Reklamı Geç
Nuri Restaurant
Haas Taş Sanatları
Güneş Güzellik
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

KALBİNDE ALLAH KORKUSU OLAN İNSAN DAHA SORUMLU ve DAHA DUYARLI OLUR

 

KALBİNDE ALLAH KORKUSU OLAN İNSAN

DAHA SORUMLU ve DAHA DUYARLI OLUR

 

Dünyada var olan her insanda fıtratı gereği, yaratılışı gereği az veya çok “Sorumluluk” duygusu vardır.

Ancak, kalbinde Allah korkusu güçlü olan insanlarda sorumluluk duygusu, sorumluluk bilinci daha güçlü olur. Çünkü Allah korkusunda “Hesap verme” sorumluluğu vardır.

Peki, Allah korkusu nedir? Allah korkusu; Allahın yasak ve haram kıldığı, günah saydığı her türlü çirkin, kötü ve haram olan şeyleri söylemekten ve yapmaktan sakınmaktır. Allahın sevgisini ve rızasını elde edememe endişesi taşımaktır. Allahın rahmetinden mahrum olma ve azabına müstehak olma endişesi taşımaktır. İşte bu endişe ve korku insanı sorumluluğa iter. Ve insan yaptığı her şeyi, söylediği her sözü ölçerek ve tartarak yapar. Ve elinden geldiğince gücü yettiğince kötülüklerden, haramlardan ve günahlardan uzak durur. Bu davranış o kişide Allah sevgisinin güçlenmesini sağlar. Ve o kişi Allahın rızasını ve sevgisini elde etme arzusuyla iyiliklere ve sâlih amellere daha çok yönelir.

Daha çok duyarlı olur. Güzel ve faydalı işleri daha çok yapar. Âdil ve merhametli olur. Bağışlayıcı olur. İyilik ve yardımsever olur. Rabbimizin şu öğüdü o kimsenin ilkesi olur: “Şüphesiz Allah, adaleti, iyiliği, garib gurabaya yardımı emreder; hayâsızlığı, fenalığı ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt verir.” (Nahl-90) Böylece o kimse insanlara karşı adaletli, merhametli ve yardımsever olmayı bilir. Buna karşılık kötülüklerden, çirkinleklerden hayasızlıklardan ve azgınlıklardan uzak durmayı bilir. Sorumlu ve duyarlı bir insan olur. Ve yine O insan yaptığı her iyiliğin ve her kötülüğün karşılığını mutlaka göreceğini de bilir.

Zira Rabbimiz Allah Kur’anda şöyle buyurur: “Kim zerre miktarı iyilik yaparsa karşılığını mutlaka (mükafat olarak) görecektir. Kim de zerre miktarı kötülük yaparsa o da karşılığını mutlaka (azab olarak) görecektir.” (Zilzal-7,8) İnsan nasıl ki sevdiklerine karşı bir hatâ ve kusur işlemekten haya ederse, çekinirse, kendisini yaratan, yaşatan ve nimetlendiren Rabbine karşı da bir hata ve günah işlemekten haya eder, utanır, korkar. O’nun sevgisini kaybetmekten korkar. Bu da O insanı güzel davranışlara yönlendirir. Bu da o kimseyi herkese ve herşeye karşı sorumlu ve duyarlı hale getirir. Hz.Süleyman aleyhisselam gibi bir karıncayı bile incitmekten sakınır.

Yiyecekleri kalmadığı için bir anne ile çocuklarının karınları aç gecelediklerine şahid olan Hz.Ömer, bir halife olarak, bir yönetici olarak o gece hemen Beytülmâle (Hazine) gidip onların ihtiyacı olan un,yağ ve benzeri ihtiyaçları bir çuvala koyup sırtında taşıyarak onlara götürmesi Onun kalbinde taşıdığı Allah korkusu ve Allaha karşı hesap verme sorumluluğuydu. Bu konuda Hz.Ömer bir sözünde şöyle der: “Dicle kenarında bir koyunu bir kurt kapsa. Gelir de adli ilahi Ömer’den sorar onu.” Kalbinde Allah korkusu olan bir insanın sevgisi ve şefkati, adaleti ve merhameti Arz ile Sema arasını kuşatacak kadar kucaklayıcı olur. Tıpkı yukarda örneklediğimiz Hz.Ömerin davranışında olduğu gibi. Bir savaşta Hz.Ali düşmanını alt etmiş, yere yıkmış, tam hançeri göğsüne saplayacaktı ki, adam Hz.Ali’ye hakaret ederek yüzüne tükürdü. Hz.Ali o düşmanı öldürmekten vazgeçti ve onu serbest bıraktı. O kiş Hz.Aliye sordu; “Beni alt edip öldürmek üzereyken neden vazgeçtin? Hz. Ali şöyle dedi: “Ben seninle sırf Allah'ın rızasını kazanmak için savaşıyordum ve onun için seni öldürecektim. Ama sen yüzüme tükürünce öfkelendim, sana kızdım. Eğer o an seni öldürseydim, seni Allah rızası için değil de kendi nefsim için öldürmüş olacaktım. İşte bu nedenle seni serbest bıraktım.” der. Rivayete göre o kişi Hz.Alinin bu davranışından etkilenir ve orada heemen müslüman olur. İşte bu olay da Allaha karşı hesap verme korkusu ve sorumluluğuna bir örnektir. Rabbimiz Allah bakınız ne buyuruyor: “Ey iman edenler, Allah'tan korkun. Herkes yarın (ahiret) için ne hazırladığına baksın. Hiç şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.” (Haşr- 18)

Şunu iyi biliniz ki, kalbinde Allah korkusu olmayan insanlarda hakkaniyet, adalet, sevgi, saygı, merhamet ve iyilik gibi iyi duyguları göremezsiniz. Çünkü Allah korkusu taşımayanlar bencil, zâlim ve merhametsiz olurlar da ondan. Onlar sadece kendi nefislerini ve kendi çıkarlarını düşünürler. Bu nedenle ârif insanlar şöyle demişler: “Korkun! Allah’tan korkmayandan.” Sakın ha, insan; malına, mülküne, servetine, gücüne ve yaptığı ibadetlere güvenerek Allahtan korkmazlık etmesin!

Çünkü, korkusuzca veya sorumsuzca işlenen her kötülük o kimse için büyük bir azab olur. Bu nedenle sevgili dostlar, her konuda Allaha karşı yanlış yapmaktan korkalım ve Rabbimizin şu öğüdü hep ilkemiz olsun: “Ey iman edenler! Allaha karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa, öyle sakının ve müslüman olarak ölün!” (Ali imran-102) İmanınız kavi, ibadetleriniz makbul, ameliniz sâlih, ömrünüz sağlıklı, huzurlu ve feyizli olsun!

Cumanız mübarek olsun!

(muallimosman)

 

 

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Yükseliş