyi ve güzel şeyler yapar. Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Gâzi bir gün hocası Şeyh Edebâli’nin evine misafir olur. Geceleyin yatması için kendisine ayrılan odaya girer ve tam yatacağı sırada duvarda asılı olan Kur’anı görür. Yatmaktan vazgeçer ve taze bir abdest alır ve duvarda asılı olan Kur’anı indirir ve o geceyi sabaha kadar Kuran okuyarak geçirir. Sabah Namazı vakti hocası Şeyh Edebâli Ona Namaz vaktini bildirmek için kapyı çalıp hafifçe araladığında bakar ki Osman Gâzi Kur’an okumaktadır ve yatağı hiç bozulmamış, hiç kullanılmamış.Ve Osman Gâzi’ye şöyle der: “Ey Osman,Yoksa sen sabaha kadar hiç uyumadın mı?” Osman Gâzi şu cevabı verir: “Hocam, mukaddes kitabımız Kur’an, karşımda asılı dururken ben nasıl olur da uyurum, Rabbime karşı nasıl hayâsızlık edebilirim!” İşte Hayâ böyle güzel ve ulvî bir haslettir. Hayâlı insan; kendisini Rabbine ve insanlara karşı utandıracak her türlü kötü, çirkin ve haram söz ve davranıştan her zaman uzak durur ve daima güzel ve feyizli söz ve davranışlarda bulunur.. Böylece imanını, insanlığını ve kulluğunu, söz ve davranışlarını hayâsı ile güzelleştirmiş olur. Hz.Ali bir sözünde şöyle der: “Hayâ Cennetten bir elbisedir.

O elbiseyi giyen kimse kötülüklere, çirkinliklere ve ahlaksızlıklara bulaşmaz.

O elbise onu Cennete kadar her türlü hayasızlıktan korur.” İmanınız kavi, hayânız ve ahlakınız güzel, ameliniz sâlih, ömrünüz huzurlu, feyizli ve bereketli olsun!

Cumanız mübarek olsun!

(muallimosman)

 

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Avula Hikmet Hatunoğlu