KABİR ZİYARETLERİ
(Ramazan ayında yapılan feyizli şeylerden biri de Kabir Ziyaretleridir)
Muallim Osman - İlahi takdir gereği yaratılan her insan kendisine takdir edilen ömrü yaşar, bir çok fiiliyatta bulunur ve Allah’ın, Kur’anda; “Her nefis ölümü tadacaktır.” (Ali İmran-185) buyurduğu gibi eceli geldiği zaman, yine ilahi takdir gereği ölümü tadar ve vefat eder. Vefat eden insanlar geçici birer bekleme odası olan Kabirlere defnedilir. Ölen insanların ruhları ise; Yüce Rabbimiz katında “Berzâh âlemi” denilen Ruhlar âleminde hesap gününe kadar bekler.
Kabristanlar ölenler için “Hesap Günü” nü bekleme avlusudur, yaşayan insanlar için ise; Yüce yaratanı, ölümü, kıyameti, mahşeri, cenneti ve cehennemi hatırlatan tefekkür mekanlarıdır. Gerek cenaze ve defin merasimlerinde ve gerekse diğer zamanlarda Kabirleri ziyaret eden veya oradan geçen insanlar; ölümü ve ahireti hatırlarlar ve bu vesileyle ölüme ve ebedi hayat olan ahirete ne kadar hazırlıklı olduklarının muhasebesini yaparlar. Ahiret için yaptıkları hazırlıkları tefekkür ederler ve gözden geçirirler. Varsa hatâ ve günahlarından tevbe istiğfar ile dönerler. Aşırı dünya hırsı nedeniyle işledikleri haram ve kötülüklerden vazgeçerler. Allah’ın emir ve yasaklarına uymaya, ibadetlerini zamanında yapmaya, iyi ve güzel ameller işlemeye gayret ederler.
Mekke’de Cahiliye dönemlerinde müşrikler belli günlerde Kabristanlara giderek, orada yatan yakınları için ağıtlar yakarlardı, mum yakıp kabirlere dikerlerdi. Ölenin sevdiği eşya ve yiyeceklerden hediyeler götürerek kabirlere koyarlardı. Bazı müminlerin de böyle yaptığını gören peygamberimiz bu gibi faydası olmayan benzeri adetler nedeniyle müslümanları Kabir ziyaretinden menetti. Ama daha sonra müminler şuurlanınca, peygamberimiz ölüye duâ ve tefekkür amacıyla müminlerin kabirleri ziyaret etmelerine izin verdi ve şöyle buyurdu: “"Ben sizi kabirleri ziyaretten men etmiştim. Artık onları ziyaret edebilirsiniz. Çünkü onlar size ahireti hatırlatır.” Peygamberimiz de bir Medine yolculuğu esnasında Ebva köyündeki annesinin mezarını ziyaret etmiş ve onun için duâ etmiştir.
Kabir ziyaretleri her zaman yapılabileceği gibi özellikle bayramlarda ve mübarek günlerde ve bunların arefesinde yapılan Kabir ziyaretleri daha feyizlidir. Çünkü bu günlerde yapılan duâların feyiz ve bereketi daha fazladır. Kabirde yatan mevtaların ruhları, dünyadaki yakınlarından ve dostlarından duâ bekler. Kabristanda yatan mevtalara sunulacak en güzel hediye; onlar için yapılan güzel duâlardır. Müslümanların anne ve babalarının ve yakınlarının kabirlerini ziyaret etmeleri ve onlar için duâda bulunmaları müstehabtır. Kabir ziyaretlerinde mevtalar için Allah’tan rahmet ve mağfiret istenmeli. Ahiret hesabının güzel olması için duâ edilmeli. Bunlar dışında başka şeyler yapılmamalı. Yüce Allah’ın bize tavsiye ettiği bir duâ örneği şöyledir;“Ey Rabbimiz! kıyamet gününde insanlar hesaba çekildiğinde beni, anamı, babamı ve mü’minleri bağışla.”
Kabirleri temiz tutmak, fidan dikmek müstehaptır. Peygamberimiz bir gün bir kabristanın yanından geçerken yerde gördüğü yeşil bir hurma dalını bir mezarın üstüne dikerek: “Bu dal kuruyuncaya kadar bu kişiye azab olunmaz” dediği rivayet olunur. Kur’an ifadesiyle ağaçların dallarının ve yapraklarının da Allahı tesbih ettiğini düşünürsek, Kabristanlara dikilen fidanlar ve çiçekler vesilesiyle orada günün ve gecenin her saatinde Allahın tesbih edilmesine ve Allahın rahmetinin o kabristanlığa tecelli etmesine vesile olmuş oluruz. ayrıca yapılan bu güzel davranış nedeniyle bizler de Rabbimizin ecir ve mükâfatına mazhar oluruz. Bütün bu güzellikler içinde zaman zaman ve özellikle bayram günlerinde kabirleri ziyaret edelim ve oradaki mevtalar için duâ edelim ve Rabbimizin ecir ve sevabına mazhar olalım. Ayrıca kendi nefis muhasebemizi yaparak ahrete hazırlık konusunda Allaha olan kulluğumuzu test edelim. İmanınız kavi, ameliniz sâlih, duânız güzel, ömrünüz feyizli ve bereketli olsun!.. 28.05.2019






















































