İMAN NEDİR ? İSLAM NEDİR?
MÜ’MİN KİMDİR? MÜSLÜMAN KİMDİR?
Kelime olarak iman; “inanmak, güvenmek, söz vermek, tasdik etmek” anlamını taşır.
Dini literatürde ise iman: Allahın varlığına ve birliğine ve O’nun peygamberler vasıtasıyla gönderdiği vahiylerin tümüne kesin olarak inanmak, tasdik etmek ve kabul etmektir. Bu bağlamda, Dinde inanılması gereken şeylerin tümüne kalbiyle inanan ve diliyle tasdik eden kimseye “Mü’min” denir.
İman; Cenâbı Allah’ın isteyen her kuluna bahşettiği ilahi bir nimettir.. Ve günümüzde “La ilahe illallah Muhammedün Rasülullah” (Allahtan başka ilah yoktur ve Hz.Muhammed O’nun Rasûlüdür) diyen herkes mü’mindir..
İslam ise, kelime olaarak; “barış, esenlik ve kurtuluş” demektir. Dini literatürde ise; imanın yaşanan tarafıdır. Yani; Dinde inanılan şeylerin söz ve davranış olarak yaşanmasıdır. Bu bağlamda; dinde inanılması gereken şeyleri tasdik eden, özümseyen ve onları söz ve davranış olarak yaşayan kimseye “Müslüman” denir. Ve tüm ilahi dinlerde imanın ilkeleri aynı zamanda islamın ilkeleridir. Bu nedenle bir insanın önce Allaha iman etmesi ve O’na hiçbirşeyi ortak koşmaması gerekir. Sonra Allahın emir ve yasaklarını, öğütlerini ve hükümlerini söz ve davranışlarıyla yaşaması gerekir. Dolayısıyla, Allahın dinini kabul eden ve yaşayan herkes mü’min ve müslümandır. Bu bağlamda tüm peygamberler mü’min ve müslümandı.
Hz.Âdem de mü’min ve müslümandı. Hz.İbrahim, Hz.Mûsa ve Hz.îsa da mü’min ve müslümandı. Peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselam da mü’min ve müslümandı. Ve Yüce Allah Kur’anda: “Bugün sizin dininizi kemâle erdirdim ve size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâmı seçtim.” (Mâide-3) buyurduğu gibi Peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselamın risaletiyle tüm insanlığa gönderilen son ilahi dinin adı da “islam” dır. Ve Yüce Allah Kur’anda: “Kim İslâm’dan başka bir din ararsa bilsin ki, o din ondan kabul edilmeyecek ve o kimse ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.” (Ali imran-85) buyurduğu gibi Allah katında “islam” dan başka din kabul edilmeyecektir. Bu bağlamda geçmişten günümüze Allahın gönderdiği tüm dinlerin adı da İslam’dır. Peygamberimizin iki hadisi kaynak alınarak bazı dini kitaplarda yer alan ve “imanın şartı altı” ve “islamın şartı beş” olarak ifadelerle iman ve islam sanki birbirinden ayrıymış gibi gösterilmektedir. Bu doğru değildir. Çünkü, o iki hadiste zikredilen ilkeler iman ve İslamın önemli ana ilkelerden sadece bir kaçıdır. Oysa imanın ve islamın şartı ve ilkeleri pek çoktur. Hayatın her alanını kapsar. Meselâ; Allaha inanmak imanın da islamın da ilkesidir, şartıdır, israfın haram olduğuna inanmak ve israftan kaçınmak imanın da islamın da ilkesi ve şartıdır. Namaz kılmak, Oruç tutmak, zekat vermek islamın da imanın da şartıdır, ilkesidir. Anne ve babaya hürmet ve iyilik islamın da imanın şartı ve ilkesidir.
Bu bağlamda diyebiliriz ki; Rabbimiz Allahın gönderdiği tüm emir ve yasaklar ve hükümler, ibadetler ve öğütler imanın ve islamın esaslarıdır ilkeleridir. Onlardan birini inkar insanı küfre götürür, birini terk etmek veya ihmal etmek insanı günaha ve Allahın azabına ve cehenneme götürür. Çünkü bazı insanlar vardır ki, yaptıklarıyla mü’min gibi müslüman gibi görünürler ama onlar birçok imani ve islami ilkeyi es geçerler. Çünkü. onların kalblerinde ya iman yoktur ya da imanları hastalıklıdır. Peygamberimiz zamanında bazı bedevi araplar Beytülmaldan (Hazine) pay alabilmek için müslüman gibi görünüyorlardı ve “Biz de inandık” diyorlardı. ama onlar gerçekte iman etmiş değillerdi. Ve Rabbimiz Allah şu ayeti vahyetti: “ Yâ Muhammed! Araplar: 'İman ettik' derler. Onlara de ki: 'Siz iman etmediniz. Siz sadece 'müslüman olduk' deyin. iman henüz sizin kalplerinize girmemiştir....” (Hucurat-14) Meselâ peygamberimiz bir hadisinde: “İman etmedikçe cennete giremezsiniz.
Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız.” buyurduğu gibi eğer müslümanlar birbirlerini Allah rızası için gönülden sevmiyorlarsa, samimi olarak sevmiyorlarsa tam mümin olamazlar!. Bir insan; imanın ve islamın ilkelerini tam olarak bir bütün olarak kabul edip yaşamıyorsa o kimse gerçek iman etmiş olamaz. Yani gerçek mü’min olamaz! Demek ki, bir kimsenin gerçek mü’min ve gerçek müslüman olması için iman ve islam ilkelerinin hepsini birlikte özümsemesi, benimsemesi ve söz ve davranış olarak eyleme dönüştürmesi gerekir. Bu da; iman, ibadet, tesbihat, duâ, sâlih amel, iyilik, Güzel ahlak ve takva ile mümkün olur. Kötülüklerden, haramlardan ve günahlardan sakınmakla mümkün olur. İşte iman ve islam budur.
“Ey iman edenler!
Allaha muttaki olarak (takvalı olarak) itaat edin ve müslüman olarak can verin.” (Ali imran-102) İmanınız kavi müslümanlığınız güzel, ameliniz salih, ömrünüz sağlıklı, huzurlu, feyizli ve bereketli olsun!
(muallimosman)
Yorum Yazın